Deliloy Deliloy destaneeeeeee!!!
-----
Bahar'dan;
Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey bana bakan Savaş oldu. Savaş'ı görür görmez hızla yattığım yatakda dikleştim.
Yanıma baktığımda Melal yoktu. Hemen tekrar Savaş'a baktım.
"Günaydın, ben kıyafet almak için odaya girmiştim. Melal gir demişti. Seni görünce neden girdiğimi unuttum. Rahatsız ettiysem çok özür dilerim."
"Müsaade eder misin."
"Tabii."
Savaş'ın odadan çıkması ile derin bir nefes aldım. Ne hissettiğimi ve ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Dünden beri asla hayalini kuramayacağım şeyler oluyordu.
Derin bir nefes verecek etrafa bakındığımda gözüme az önce Savaş'ın oturduğu koltuğun yanında bulunan sehpa ilişti. Savaş'ın telefonu duruyordu.
Merakla yataktan kalkıp telefona yaklaştım. Tam telefonu elime alacakken kendimi durdurdum.
"Saçmalama Bahar. Bir insanın özeline öylece bakamazsın."
Tam yatağa geri adımlayacakken Savaş'ın telefonu çaldı. İçimden küfürler ederken telefonu elime alıp odadan çıktım.
"Savaş, telefonunu odada unutmuşsun. Biri arıyor."
Savaş bıkkın bakışlarla bakmaya başladı.
"Kesin klasik başın sağ olsun konuşması için arıyorlardır. Artık kimse ile konuşmak istemiyorum. Boşver çalar çalar susar."
"İyi, sen bilirsin."
Telefonu tam yanımda duran koltuğa koyacakken telefon sustu ve kısa bir süre de olsa Savaş'ın duvar kağıdını gördüm.
"Bir dakika bir dakika. Telefonuna bakabilir miyim?"
Savaş hızla yerinden kalkarak yanıma geldi.
"Hayır, olmaz."
"Niye bu kadar telaş yaptın?"
"Telaş falan yapmadım. Bahar telefonumu bırakır mısın."
Savaş telefonu benden almaya çalışırken bende telefonu almasın diye uğraşıyorum.
"Hayır veremem."
Telefonu almak için son bir uğraş veriyordu ki kilit tuşuna basarak ekranı açarak Savaş'a gösterdim.
"Bu duvar kağıdı ne?"
Savaş yakalandığını anlayarak durdu.
"Ne görüyorsan o işte."
"Savaş, duvar kağıdında benim fotoğrafım var. Nedenini sorabilir miyim?"
"Neden mi? Bence gayet açık."
"Savaş bu fotoğraf bende bile yok. Ben bu fotoğrafı sileli aylar oldu."
"Sen sildiğin için bende var zaten. Sen siliyorsun diye ben ss alıyorum."
Pot kırmıştı. Pot kırdığını anlamamış olacak ki hâlâ aynı yüz ifadesi ile bana bakıyordu. Bir adım Savaş'a yaklaştım.
"Ben sildiğim için mi?"
"E-e evet."
Kekelemeye başladı.
"Sen benim fotoğraflarımı yükleyip sildiğimi nereden biliyorsun? Beni takip etmiyorsun ki."
Pot kırdığını daha yeni anlamış olacak ki yüzünün ifadesi değişti.
"Eski, eskiden. Eskiden sildin ya, silmiştin. Silmek."
Saçmaladığını fark etmiş olacak ki sustu. Bu telaşlı hali çok hoşuma gittiği için hafif gülümsedim.
"Eskiden silmiyordum. Bu sene silmeye başladım."
Kaçış yolu olmadığını fark ederek kabul etti.
"Evet, yakalandım. Fake hesap açıp seni takip ettim. Seni zaten gerçek hayatta görmüyorum bir de fotoğrafların olmasaydı yapamazdım."
Yüzümde ki gülümseme gitmişti. Yine nasıl tepki vermem gerektiğini bilmediğim bir zamandaydım.
Öylece bana bakan Savaş'a baktım. Bir süre Savaş'a baktıktan sonra gözlerimi kaçırdım.
"Söz verdim ve sözümü tuttum. Benim artık gitmem gerekiyor. Hatta fazla bile durdum. Kendine dikkat et."
Eşyalarımı almaya yeltendiğim sırada Savaş konuşmaya başladı.
"Bir şans versen olmaz mı? Sadece küçük bir şans. Yemin ederim seni hiç üzmem. Bahar sadece bir kere, bir kerelik senden şans istiyorum. Lütfen, sadece bir şans."
Savaş'ın söyledikleri içimdeki onu seven tarafın "Kabul et." sesini doğursa korkum da "Kabul etme." sesini doğuruyordu.
Hangisinin daha ağır bastığını bilmiyorum.
Arkamı döndüğümde Savaş'ın yüzünü görmem ile sanırım aklımda ki bütün soru işaretleri gitmişti. Ağlıyordu, resmen karşımda ağlıyordu.
"Sırf benim için üzülme, annenin acısını hatırlama diye dünden beri annem hakkında ki her şeyi unutup seninle geçirdiğim vaktin tadını çıkarmak için çabalıyorum ama olmuyor. Sensizliğin acısını annem hafifletiyordu, sen de annemsizliğin acısını azaltıyorsun ama ikiniz de giderseniz ben acılar içerisinde boğulurum."
Derin bir nefes aldı.
"Bahar biliyorum, senin en kötü olduğun zamanlarda sana söylediklerim ile daha çok canını acıttım bu yüzden yalnız kalıp acı çekmeyi hak ediyorum. Hemde her şeyden çok hak ediyorum. Yine de seninle olmayı istememe engel olamıyorum. Bahar, lütfen, lütfen bana sadece bir şans ver. Lütfen... "
Savaş'ın sözleri gözlerimi yaşartmıştı. Daha fazla dayanamayarak koşup boynuna sarıldım. Benim ona sarılmam ile o da sıkıca belime sarıldı.
"Tamam, bize bir şans veriyorum."
-----
BÖLÜM SONU

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY SEN ~ TEXTİNG
Dla nastolatków@savasci; Bahsettiğin olay hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum ama emin ol o gün seni görseydim kesin tutulurdum. @savsci; Seni gördüğüm ilk an kaderimizin bir olduğunu anladım. @savasci; Bana inanman lazım. Bahar, lütfen inan. @savasci; Çünkü artık...