Ahey Ahey Ahey! Finale son 5 bölüm kaldı Ahey!
-----
Bahar'dan;
Savaş'ı zorla da olsa evine getirmeyi başarabildik. Kerem ile beraber Savaş'ı yatağına yatırdık. Üzerini örttüm. Tam gidecekken hafifçe bileğimden tuttu.
"Biraz daha kalır mısın? En azından uyuyana kadar."
Savaş'ın yüzüne baktığımda umutlu bir çocuk gibi yüzüme bakıyordu. Kafamı hafifçe salladığımda tuttuğu bileğimi bırakdı.
Yatağının köşesine oturduğumda o da kafasını kucağıma koydu. Şu an tam bir küçük çocuk gibiydi.
Kafasını kucağıma koyduktan sonra gözlerini sıkıca kapattı.
"Umarım her gün gördüğüm rüyalardan birisi değilsindir. Öyleysen bile bu gördüğüm rüyaların en güzeli."
Duyduğum şey ile buruk bir gülümseme yüzümde oluştu. İstemsizce elim saçlarına gitti. Saçlarını parmaklarımın uçlarında gezdiriyordum. Sâhi, saçları gerçekten bu kadar güzel mi yoksa ben sevdiğim için mi öyle hissediyorum?
Savaş ile ilgilenirken yavaşça benim de gözlerim kapanıyordu.
---
Gözlerimi açtığımda hâlâ Savaş kucağımda yatıyordu. O kucağımdayken uyuyakalmış olmalıyım. Yatağın üzerinde duran yastığı alıp Savaş'ın kafasına koyacaktım ki Savaş kucağından kalkmadan kolunu belime doladı.
"Lütfen, lütfen bugün beni yalnız bırakma. Annem gitti sende gitme. Beni sadece sen ayakta tutabilirsin."
"Tamam, gitmiyorum. Buradayım."
Belimde olan kolunu daha da belime sardı.
Annesini kaybetmiş olan küçük bir çocuğun destek aldığı kişi ben miydim?
Savaş'ın destek aldığı kişi ben miyim?
---
Akşam oldu ama Savaş hâlâ kucağımda yatıyordu. Yavaşça Savaş'ı dürttüm.
"Savaş."
"Hhhıh."
"Hadi kalk da bir şeyler ye."
"Canım istemiyor."
"Olmaz öyle, hadi kalk."
"Biraz daha kucağında yatayım."
"Olmaz kalk dedim. Hadi, bir şeyler yemen lazım."
"Kucağından kalkarsam gidersin diye korkuyorum."
"Bugün sana destek olacağıma dair söz verdim. Gitmeyeceğim bu yüzden kalk ve bir şeyler ye."
Yavaşça kafasını kaldırdı. Yüzüme uzun uzun baktı ve hafif gülümsedi.
"Rüya değilsin. Bu sefer gerçeksin."
Ne diyeceğimi bilemediğim için yataktan kalktım.
"Hadi, yemek yeme zamanı."
Yüzüme bakmaya devam etti.
"Savaş hadi."
Hiçbir şey yapmamaya devam edince geri yatağa oturdum.
"Neden kalkmıyorsun? Ayrıca sürekli bana bakıp duruyorsun."
"Yanımdayken doyasıya bakmam lazım. Sensizliğe alışmak zor olacak."
Bende Savaş'a baktım.
"Çok oyalandın. Hadi kalk dedim."
Savaş'ın ellerinden tutup zorla yataktan kaldırdım. Odadan çıktığımızda Melal ve Burak'ın da burada olduğunu gördüm.
"Bak geldi. Hadi gidelim artık."
Melal'in söylediği şey ile önce Melal sonra da Burak ayağa kalktı.
"Gitmiyoruz. Yani siz gidebilirsiniz ama ben gitmiyorum."
Melal hayretle bana baktı.
"Bahar, hadi gidelim."
"Melal, bugün ben burada kalacağım. Şu an gidemem."
"Peki, sen bilirsin."
Melal de geri koltuğa oturdu. Burak da bana hafif gülümseyip koltuğa oturdu.
"Kerem yiyecek bir şeyler var mı? Savaş'ın bir şeyler yemesi lazım."
"Hemen koyuyorum tabağa. Size harika yemekler hazırladım."
Kerem hepimize birer tabak yemek koydu. Hep beraber masaya oturduk. Savaş tam olarak karşımda oturuyordu.
Savaş'ın sadece yemeği ile oynadığını görünce duruma el koymak istedim.
"Oynama yemeğinle. Hadi yemeğini ye."
"Yiyorum."
"Yemiyorsun, öylece yemekle oynuyorsun."
Savaş'ın elinde ki çatalı alıp ağzına yemek verdim. Daha sonra da çatalı tekrar Savaş'ın eline verdim.
"Bütün tabak bitecek."
Savaş buruk bir gülümseme ile bana bakıp tekrar yemeğe bakmaya başladı. Bu sefer naz yapmadan yemeğini yiyordu.
---
Yemek bitince Savaş ile beraber bahçeye çıktık. Bahçede bulunan sallanan koltuğa oturduk. Başını omzuma yasladı. Saçları çok güzel kokuyordu.
"Yasemin kokuyorsun. Çok güzel."
Yanaklarımın kızardığına yemin edebilirdim.
"Uykun gelmedi mi?"
"Niye sürekli konuyu değiştirmeye çalışıyorsun?"
"Sen niye sürekli o konuya değiniyorsun?"
"Soruma niye soru ile karşılık veriyorsun?"
"Senin şu an yaptığın şey de aynı."
Söylediğim şey ile ikimiz de güldük.
"İyi ki yanımdasın. İyi ki..."
"Yarın gideceğim."
Savaş başını kaldırıp bana baktı.
"Gitmek istiyor musun?"
Soruduğu soru afallamama sebep oldu. Bir süre Savaş'a bakıp ayağa kalktım.
"Bence artık uyku saati geldi. Benim çok uykum var."
Savaş da benim ardımdan ayağa kalktı.
"Niye sorularımdan kaçıyorsun?"
"Çünkü cevaplarını bende bilmiyorum."
Kısa bir süre Savaş'a baktıktan sonra tekrar konuştum.
"İçeriye girebilir miyiz?"
Savaş sadece kafa sallayıp beni takip etti. İçeriye girdikten bi' yarım saat sonra uyumuştuk. Savaş Kerem'in odasında kalmıştı. Melal ve ben Savaş'ın odasında kalmıştık. Burak da oturma odasında uyudu. (Savaş ve Kerem aynı evde yaşıyorlar.)
Melal yanımda uyusa bile bir iki saat boyunca hiç göz yummadan Savaş'ın bana sorduğu soruların cevabını düşündüm ama hiçbir cevap bulamadım. Ya da bulduğum cevapların gerçek olmasını istemedim.
-----
BÖLÜM SONU

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY SEN ~ TEXTİNG
Teen Fiction@savasci; Bahsettiğin olay hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum ama emin ol o gün seni görseydim kesin tutulurdum. @savsci; Seni gördüğüm ilk an kaderimizin bir olduğunu anladım. @savasci; Bana inanman lazım. Bahar, lütfen inan. @savasci; Çünkü artık...