4- It's a second experience

3.2K 334 214
                                    

"Şu zamana kadar yanımda olduğun için sana minnettarım Felix. Bu işi senin de kabul ettiğin için ben de çok mutluyum. Sonuçta seni yanımdan zorla ayırmak istemem."

Dedi Jay Park, karşısında oturan Lee Felix'e. İkisi anlaşmalı bir şekilde yollarını ayırıyordu, kimse mutsuz değildi ve bu çok iyiydi.

"Yarına anca gelirmiş yeni menajer. O yüzden yarınki konserde son kez senin yanında olucam. Seninle geçirdiğim 1 yıl çok güzeldi Jay."

Birbirlerine, iş ortağı gibi değil de, en yakın iki arkadaşmış gibi bakıyorlardı. Öyleydi zaten. Onlar iki yakın arkadaştı. 1 yıldır birbirlerinin sorunlarını çözmüş iki arkadaş...

(Ertesi gün)

"Hoh! Yine heyecanlandım!"

"Felix sakin! Birazdan konser başlayacak ve ben yine harikalar yaratacağım hah! Bana güvenmiyor musun?"

Dedi Jay Park harika öz güveni ile Felix'e. Şu an sıra dışı bir şey yoktu, yani her şey olması gerektiği gibi ilerliyordu. Park haklıydı, yine konserde harikalar yaratacaktı. Fakat Felix'in içi, Kyung'un dün Kore/Seoul uçağına bindiğinden beri rahat değildi. Park'ın yeni menajeri kısa bir süre içinde stüdyoda olurmuş, o yüzden bu gün Felix'in Hwang Hyunjin ile ilk iş günüydü. Yani ilk iş günü olacaktı diyelim...

𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎

Felix Jay Park'ı, geniş sahnenin kenarından sergilediği performans karşısında gururla izliyordu. Konserin 1. arasına yarım saatten daha az bir süre kalmıştı.

Genç menajer oturmuş bir yandan Jay'i izliyor bir yandan da telefonundan gündemlere bakıyordu.

Karşısına bu ve bu tarz haberler çıkmaya devam ederken bıkkınlıkla derin bir nefes verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karşısına bu ve bu tarz haberler çıkmaya devam ederken bıkkınlıkla derin bir nefes verdi. İstemsizce suçlu hissediyordu. Ama Felix suçsuzdu, bunun o da farkındaydı ama kafası çok karışıktı.

Bu düşünceleri arasında karşısına açık kahverengi saçları, siyah gözleri ile uzun genç bir adam durdu. Adam Felix'in karşısında saygıyla baş selamı verdi ve Felix ona kaşları çatık bakarken konuşmaya başladı,

"Merhaba ben Sang-min, Jay Park'ın yeni menajeri."

Felix bu cümleyi duyar duymaz anlamışcasına başını salladı ve oturduğu yerden ayağa kalktı.

"Bende Lee Felix. Memnun oldum."

Dedi, kendisinden birkaç yaş büyük duran genç adam ile el sıkışarak. Sonra gülerken ortaya çıkan kısık gözleri ile cümleye devam etti,

"Gözüm arkada kalmayacak anlaşılan. Sizinle ilgili birkaç araştırma yaptım, deneyimli birisiniz sanırım."

Sang-min başını salladı, ardından birkaç dosya çıkardı.

"Bunları şirket gönderdi. Yeni menajerliğinizi resmiyete taşıyacak belgeler. Şurayı ve şurayı imzalamanız gerek."

Felix, Sang-min'in uzattığı kalemi kavradı ve gösterdiği yerlere imzasını attı. Ardından gözlerini sahnedeki Jay Park'a çevirdi. Park'ın ona baktığını fark edince gülerek el salladı ve dudaklarını oynatarak "Ben gidiyorum!" mesajını verdi. Park dudaklarını okuyup ne söylediğini anladığında, eliyle "Gel" işareti yaptı.

Felix çatık kaşlarla "Neden?" bakışı atarken, Park, büyük ışıklı sahnede arkada duran Felix'e doğru yürüdü. Yanına gelir gelmez onu bileğinden gülerek çekti ve sahne kadrajına aldı. Felix şaşkınlıkla Park'ı izlerken, bütün gözler ikisinin üzerindeydi. Hayranların çığlıkları daha da artıyordu.

Park Felix'e gülerek baktı ve konuşmaya başladı.

"Kendisinin adı Lee Felix, bilen bilir benim sadık menajerim. Fakat artık menajerim değil..."

Hayranlar kafa karışıklığını belli eden sesler çıkarmaya devam ederken, Jay Park cümlesine devam etti.

"Felix benim 1 yıldır yol arkadaşımdı ve bana her şeyde destek oldu. Ona çok teşekkür ederim. Bunu da öğrenecektiniz zaten, o yüzden benden öğrenin. Felix Hwang Hyunjin'nin menajeri olacak. Bu konuda bende destek çıktım çünkü en yakın arkadaşımın en iyi şekilde çalışmasını isterim. Çok teşekkür ederim Felix. Her şey için."

Hwang Hyunjin'i duyar duymaz çığlıklar artarken Park, Felix'e gülerek baktı ve herkesin önünde ona kocaman sarıldı.

Felix Park'tan ayrılır ayrılmaz saygıyla hayranlara baş selamı vererek uzaklaşmaya başladı. Park ona gururla bakarken Felix oradaki herkese el sallamaya çalışıyordu.

Sahnenin arkasına geçtiğinde ister istemez duygulandı Felix ve gözleri doldu. Jay Park'tan kalıcı bir şekilde ayrılmıyordu, onu yine görecekti. Ama artık hayatında yeni bir sayfa açılıyordu. Bu ikinci deneyimi olacaktı o yüzden heyecanlıydı. Oradaki bütün ekip ile vedalaştıktan sonra, koruma onu siyah geniş arabaya bindirdi ve yanında çalışacağı o harika adamın yanına gitmeye başladılar. Genç Model, Hwang Hyunjin'nin yanına...

𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎𒊹︎︎︎

Otele geldiklerinde Felix arabadan indi ve gitmesi gereken odaya yol aldı.

Hwang Bey'in kapısının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı. İki kere kapıya vurunca içeriden gelen "Gel!" talimatı ile kapıyı araladı. Sessizce içeri adım atarken karşısında Hwang Hyunjin'ni gördü.

"Ah Felix hoş geldin!"

Dedi sevecenlikle. Felix gülümseyerek başıyla selam verdi.

"Hoş buldum Hwang Bey. Sizinle çalışacağım için çok mutluyum."

"Resmiyete gerek yok, Hyunjin diyebilirsin."

Bay Hwang, Felix'in düşündüğünden daha da iyi biriymiş aslında. Felix başını salladı, ve kendini tutamayıp ona bir şey söyledi.

"Dergilerden, fotoğraflardan daha da yakışıklıymışsınız."

Dedi Felix, Hwang dediği bu şeyle ufak bir kahkaha attı. Felix'in yanakları kıpkırmızı olmuştu.

"Teşekkür ederim. Sende öyle, çok güzelmişsin."

Hwang'ın bu cümlesi ile Felix daha da kızarırken. Hwang ona kalın, büyük bir ajanda uzattı.

"Bu Kyung'un ajandasıydı. Artık senin. Yeni tabletin de odanda duruyor. İçlerinde her şey yazıyor. Heyecan yok tamam mı?"

Hwang güven verircesine elini Felix'in omzuna koyarak konuşmuştu, bu işe yaramıştı. Felix daha iyi hissediyordu.

Felix ajandayı alıp içini incelemeye başladı. Ve yarınki yapılacak şeylere göz gezdirdi,

"Yarın dergi çekimleri başlayacakmış. Sabah 08:00'da uyanman gerek."

Hwang başını salladı ve arkasını dönüp odanın büyük penceresini açtı.

"Kahve içelim mi? Menajerim hakkında bilgi edinmek isterim."

Felix anında başını salladı ve hızlıca konuştu. İster istemez bu adam karşında çok heyecan yaptığı içindi.

"Tabiki içelim! Yani ben, kusura bakmayın heyecan yaptım."

Hwang büyük bir kahkaha atarken, Felix'te sessizce gülmeye başladı. Gülerken ortaya çıkan kısık gözleri ile ona baktı ve konuşmaya başladı,

"Seni sevdim Felix. Hem de çok."

-The End-

Vazgeçtim sınır falan koymıycam

Loyal / HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin