Ders biter bitmez hızla eşyalarımı alıp spor salonuna doğru koşmaya başladım. Son ders de biter bitmez herkes spor salonuna gitmeye başladı.
Spor salonuna gider gitmez soyunma odalarının oraya doğru gittim. Tam köşede durduğumda telefondan Can'a mesaj attım gelmesi için.
Çok geçmeden üzerinde formasıyla odadan çıktı ve beni görünce yanıma geldi. "Neden çağırdın beni?"
Onu kolundan tutup köşeye çektim. Anlamsız gözlerle bakıyordu. "Canım sıkıldı benim de aklıma sen geldin."
"Ne?"
Güldüm. "Hani bu son antrenman maçınız ya asıl maçtan önce... Ben de düşündüm nasıl farklı kılabilirim bunu diye.."dedim son harfi uzatarak."Sonra aklıma bir şey geldi! Dedim ki Can kendi kalesine gol atarsa unutulmaz bir an olur! Olmaz mı? Nasıl düşünmüşüm?"
Bana delirmişim gibi bakıp "Ne diyorsun sen Aden?" dedi.
"Gayet açık. Kendi kalene gol atmanı istiyorum." dedim bir anda ciddileşerek.
"Sen ne dediğinin farkında mısın?"
dedi şok olmuş bir sesle.Sıkılmış gibi oflayıp omzumu duvara yasladım. "Ben farkındayım artık sen de dediğimin farkına varsan. Gayet basit; kendi kalene gol at..." dedim vurgulayarak her bir kelimeyi.
"Böyle bir şey yapmayacağım Aden saçmalama. Bu son antrenman. Kendi kaleme nasıl gol atayım delirdin mi sen? Çocuk oyuncağı mı bu?"
"Bizim ilişkimiz de bir oyun değildi ama sen benimle bir oyuncakmışım gibi oynamışsın onca zaman. Şimdi de benim sıram.. Eh hakkım değil mi?" İşaret parmağımı göğsüne doğru bastırdım.
"Bak anlıyorum kızgınsın. Ne kadar özür dilesem az. Ama bu şekilde olmaz tamam mı? Her şeyi iste yapayım ama bu olmaz. Öyle alelade bir lise öğrencisi olsam neyse ama biliyorsun durumu. Bu yaptığım yayılsa babam öğrense neler olur biliyor musun sen? Ülkenin futbolcusunun yine futbolcu oğlu kendi kalesine gol attı? Asla!" Hızla başını yana doğru salladı.
Gülüp kollarımı açtım ve duvardan uzaklaştım. "Yapmıyorsun yani öyle mi?"
"Başka bir şey iste."
"Yapmayacaksın yani?" diye direttim. "Yapamam Aden."
Tehditkârca güldüm. Cebimdeki telefonu çıkarıp gözlerinin önünde salladım birkaç kere. "Ya sen kendi kalene gol atarsın ya da ben bu mesajları babana atarım. Hangisi?"
diye alay ettim onunla.Can gerginlikle bir telefona bir bana bakıyordu. Kaşlarımı havaya kaldırıp başımı yana doğru eğdim ve cevap vermesi için bir işaret yaptım. "Aden nolur başka bir şey iste."
Ofladım. "Aman be amma da abarttın. Şampiyonluk maçında yap demiyorum ya antrenman maçında yapacaksın."
"Koç beni hayatta oynatmaz ki bir daha."
Gözlerimi devirdim. "Saçmalama istersen Can. Seni mi oynatmayacak? Fatih Deniz'in oğlusun sen ve Beşiktaş'ın altyapısındasın. Yalnızca adın için bile oynatır seni."
"Bu daha da kötü ya. En ufak bir hatayı bile kabul etmezler lafını yaparlar. Sen gelmiş kendi kaleme gol atmamdan bahsediyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SICAK ŞARAP || yarı texting (+18)
Teen FictionBabası Beşiktaş'ın eski yıldız futbolcusu, annesi de pek çok kez milli forma giymiş ünlü voleybolcu... Eh haliyle insanlar tarafından tanınan, takip edilen, merak edilen bir isim Aden Akgül. Kimisi sever kimisi kıskanır kimisi ise hiç haz etmez onda...