HER ŞEY SEN ~ TEXTİNG

-18-

Ben ben ben ben geldim. Şaşırdınız mı? Fğözğcmğd tabii ki hayır. Neyse yaa yine boş yapma tuşum açık kalmış. Size iyi okumalar dilerim 💜🌸.

-Mavi💙

-----

Bahar'dan;

Instagram'a attığım gönderide Savaş'ın yorumundan sonra bizi yakıştıran insanların yorumları ile doldu.

Koltukta uyuyakalan Melal'e baktım. Gerzek üzerini açık bırakmış.

Hemen kalkıp üzerini bir pike ile örttüm. Anlına da küçük bir öpücük kondurdum. Salak falan ama seviyorum bu kızı.

Melal'in telefonuna art arda gelen bildirimler ile Melal'in telefonunu elime aldım. İkimiz de birbirimizin şifrelerini bildiğimiz için kilidi açmam sorun olmamıştı.

Mesajlar Kerem'dendi. Sevmiyorum diyor ama Kerem'i "Sakatım" diye kaydetmiş. İnsan sevmediği birini benimseme Eki ile kaydeder mi?

Kerem'in attığı mesajları okumamın doğru olmayacağını düşünerek sadece telefonu sessize alıp geri bıraktım.

Bütün gece uyanık olduğumuz için bende Melal gibi kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.

---

Melal'den;

Yaklaşık beş saat uyumanın ardından uyanmıştım. Bahar hâlâ uyuyordu. Telefonumu elime alıp kurcalamaya başladım.

Bir sürü bildirim gelmiş. Hepsi de Sakatım'dan.

Sakatım; Günaydın Güzellik.

Sakatım; Büyük ihtimalle hâlâ uyuyorsun çünkü sabahlamışsınız. Ama yine de ilk benim günaydınım ile uyan istiyorum.

Sakatım; Savaş sabah sabah bana mesaj attı. Artık buluşalım diyor.

Sakatım; Bu çocuk hangi ara bu kadar aşık oldu bilmiyorum.

Sakatım; Hayır sadece aşık olsa iyi. Salak da oldu bu.

Sakatım; Bütün gece bana "Melal sana buluşma saatini attı mı?" ya da "Ne zaman buluşuyoruz?" diye mesajlar atıp durdu.

Sakatım; Sardım başıma bu aşığı ben uğraşıyorum.

Sakatım; Hayır düz Savaş olsa ben onu alt ederim ama Aşık Savaş ile uğraşmak çok zor.

Sakatım; Lütfen bir yardım eli uzat.

Kerem'in mesajlarına kahkaha atmamak için zor tuttum kendimi. Savaş cidden bu kadar aşık olmuş muydu?

Bahar bana hemen hemen bütün yazışmalarını okuttu. Öyle aşık olunabilecek bir konuşma geçmemiş aralarında. Sanırım Savaş'ın aşık olası geldi.

Hayır çevresinde o kadar kız varken neden Bahar'a aşık oldu ki?

Yıllar önce Bahar'ı öyle terslemeseydin -Kızın içinden geçti.- şimdi bir şansınız olurdu. Gerçi terslemeseydi belki de şu an bilmem kaç yıllık sevgili olurlardı. Hem Bahar da o zaman Ankara'ya gitmezdi.

Vur şimdi kafanı duvarlara Savaş Bey.

Telefonu bırakıp Bahar'a baktım. Salak üzerini açmış. Hemen üzerini kapatıp anlına küçük bir öpücük kondurdum. Canım arkadaşım benim.

Senin bir daha üzülmene izin vermeyeceğim. Söz veriyorum.

Kalkıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Annem ve babam evde değildi. Bahar bize geleceği için iki günlük tatile çıktılar. Doğum günümde geri gelecekler.

Bi' yarım saat sonra Bahar uyanıp mutfağa yanıma geldi.

"Günaydın."

"Günaydın bebek. Hadi git yüzünü yıka. Kahvaltı birazdan hazır olur."

Bahar hiçbir şey demeden banyoya gidip yüzünü yıkadıyıp yanıma geldi. Kahvaltıyı hazırladığım için beraber masaya oturduk.

"Efsane bir masa olmuş. Ellerine sağlık gerzeğim."

"Ben sana bebeğim diyeyim sen bana gerzeğim de. Adalet mi bu?"

"Sen de arıza'm de. Bana önceden hep arıza derdin."

"O zamanlar arızaydın. Üç yıldır bebek gibisin. Gözlerinden yaşlar hiç eksik olmuyor. Kırılgan birisi oldun."

"Annem yüzünden, biliyorsun."

"Biliyorum ama o sene her şey üst üste geldi sende yıprandın."

"Tamam kapatalım konuyu. Sakat'ın sana bir sürü mesaj atmış. Gördün mü onları?"

"Mesajları okudum mu?"

Kerem'in attığı mesajlar aklıma gelince korkudan sesim biraz yüksek çıkmıştı.

Bahar da şaşırmış olacak ki garip bir bakış attı.

"Sakin ol. Okumadım mesajları."

Derin bir nefes vermiştim.

"O bazen saçmalıyor, yine saçmalamış o yüzden dedim."

"Anladım, neyse mesajları boşver de. Sakat'ım mı? Benimseme Eki nereden geldi?"

"Şimdi şöyle, ben yazarken otomatik klavye açık kalmış. Baktım o şekilde düzeltmiş. Sonra sen deyince fark ettim. Şimdi gördüm. Sanırım klavyem Kerem'e aşık."

"Önce s*çtın sonra sıvadın şimdi de bana temizletmeye çalışıyorsun ama yemezler. "

"Ben yaptım. Ben öyle kaydettim, oldu mu?"

"Yani kabul ediyorsun Kerem'den hoşlandığını."

"Evet kabul ediyorum ama senin de dediğin gibi Kerem olmaz."

"Niye olmasın?"

"Bahar Kerem önceden o kadar çok kızla sevgili oldu ki yanımızdan her geçen Kerem'in eski sevgilisi çıkıyor. Hatırlamıyor musun sen benim okulumdayken her hafta başka bir kızla sevgili olup geliyordu."

"Düzelmiştir belki."

"Ben sana 'Savaş belki seni üzmez.' diyor muyum? Üzgünüm ama bu işler belkilerle olacak iş değil."

"Tamam haklısın. Bir şey demeyeceğim daha fazla."

Aklıma gelen şey ile güldüm.

"Niye gülüyorsun?"

"İkimiz de en yakın arkadaş olan iki çocuğa aşık olduk ama ikisi de yanlış kişi."

Söylediğim şey ile Bahar da güldü.

"Yanlış erkek çekme mıknatısı gibiyiz."

İkimiz de kahkaha atmaya başladık.

İşte bunu seviyorum. Ciddi bir şey konuşup üzülsek bile iki dakika geçmeden gülmeyi başarıyorduk.

Sanırım bu yüzden en yakın arkadaşız.

-----

BÖLÜM SONU