" Baba, seni bugün görebilecek miyim? "
Chan, Daisy'in saçlarını sevip gülümsemişti.
" Elbette. Hem Hyunjin babanın da yanına gideriz bugün. Ne dersin? "Daisy koltuktan inmiş ve peluş oyuncak ayısını almıştı. Babasının elinden tutup çekiştirmişti.
" O zaman kıyafet seçelim. Hadi! "
Chan gülerek Daisy'nin arkasından gitmişti. Daisy, üstünde papatya desenleri olan beyaz elbisesini giyip tekrar salona gelmişti. Chan de kızının küçük çantasını hazırlamıştı.
Sehpanın üstündeki araba anahtarını alıp Daisy'nin elinden tutmuştu. Hyunjin'in yanına giderken Daisy çok heyecanlıydı. Chan bunun farkındaydı. Sonunda okulun önünde durmuşlardı. Bugün Daisy okula gitmemişti. İstememişti çünkü karnı ağrıyordu.
Aynı zamanda babasının sınıfındaydı. Hazır tenefüstelerken hızla binaya girmişlerdi. Sınıf kapısının önünde beklerken kapı açılmış, öğrenciler bir bir tenefüse çıkmıştı. Hyunjin de hâlâ sınıfta, sınıf defterini dolduruyordu. Daisy zıplayarak babasının yanına gelmişti. Babasının önüne düşen saçlarını kaldırıp ona bakmasını sağlamıştı.
" Bebeğim, hoşgeldiniz. "
Daisy'i kucağına alıp yanaklarına öpücük kondurmuştu. Chan'e bakınca gülümsemiş, Daisy'i masaya oturtmuştu. Kızına bakmış ve saçlarını sevmişti.
" Çok güzel olmuşsun miniğim. "
" Babam seçti! "
Chan gülümseyip Daisy'nin yanağından öpmüştü. Eşine bakıp kollarını beline sarmış, kendine çekmişti. Daisy olanları kıkırdayarak izlerken Chan de Daisy'nin tepkilerine gülüyordu. Hyunjin eşinin koluna hafifçe vurup gülmüştü.
" Okuldaki işin bittiyse eve gidelim mi? "
Sorusunu sorarken baş parmağı ile de Hyunjin'in belini okşuyordu.
" Bitti, öğretmenler odasına gidip eşyalarımı toplayıp gelirim siz bahçeye çıkın. "
Chan dudaklarına küçük bir öpücük kondurup Daisy'i masadan indirip elinden tutmuştu.
" O zaman biz bahçeye çıkalım. "
Tam sınıftan çıkarken Daisy'nin sınıf arkadaşı aynı zamanda da Jisung ve Minho'nun kızları Min Ju gelmişti. Daisy'e gülümsemişti. Chan ve Hyunjin de olanları izliyorlardı.
Min Ju Daisy'e el sallamış ardından yanağından öpmüştü. Sırasına geçince Daisy pembiş yanakları ile babalarına bakıyordu. Chan ve Hyunjin gülümsemişti. Hyunjin öğretmenler odasına giderken Chan ve Daisy de bahçeye çıkmışlardı.
" Min Ju çok iyi birisi. Ayrıca çok güzel. Biz birbirimizi çok seviyoruz biliyor musun baba? Bana çok iyi davranıyor. "
Chan gülümsedi. Min Ju ile çok iyi geçindiğini biliyordu.
" Çok güzel iyi geçinmeniz. Min Ju'ya ve babalarına hediye almaya gidelim mi? "
Daisy ellerini çırparak babasına sarılmıştı. O sırada Hyunjin gelmişti. Elinde pembe bir paket vardı. Daisy merakla babasına bakıp gömleğini çekiştirmişti. Hyunjin kızına bakıp gülümsemişti.
" Bugün gelmediğin için Min Ju hediyesini veremedi sana. Onun yerine bana verdi sana vereyim diye. İçinde ne var bakmadım birtanem. Evde sen bakarsın, olur mu? "
Daisy'nin yanağından öpüp hediye paketini ona vermişti.
" Peki ben de hem Min Ju için hem de babaları için hediye alabilir miyim? "
Hyunjin başını sallayıp kucağına almıştı kızını. Chan de bir kolunu eşinin beline sarmış, diğer koluyla da kızının çantasını taşıyordu. Hediyelerini alıp çantasına koymuştu ve eve doğru ilerlemeye başlamışlardı.
Hızlıca üstlerini değiştirip yemek yapmaya başladı Hyunjin. Mutfağa kucağında Daisy ile giren Felix de masaya geçmişti.
" Min Ju ve babaları için hediye aldım ama nasıl vereceğim, utanıyorum! "
Felix gülümseyip yanağını sevmişti.
" Birlikte veririz o zaman? "
" Evet, çok iyi bir plan. "
Hepsi akşam yemeğine oturmuş sohbet ediyorlardı. Daisy yemeğini yemeği kesmiş, masadan kalkıp kendi odasına koşmuştu.
Geri geldiğinde elinde üç paket vardı. İlk önce Minho'nun yanına gitmişti. Minho kaşığını tabağının yanına koyup Daisy'e dönmüştü.
" Efendim prenses? "
" Size hediye aldım. İlk sana vermek istedim."
Paketi Minho'ya uzatmıştı ve Minho'dan bir öpücük kazanmıştı. Jisung'un yanına gidip aynı şekilde ona da paketi vermişti ve yine bir öpücük kazanmıştı. Öpülmeyi seviyordu.
Özellikle Hyunjin ve Chan aynı anda onu öptüğü zaman çok mutlu oluyordu. Sıra da Min Ju vardı. Min Ju masadan kalkıp Daisy'nin karşısına geçmişti. Daisy baş selamı vermişti, ardından Min Ju da baş selamı vermişti. Verdikleri selamlar masadakilerin gülmesine sebep olmuştu.
Daisy paketi uzatıp Min Ju'nun almasını beklemişti. Min Ju ise paketi alıp babasına vermiş, Daisy'i kendine çekip sarılmıştı.
Jisung hemen kameraya almıştı bu anı. Min Ju, Daisy'e sarılırken geri çekilip yanağına öpücük kondurmuştu. Daisy gülerek tekrar sarılmıştı Min Ju'ya.
" Çok tatlılar bebeklerim! "
Jisung ve Hyunjin yerinden kalkıp birbirlerine sarılırken Chan ve Minho da onlara gülmüştü. Hyunjin tezgahın üstündeki diğer paketleri de çocuklara vermişti.
Şimdi ise hepsi Daisy ve Min Ju da dahil aynı pijamaları giyiyorlardı. Daisy ve Min Ju, Hyunjin ve Jisung'un ortasında oturuyorlardı. İkisi de ellerini birleştirmişti. Jisung ve Hyunjin fark edince gülümsemeden edememişti.
Hepsi mutluydu, artık tamamen bir 'aile' olmuşlardı. Hepsi birbirini seviyordu...
Bize de onların mutluluğunu izlemek düşerdi.
ꕤ
selamlar bebeklerim..
bir final bölümü daha ve bir hikayenin daha sonu geldi.
gerçekten çok seviyordum bu hikayeyi fakat daha ilerlemeyeceğini anladığım için final bölümünü atmak istedim.
umarım beğenmişsinizdir hikayemizi.
bu hikayeyi okuyan, oylayan ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim iyi ki varsınız!
sizleri seviyorum!
diğer hikayelerimizde görüşmek üzere!
❣️
ꕤ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
feels, hyunchan ❦
DiversosHep onunla yaşamak, onunla bir güne uyanmak, onunla olmak istiyordu. Hislerinden emin değildi, o gün hariç..