feels, hyunchan ❦

you came to lift me up

Gece yarısına kadar Hyunjin ile sohbet etti fantastik üçlü. Jisung yiyecek bir şeyler de getirmişti.

Dördü de sohbete dalmış giderken içeri Changbin girmişti, yanlarına oturmuştu.

" Ne yapıyorsunuz gecenin bu saatinde? "

" Sohbet ettiğimize göre uyuyoruz Binnie. "

" Hey, yüksek sesle konuşma Ji. İstersen sende bize katıl? Ne dersin? "

Changbin yavaş yavaş Seungmin'in yanına gelip oturdu.

" Güzel olur derim. Neyden bahsediyorsunuz? "

" Filmlerden, senin en sevdiğin film hangisi? "

Ya kahkaha atıyorlardı, ya da gülmemek için her şeyi yapıyorlardı. Hyunjin'i gülüşü onlara huzur veriyordu.

Bu yüzden de ne ağlamasını ne de üzülmesini istemiyorlardı. Herkes esnemeye başlayınca Seungmin yataktan kalktı.

" Hadi, gidip yatalım. Çok geç oldu. "

" Yok ya ne geçi, saat daha iki. "

" Jisung'u biri alsın yoksa ben sürükleyerek götüreceğim. "

Changbin gülerek Jisung'u odasına götürmeye çalışırken Felix de Hyunjin'e son bir kez sarılıp odadan çıkmıştı.

Seungmin herkesin çıktığından emin olunca Hyunjin'in yanına geri gelmişti.

" İyi geceler bebeğim. Biri canını sıkarsa bana gel. Birlikte hallederiz. "

" Sağol Seung. İyi geceler. "

Seungmin de odadan çıkınca Hyunjin yorganını kafasına kadar çekip uykuya dalmıştı. Saat beş gibi uyanmıştı. Yatağından kalkıp odadan çıktı.

Gözlerini ovuşturarak mutfağa gitti. Bir bardağa su doldurup içti ve mutfaktan çıktı. Salondan sesler duyunca oraya doğru ilerledi. İçeriye bakınca Chan ve Minho'yu gördü.

Ne konuşuyorlardı ki bu saatte? Önemsemedi. Ses çıkarmamaya özen göstererek odasına gitti tekrar. Dışarıya bakınca yağmur yağdığını gördü. Penceresi hafif açıktı. İçeriye sızan su damlalarını görünce hızla pencereyi kapattı.

Lavabodan bir havlu alıp geri döndü. Hyunjin su damlalarını havluyla silerken odasına biri girmişti. Arkasına dönüp baktığında Jeongin'i gördü.

" Ne oldu Jeong? "

Diye sordu sakince. Jeongin yatağa oturup eliyle oynamaya başladı. Hyunjin havluyu bir kenara bırakıp Jeongin'in yanına oturdu.

" Bir şey mi oldu? Söyle bakalım. "

" Uyuyamıyorum. "

Hyunjin gülümsedi. Az önce hafif yağan yağmur şimdi şiddetli bir şekilde yağmaya başlamıştı. Arada gök gürültüsü duyuyorlardı.

Şimşek çakıyor, odayı aydınlatıyordu. Hyunjin, Jeongin'in bunlardan korktuğunu biliyordu.

" Benimle uyumak ister misin? "

Jeongin gülümseyip Hyunjin'e sarılmıştı.

" Teşekkür ederim hyung. "

Dedikten sonra ikisi de birbirine sarılıp uykuya dalmıştı. Felix ve Jisung gelip onların üstünde zıplayana kadar güzelce uyuyorlardı.

" Jisung ve Felix! Ne yapıyorsunuz çocukların üstünde? "

Deyip içeri Seungmin girmişti. Ardından Changbin de gelmişti. Biri Felix'i diğeri de Jisung'u alıp yataktan indirmişti.