SICAK ŞARAP || yarı texting (+18)

sekiz

Annem bana seslenince odamdan çıkıp mutfağa gittim. "Efendim anne?"

Annem hazırlanmış bir şekilde hazırlanan yemekleri kontrol ediyordu. "Aden kızım söylemeyi unuttum koş hazırlan hemen güzelce."

"Neden ki?" diye sordum merakla.

"Fatih amcanlar geliyor yemeğe. Giyin çabuk."

Hayır ya hayır ya! İnsanın istemediği ot ne diye sürekli burnunun dibinde bitiyordu?
"Aman anne gelsinler niye hazırlanıyorum? Üstümdekiler gayet iyi."

"Aden olur mu öyle şey evimizde insanları böyle mi ağırlıyoruz?" diye ayıplarcasına konuştu.

"Anne Allah aşkına yapma. Babamla ikisi birbirlerinin dibinden ayrılmaz. Her dakika yan yanalar zaten niye ilk kez geliyorlarmış gibi davranıyorsun?"

"Aden sen iyi misin kızım? Adam haftalardır yurt dışında. Dün geldi daha hemen çağırdık yemeğe. Güzel güzel hazırlık yapıyoruz işte ne var? Hem Can da gelecek senin buna sevinmen gerekmez mi?" Gözlerini kısıp yanıma geldi.
"Ay yoksa siz kavga falan mı ettiniz?" Yok direkt ayrıldık anne.

Tam böyle söyleyecekken içeriye babam gelince susmak zorunda kaldım. "Çıkmışlar Funda, gelirler birazdan. Her şey hazır mı?" Ardından bakışları bana kaydı.
"Aden? Hazırlanmamışsın."

Annem araya girip "Bilmiyordu Kenan yeni haberi oldu. O da şimdi hazırlanmaya gidiyordu değil mi Aden. Hadi kızım." dedi uyarırcasına. "Evet evet." dedim ve gözlerimi devirip odama çıktım.

Giyindikten sonra aynada kendime baktığımda simsiyah giyindiğimi gördüm ve güldüm. İstemediğini bu kadar belli etme be Aden.

Aşağıdan gelen sesleri duyunca geldiklerinin farkına varıp isteksiz bir şekilde aşağıya indim. Can'ın gözlerini adım seslerimi duyunca direkt beni buldu. Yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tutup yanlarına gittim. "Ay Aden merhaba kızım."

"Hoşgeldiniz Serpil Teyze." dedim ve sarılışına karşılık verdim. Bu kadını seviyordum.

"Hoşbuldum güzelim. Ne zamandır görmüyorum seni. Hiç bize de gelmiyorsun artık. Can'a da söylüyorum getir bir ara diye ama."

Senin oğlun o sıralar beni aldatmakla meşgul olduğu için tabii, normal.

Gülümsemekle yetinip geri çekildim. Can mahçup bir şekilde bana bakıyordu. Umursamadım ve bana seslenen Fatih amcaya baktım. "Bana da bir hoşgeldin demek yok mu?"

Zoraki bir tebessümle ona da sarıldım. "Hoşgeldin Fatih amca."

"Hoşbuldum. Baya da büyümüşsün görüşmeyeli. Güzelleşmişsin."

"Sadece iki ay yoktun Fatih amca." dedim gülerek.

"Olabilir. Büyümüşsün. İnsan iki ayda büyüyemez mi canım."
Herkes gülüşürken annem durup araya girdi. "Ay kapıda kaldınız gelin içeriye. Açsanız hemen masaya oturalım hatta."

"Valla Funda çok iyi olur." Fatih amcanın demesi üzerine hepimiz yemek masasına geçtik. Görevliler servis yapmaya başladıklarında ben yalnızca tabağıma bakıyordum.

"Her şey harika gözüküyor." dedi Serpil Teyze.

Servisler yapıldığında hep birlikte yemeye başladık. "Ee anlat bakalım nasıldı oralar?"