Hyunjin Chan'in kendisine söylediği sözleri çok beğenmişti. Hâlâ onun kollarının arasındaydı, gözlerinin içine bakıyordu. Ne kadar çok sevdiğini şimdi anlamıştı.
Chan bir yandan yanağını seviyor, gözlerinin içine bakmayı ihmal etmiyordu. Kollarının arasında küçülmüştü adeta. Masum masum bakıyordu büyüğüne. Şuan küçük bir çocuk gibiydi.
Chan ne derse yapacak durumdaydı. Gülümsedi ve kollarını boynuna doladı.
" Sen benim her şeyimsin Hyunjin. Seni kaybetmek istemiyorum. Seni her şeyden çok seviyorum. "
Hyunjin ise hızlıca yanağından öpmüştü. İkisi de gülümserken mutfağa Jisung girmişti. Minho ve Seungmin de Jisung'un arkasından gitmişlerdi.
Hepsinin ağzı açık kalmıştı. Seungmin ikisinin de kolundan tutup mutfaktan çıkarmıştı.
" Seung! Bunlar neydi? Gözlerim doğru mu görüyor! "
" Doğruydu Ji doğruydu. Geçin salona ve görmemiş gibi yapın. "
Üçü de salona geçmişti. Hyunjin ve Chan de salona gelir gelmez herkes onlara bakmıştı. Onlar ise umursamamıştı. Hyunjin odasına gitmişti. Gülümsemesini yüzünden eksik etmemişti.
Yatağına oturup elleriyle oynamaya başlamıştı. Chan'in söyledikleri ona rüya gibi gelmişti. Çok seviyordu. Yorganın altına girmişti. Kapıya arkasını dönmüştü. O sırada da belinde eller hissetmişti.
Arkasına döndüğünde gülümseyen Chan'i görmüştü. O da gülümsemişti. İkisi de oturmuştu yatakta. Chan Hyunjin'i kucağına çekmişti. Sarılmıştı hemen. Aynı evde olmalarına ve daha yeni açılmasına rağmen özlemişti Hyunjin'i.
Hyunjin geriye çekilip Chan'e bakmıştı. Gözlerinden uyku akıyordu ama o üşenmeyip küçüğünün yanına gelmişti.
" Biliyor musun, ben seni çok seviyormuşum."
Chan gülümseyerek o aşık olduğu yüze bakmıştı tekrardan.
" Ne kadar çok seviyorsun? "
Hyunjin kollarını iki yana açarak göstermişti.
" Bu kadar çok seviyorum. "
Chan dayanamayıp yanağına uzun bir öpücük bırakmıştı. Göz göze gelince Hyunjin'in yüzünü kapattığını gördü. Kahkaha atıyordu. Hyunjin de onu susturmaya çalışıyordu.
" Diğerleri uyanacak! Gülme, ne gördün de gülüyorsun? Ya hayır, bırak! "
İkisi de kahkaha atıyordu çünkü Chan Hyunjin'i yatağa yatırmış gıdıklamaya başlamıştı. Sonrasında durmuş Hyunjin'in yüzünün her bir ayrıntısına bakmıştı.
Gözleri en son dudaklarını bulurken Hyunjin gülümsemişti, Chan'i kendine çekmiş, dudaklarını buluşturmuştu. Öyle kalmışlardı. Dudaklarını ayıran ilk Hyunjin olmuştu.
Chan kapalı gözlerini açıp Hyunjin'e bakmıştı. Bugün içerisinde yaşadıkları her şey onlara rüya gibi geliyordu.
" Seni öpmek istedim sadece. "
Masum masum yapmıştı açıklamasını. Chan ondan açıklama beklememişti halbuki.
" Seni öpmek istiyorum Jinnie. İznin var mı? "
İkisi de gülmüştü. Hyunjin Chan'in saçları ile oynarken yanıtlamıştı onu.
" Öpebilirsin, Chris. "
Chan ikinci ismini duyunca hafifçe gülümsemişti. Eğilip tekrardan dudaklarını buluşturmuştu. Jeongin, Felix ve Jisung üçlüsü odalarına dağılıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
feels, hyunchan ❦
RandomHep onunla yaşamak, onunla bir güne uyanmak, onunla olmak istiyordu. Hislerinden emin değildi, o gün hariç..