feels, hyunchan ❦

you came to rain a flood

Üniversite hayatları birkaç gün sonra bitiyordu. Hyunjin meslek olarak ne yapacağını bilmiyordu. Ya dans eğitmeni olmak istiyordu ya da bir öğretmen.

Chan ise çoktan bir iş bulmuştu. Üniversitesi bittiği an gidip çalışacaktı. Chan hariç hepsi dışarıya çıkmıştı. Mezuniyet töreni için kıyafet bakmaya gitmişlerdi.

Felix Hyunjin'in koluna girmiş, mezuniyet töreninden sonra yapacaklarından bahsediyordu. Hyunjin ise parlayan gözleri ile Felix'i dinliyordu.

" Sende geleceksin tamam mı? İtiraz istemiyorum. "

" Tamam, gelirim. Hemen asma suratını. Ben ne zaman seni reddettim? "

" Lise 1 de kantine gelip gelmeyeceğini sormuştum ve sen istemediğini söylemiştin."

" O geri de kaldı ama! "

İkili gülerek ilerlemeye devam ederken arkadakiler onları gülümseyerek izliyordu. Minho Changbin'in koluna hafifçe vurarak kendine getirmişti. Changbin sevgilisinin gülüşünü her zaman sevmişti.

Onu izlerken de işte aynen böyle donup kalıyordu. Changbin kendine gelince Minho'nun sırıttığını görmüştü. İkisi de ilk önce birbirlerine yalandan vurmuş sonra da sarılıp yola devam etmişlerdi.

Seungmin, Jisung ve Jeongin de sohbete dalmıştı. Sonunda hepsi bir restorana gelmişlerdi. Siparişleri verdikten sonra sohbete devam etmişlerdi.

Çocukların gülüşmesinden telefonun sesini geç duymuştu Hyunjin. Cebinden telefonunu çıkarıp gelen aramaya bakmıştı. Chan arıyordu.

" Efendim? "

" Ne zaman geliyorsunuz? "

" Biraz daha takılacaklar sanırım. Akşam geliriz büyük bir ihtimalle. Bir şey mi oldu? "

" Hayır bir şey olmadı. Sadece sordum. Her neyse, size iyi eğlenceler. Seni seviyorum. "

" Bende seni seviyorum. Görüşürüz. "

Telefonu kapatmıştı. Ne olduğunu anlayamamıştı ama yine de arkadaşlarının yanına gelmişti.

" Kim aradı? "

" Chan aradı. Bir şey yokmuş. Öylesine aramış."

" Artık hyung da demiyor. Kocaman oldu, elimizde büyüdün sen. "

" Sen de Hyunjin'e benzemeye başladın iyice Changbin. Bir tane drama queen yetmiyormuş gibi seni de drama queen yaptı."

Hyunjin Changbin'in arkasına geçip omuzlarına ellerini yerleştirdi.

" Biz drama queenlere karışamazsınız. "

" Aynen öyle. Nokta! "

Changbin ve Hyunjin gülerken garson siparişleri getirmişti. Yemekler bitince kalkmış eve gidiyorlardı. Sohbet ederek ilerliyorlardı.

Hyunjin ve Felix yine kol kola gidiyorlardı. Changbin'in deyişine göre onlar bu evin hatunlarıydı. Jisung ve Minho da kol kola gidiyordu. Seungmin, Jeongin ve Changbin de dörtlüye ayak uydurarak kol kola ilerliyorlardı.

Eve gelmişlerdi. Herkes odasına ilerlerken Hyunjin Chan'in odasına gitti. İçeri girdiğinde bilgisayar başında uyuyan Chan'i görmüştü. Gülümseyerek yanına gidip sarılmıştı. Chan Hyunjin'in bu teması ile zor da olsa gözlerini açmıştı.

" Neden burada uyuyorsun? Hadi gel yatağına yat. "

Chan masa başındaki koltuğundan kalkıp yatağına ilerlemişti. Yatağın ucunda otururken Hyunjin'i izlemeye başlamıştı. Hyunjin dikkatlice masadaki kağıtları dosyaya koyuyordu. Son olarak bilgisayarı da kapatmıştı. Chan'e bakınca uyumadığını fark etmişti.