feels, hyunchan ❦

when I was down, when I was hurt

" Yatma vakti artık. Siz geçin odalarınıza ben buraları toplarım. "

Çocukların hepsi odalarına gitmişti. Chan ise düşüncelere dalmış bir şekilde masayı kaldırıyordu.
Tabakları yerleştirirken, suyu açarken, bardağa su doldururken...

" Belki de Seungmin haklıdır. "

Dedi kısık sesle. Bilmiyordu, hislerinden emin değildi. Şu ana kadar hiçbir şey hissetmemişti. Evet, Hyunjin güzel ve iyi kalpli bir çocuktu. Fakat hiçbir şey hissetmiyordu ona karşı, ya da yanılıyordu. Son bardakları da koydu rafa.

Bir bardak alıp su doldurdu ve masaya geçti. Başını ovaladı. Suyu içerken bile eli titriyordu. Başı ağrımaya başlamıştı. İlaç alıp içti ve salona geçti. Minho'nun aldığı şişelerden birini almıştı, koltuğa geçip televizyona bakmaya başlamıştı boş gözlerle.

Şişeyi kafasına dikecekken biri elinden almıştı. Yanına baktığında Hyunjin'i gördü.

" İçme bunu, zararlı. "

Burukça gülümsedi Chan. Hyunjin bunu fark etmiş olacak ki şişeyi sehpaya koyup tamamen Chan'e döndü.

" Anlatmak istediğin bir şey mi var? "

Chan gözlerini kaçırdı. Hyunjin çenesinden tutup kendine çevirdi.

" Hadi ama! Anlat merak ettim. "

Hyunjin hemen önünde böylesine güzel ve sevimli dururken o sadece ona bakıyordu.

" Beni seviyor musun? "

Dedi bir anda. Hyunjin ilk başta şaşırsa da sonradan gülümsedi.

" Tabi ki seviyorum hyung. "

Chan tekrar gözlerini kaçırdı. Hyunjin kıkırdayarak çenesinden tutup tekrar kendine çevirdi.

" Oyun oynama benimle. Hadi doğru düzgün anlat. "

" Gerçekten yok bir şey. "

" Var bence. Öyle duruyor. "

Chan ayağa kalkıp Hyunjin'in elinden tuttu. Bir şey söyleyecekken vazgeçti, sadece gülümsedi.

" Geç oldu, hadi git yat. İyi geceler. "

Hyunjin de gülümsedi.

" Sana da iyi geceler hyung. "

Deyip yukarı çıktı. Chan şişeyi alıp mutfağa bıraktı ve o da odasına gitti. Hyunjin'in ayağı iyileşmişti. İkisi de dans için hazırdı. Sabah olduğunda Chan çantasını hazırlayıp aşağıya indi. Çantayı koltuğa koydu, kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitti.

O kahvaltıyı hazırlarken diğerleri de kalkmış salonda sohbet ediyorlardı. Hyunjin ise kendi çantasını hazırlamak ile meşguldü. Dolabından bir kapşonlu hırka, siyah bir tişört ve siyah eşofmanını çıkarıp çantasına yerleştirdi.

Çantasıyla beraber aşağıya indi. Seungmin ve Changbin merdivenden inen Hyunjin'e baktı. Seungmin kalkıp yanına ilerledi.

" Nereye böyle? "

Hyunjin çantasını Chan'in çantasının yanına koydu ve Seungmin'e dönüp gülümsedi.

" Chan hyung ile Red Lights'ın pratiğine başlayacağız. Tamamen hazır hissettiğimiz de ise çekimlere başlayacağız. "

" Sevindim, ayağın iyi değil mi? "

" Evet, sonunda iyileşti. "

Hepsi kahvaltı için mutfağa ilerledi. Chan ve Hyunjin kahvaltısını bitirir bitirmez kalktılar masadan.