Kantindeki olaylı günün ardından yalnızca iki gün geçmişti ve herkes hala o günü konuşuyordu. Ben ise henüz Can konusunda bir atakta bulunmamıştım. Öylece robot gibi evden okula okuldan eve gidip geliyordum. Çok iştahım olmadığı için öğünlerimi boş geçiriyordum diyebilirim.
Sınıfa girdiğimde öğretmen masasında Umut ve arkadaşlarını görünce aklıma gelen şeyle birlikte onların yanına gittim. "Umut şu devamsızlıkların halloldu söylemeyi unuttum. Bundan sonraki devamsızlıkların konusunda da öncesinde bana haber ver ki kayda geçmesin." dedim direkt konuya girerek.
Hepsi bana odaklandığı da Umut mutlulukla yerinde doğruldu."Harbi mi?! Çok sağ ol Aden." dedi coşkulu bir şekilde. "Ne demek sen de bana çok yardımcı olmuştun." dedim. "Neyse bunu söylemek istedim sadece." Tam arkamı dönecekken durdum ve "Ya bu arada yanlış anlama sıkıştırmak ya da ısrarcı olmak için değil sadece merakımdan soruyorum şu sana verdiğim numarayı araştırabildin mi?" diye sordum merakla.
"Ne numarası?" Nil merakla sordu ama bir yanıt alamadı.Umut elini saçlarına atıp bir süre karıştırdı. "Şey ya.. baktım. Baktım ama bir şey çıkmadı ondan." dedi gözlerini kaçırarak.
"Nasıl yani? Kime ait olduğunu bulamadın mı?" diye sordum şüpheyle. Anında başını kaldırıp bana baktı.
"Ha yok ya buldum ama alakasız saçma sapan birinin üzerine çıktı. Bir başkasının üzerine alınmış bir hat. Belki de elden ele gitmiştir. Şu an kullanan kişiyi bulmak zor." dedi hızla konuşarak. Gözlerimi kısıp yüzünü inceledim. "Anladım." dedim. "Sağ ol yine."
Arkamı dönüp sırama gittim ve çantamdan telefonumu alır almaz sınıftan çıktım. Tuvaletlerin olduğu tarafa doğru yürüyüp kızlar tuvaletine girdim ve bir kabine girip telefonu açtım. Sohbet kısmına girdim.
Sen: Kimsin sen?
Gerginlikle karşılık beklemeye başladım. Umut'un dedikleri eğer doğruysa o zaman bana bu mesajları atan kimdi? Can'ın beni aldattığını bilmesi, çok az insanda olan numaramın onda olması, beni tanıması...
Amacı neydi? Yalnızca iyilik yapan bir iyilik meleği miydi?
Mesaj sesi gelince hızla telefona baktım.
0545..: Beni bu kadar çok merak mı ediyorsun gerçekten?
Sen: Sence de merak etmekte haklı değil miyim?
Sen: Açıkçası numaranı araştırdım ve hiçbir şey bulamadım.
Sen: Kimsin sen ve amacın ne?0545..: Bazen bazı şeyleri salsan akışına bıraksan senin için çok daha iyi olacak güzelim.
Sen: Pardon nereden güzelin oluyorum ne bu samimiyet¿
Sen: Ayrıca bu durum sence öylece akışına bırakılacak bir konu mu?
Sen: Beni tedirgin ediyorsun0545..: Tedirgin olmanı gerektirecek bir durum yok Aden.
0545..: Böyle hissetmene sebep olması gereken son insan benim.Sen: Bana hiç öyle gelmiyor ama
Sen: Cevap ver
Sen: Kimsin???0545..: Bu sert hallerin bana işlemez güzelim.
Sen: Allah Allah ne işler peki sana?
Sen: Ona göre davranalım biz de!0545..: Aslında bana yalnızca bir bakış atsan her şeyi dökerim ortaya
0545..: Sanırım mesaj yoluyla olunca sana karşı gardımı koruyabiliyorumBelki de beşinci kez tekrar okuyordum attığı mesajı.
Sen: O ne demek öyle?
Sen: Açık konuş!0545..: Buna ne sen ne de ben hazırız güzelim
0545..: Sanırım biraz zamanı var dahaSen: Ya ne diyorsun sen be!
Sen: Seni insan yerine koyup soru soran da kabahat
Sen: Alt tarafı kim olduğunu sorduk0545..: Aynen söyleyeyim de sıfıra yakın ihtimalleri de yok edeyim kendi ellerimle
0545..: O kadar da değilimSen: Beynimi yaktın gerçekten
Sen: Neyse ne gidiyorum benSon mesajı da atıp tuvaletten çıktım ve koştura koştura sınıfa girdim. Neyse ki öğretmen gelmemişti.
Direkt sırama geçip telefonumu çantama attım.
Elbet bir gün öğrenirdim kim olduğunu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SICAK ŞARAP || yarı texting (+18)
Novela JuvenilBabası Beşiktaş'ın eski yıldız futbolcusu, annesi de pek çok kez milli forma giymiş ünlü voleybolcu... Eh haliyle insanlar tarafından tanınan, takip edilen, merak edilen bir isim Aden Akgül. Kimisi sever kimisi kıskanır kimisi ise hiç haz etmez onda...