on

512 58 22
                                    

Sınıftan içeriye girdiğimde kimseye bakmadan direkt sırama geçtim. Bugün de gelmek istemiyordum ama daha fazla sebep bulamazdım.

Sınıftan içeriye futbol takımından tanıdığım Efe ve Hasan girdi. "Herkes buraya bakabilir mi iki dakika?!"

Ben baygınca ona odaklandım.
Diğer herkes de dikkatini onlara verince Efe konuşmaya devam etti.
"Arkadaşlar bir hafta sonra maçlarımız başlıyor. Bu sene diğer senelere göre daha da önemli biliyorsunuz. Geçen sene Karan Koleji bebesi Arda maça katılamamıştı ama bu sene o da olacak. Bizim kadar iyi değiller ama ciddi bir rakip. O okulla maçımız en son. Kazanırsak şampiyon olacağız..." Bakışlarını herkesin üzerinde gezdirip devam etti. "Ve elbette her maça destek için gelebileceksiniz izin var. Gelmeniz çok önemli çünkü diğer okullar her sene çok fazla destekçi ile geliyor. Bizim de altta kalmamanız lazım. Gelecekler için okul atkısı falan yapılacak bu yüzden gelenlerin adlarını alacağız."

"İyi hoş geliriz de bu tür konuşmaları her sene kaptan yapıyordu. Şimdi niye siz yapıyorsunuz? Kaptan mı değişti?"
diye sordu sınıfın meraklısı Bade.

Efe bir süre ne diyeceğini bilemedi ve kısa bir an bana kaydı bakışları.
Tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. "Bu seferlik böyle oldu. Kaptan aynı ama merak etme."
Bade'ye merak etme demek canını ver demek gibi bir şeydi.

"Ha yani Aden ile bir ilgisi yok.." dedi imalı bir ses tonuyla.
Sinirle ona dönüp uyarıcı bir bakış attım. "Biraz daha konuşmaya devam et, benim de seninle alakalı bir ilgim olur Bade. Anladın mı?" buz gibi bir ses kullanmıştım daha etki etmesi için. Ki öyle de oldu. Bade gerilen yüzüyle önüne dönüp konuşmadı. "Evet, anlamışsın!"
Önüme dönüp Efe'ye baktım. "Tamam Efe anladık biz. Al sen de isim mi ne alıyorsan." Efe beni onaylayıp sıra sıra geleceklerin ismini aldı. Sıra bana geldiğinde çekingence bir bana bir de kağıda bakıyordu ama geleceğime dair hiçbir şey sormuyordu. "Yaz." dedim.

Efe şaşkınlıkla yüzüme bakmaya başlayınca Hasan'a baktım. "Sen yazsan iyi olur sanırım."

"Ben gelmek istemezsin diye düşündüm o yüzden şaşırdım." diye kendini açıklamaya çalıştı Efe.
"Niye gelmeyeyim? Sonuçta burası benim okulum. Her etkinliğine katılacağım elbette. Yanlış mıyım Hasan?" Hasan hızla onayladı beni.
Gülümseyip Efe'ye döndüm. "Sonuçta eski sevgilim beni aldattı diye hayattan mı soyutlayacağım kendimi? O soyutlasın." Efe gözlerini kaçırınca kuşkuyla ona baktım. Efe ve Can yakın arkadaşlardı doğru ya. Can'ın yaptığı bir şeyi Efe'nin bilmeme ihtimali?

"Ay sen bilmiyor muydun aldattığını?.." diye sordum masumu oynayarak. Başımı yana eğip yüzüne dikkatle baktım. "Yoksa biliyor muydun?" diye sordum keskince. Efe hızla gözlerini bana çıkardı. "Ay ama bilsen söylerdin değil mi? Sonuçta biz de arkadaşız seninle o kadar zamandır. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, çok yardımımız dokundu birbirimize. Bendeki de laf! Kusura bakma bir an senden şüphe duyduğum için. Şu sıralar kafam pek yerinde değil malum." diye salağa yattım.

Efe yutkunup tekrar gözlerini kaçırdı. Güldüm. Hayal kırıklığı dolu bir gülüştü bu. Belli etmedim... "Neyse yazın adımı, geliyorum. Tutmayayım sizi."
Efe hızla başını sallayıp Hasan'ın kolundan tuttuğu gibi kapıya doğru yürümeye başladı. Hasan bir anda durup arkasını döndü. "Bu arada yarın spor salonunda antrenman maçı yapacağız. İzlemek isteyenler gelebilirler okul çıkışı olacak."
Daha sonra ikisi hızla sınıftan çıkıp gitti.

SICAK ŞARAP || yarı texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin