-19-

67 5 2
                                    

Ben geldim, açıklama bu kadar. İyi okumalar dilerim 💜🌸.

-Mavi💙

-----

Bahar'dan;

Melal, Burak ve ben İstanbul sokaklarında geziyorduk. Burak ile her gün Ankara da geziyor ve takılıyorduk zaten ama yanımızda Melal de olunca ayrı bir keyifli oldu.

Aşırı özlemişim bu ortamı.

Her İstanbul'a geldiğimizde uğradığımız kafeye bugün de gittik. Hep beraber oturduk ve sipariş verdik.

"Kanka sende aşık ola ola o kıza mı aşık oldun?"

"Melal ne yapayım? Gönül bu, ota da konuyor başka şeylere de."

(Edepli çocuğum benim. Küfür de etmezmiş.)

"Orası öyle ama yine de bir kalbin sevecek insan olarak Ayça'yı seçmesi çok da olağan bir durum değil."

Melal'in dediği şey ile güldüm. Bu kız haklı olmak için doğmuş.

"Cidden Ayça nedir yaa?! Burak başka kız mı yok?"

Melal gibi bende Ayça'yı gömmeye başladığıma göre artık Burak'a kâl gelmeye başlar.

"Kızlar ama sizde şimdi sevdiğim kızı bu kadar gömmeyi lütfen."

"Lan! Ayça Ayça, sevdiğin kız Ayça. Ne diyeyim bilemedim."

"Tamam haklısın Melal ama çok güzel gülüyor ben ne yapayım?"

"Geçmiş olsun. Bir erkek bir kızın gülüşünü beğenmeye başladıysa kesin çok fena aşık olmuş demektir."

Melal de bana katıldığını belirterek kafasını salladı.

"Bahar haklı. Erkekler bir kızın gülüşünün güzelliğinden bahsediyorsa fena aşık olmuştur."

Söylediği sözle de katıldığını dile getirdi.

"Kızlar, ben ne yapacağım o zaman? Bu Ayça beni çiğ çiğ yer. Ah be Burak! Hoşlanacak başka kız mı bulamadın?"

Burak'ı dediği şey ile ikimiz de güldük. Gelen siparişlerimiz ile herkes içeceğine gömüldü.

"Hoyor yono boşko koz mo kolmodo. Sovo sovo Oyço'yo sovdom."
(Hayır yani başka kız mı kalmadı. Seve seve Ayça'yı sevdim.)

Melal ile beraber içeceğin pipeti ağzında içeceğini yudumlarken konuşan Burak'a güldük.

"Ne diyorsun be? Düzgün konuş."

"Oyço doyorom Oyço. Bono oldoror."
(Ayça diyorum Ayça. Beni öldürür."

"Bu yine mala bağladı. Hoopp! Koçum, pipeti sal da konuş."

Melal ve Burak'ı konuşmasını adeta kahkaha atarak dinliyordum. Bir de mimiklerini görseniz o kadar komik görünüyorlar ki gülmekten altıma işesem yeridir.

Burak Melal'in inadına pipet ile konuşmaya devam ediyordu ki Melal Burak'ın kafasına vurunca Burak öksürük krizine girdi ve ağzında ki bütün içeceği Melal'e püskürttü. Tabii yanlışıkla.

Melal hızla ayağa kalkarak bağırmaya başladı.

"Gerizekalı mısın? Üstüm başım mahvoldu. Salaksın, yemin ederim salaksın!"

Burak öksürerek konuşmaya devam etti.

"Öğüz diğleyrim. ÖHÖHÖ! Yğlışlıkla oğlu."
(Özür dilerim. Yanlışıkla oldu.)

"Başlatma yanlışıklana. Yapma diyorum değil mi? Yapma!"

Melal haklı olarak sinirlenmişti ama şu an o kadar komik görünüyorlardı ki kahkahalarıma engel olamıyordum.

"Bahar sende gülme gerçekten çok sinirliyim şu anda."

Ben gülmeye devam edince Melal sinirle tuvalete gitmek için yönelmiştir ki birine çarpmasıyla durdu.

"Kerem, Savaş. Sizin ne işiniz var burada?"

Kerem ve Savaş demesi ile zor da olsa kahkahamı durdurup ikisine baktım.

Maalesef ki hâlâ çok yakışıklıydı.

"Geziyorduk, senin story'ni görünce gelelim dedik de senin bu halin ne?"

Kerem'in sorusu ile Melal Burak'a bakarak cevap verdi.

"Bazıları lama gibi üzerime tükürdü de."

"Yanlışıkla oldu kaç kere diyeceğim. Ayrıca sende benim kafama vurdun."

"Hak ettin."

"Sende hak ettin."

Melal ve Burak'ı laf dalaşına gözlerimi devirirken O'nunla göz göze geldim. Gözleri hâlâ çok güzeldi. Hayır Bahar, bakamazsın!

Hemen gözlerimi Melal'e çevirdim.

"Tamam olan oldu. Sen git üzerini sil istersen."

"Ben gideyim sende kahkaha atmaya devam et. Hain arkadaş."

Söylediği şey ile hafif sırıttım.

"Yardım ister misin?"

Diye sordum ama asla yüzüme bakmayarak tuvalete doğru yürümeye devam etti.

"Kendim hallederim."

Melal'in gitmesi ile Kerem ve Savaş'a baktım. Savaş hâlâ bana bakıyordu. Gülümsüyor muydu?

Burak ayağa kalktı ve ikisine doğru elini uzattı.

"Ben Burak, Bahar ve Melal'in en yakın arkadaşlarıyım."

Sırayla Kerem ve Savaş da elini sıkarak kendi isimlerini söyledi. Sanırım sıra bendeydi. Bende ayağa kalkıp elimi önce Kerem'e uzattım.

"Bahar."

Elimi sıkarak konuştu.

"Bende Kerem. Sakat Kerem. Sende next yengem oluyorsun."

Kerem'in söylediğine Savaş gülerken ben gayet ciddi bir şekilde cevap verdim.

"Hayır, next arkadaşın oluyorum ama böyle giderse o da olamayız gibi duruyor."

"Tamam tamam, bir süre bu konuyu açmayacağım. Dikkatini çekerim, bir süre."

Kerem ile daha fazla muhatap olmamak için elimi çektim ve Savaş'a uzattım.

"Buna gerek var mı? Zaten bayağı konuştuğumuzu düşünüyorum."

Haklıydı. Elimi çektim.

"Haklısın. Çoktan arkadaş olduk bile."

Saçma sapan birbirimize baktığımızı fark eden Burak duruma el atmıştı.

"Buyurun oturalım o zaman. Ayakta mı duracağız?"

Burak'ın söylediğini onaylayarak hepimiz oturmuştuk ama sorun şu ki birazdan kalp krizi geçirebilirdim.

Lütfen bana öyle bakmayı bıraksın yoksa cidden kalbimin sıkışmasından kalp krizi geçireceğim.

-----

BÖLÜM SONU

HER ŞEY SEN ~ TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin