Bölüm 17

17 5 6
                                    

  Göklerden bir karar gelmiş olsa , tüm insanlık için aynı anda yeniden başlamış olsa hayat , yine denk gelsek tüm sevdiklerimize , kimse kimseden önce göçüp gitmese mesela nasıl olurdu hayat ? Hiç düşündünüz mü aynı an da tüm sevdikleriniz ile hayatı yaşayıp , aynı an da hayatınızın son bulmasını  ? Ben düşünmüştüm . Bir gün annemin elinde kuru ve yarım bir ekmek ile hasta bedenine inat meydan okur gibi gülümseyerek " Sana bugün güzel bir ziyafet hazırlamam için bana kocaman bir öpücük vermeye ne dersin?"  dediği gün düşünmüştüm hem de. Babam ve annem , dedem ve sevdiğim tüm insanları , o gün, nem kokusundan hayvanın bile bir gün kalması sakıncalı olan fakat bizim üç dört yıldır yaşadığımız o evde , hepimizi birlikte yaşarken düşleyip büyük bir sevinç ile " Olur hemen" diye boynuna atlamıştım . Şimdi başımı koyduğum toprak zeminde bunları düşündüğümde ne güzeldi dedim kendi kendime . " ne güzeldi, çocuk düşünmek" . 

Bedenimi toprak zeminde biraz daha yayarak yanımda aynı sessizlik içinde gökyüzünü izleyen Dean ' ı görüş alanıma almayı başardım . Gözlerinde ışıltının sisli bir havanın ardında saklı gibi durmasının sebebinin gözlerine dolan ve akmak için fırsat kollayan göz yaşlarından kaynaklandığını fark ettim . Nedendir bilmiyorum ama her gün , birlikte uyanmaya . birlikte gülmeye , birlikte ağlamaya başlamış olduğumuz günler tüm diğer huzurlu günlerin önüne geçip galip geliyordu . Ayrılığın derin hüznün bedenlerimizde ve ruhlarımızda yarattığı tahribi görmezlikten gelirken sanki Eftelya Teyzenin o gün bana söylediği sözlerin gerçekliğiydi bizi ayakta tutan . "Her şeyden kaçmak mümkündür ama gerçekten ve sevdadan asla ! Boşa çaba gösterme , cenneti gözü yalnızca sevdadan haber verir. Ve yalnızca sevda için geçit olur . "

" Yıllardır kalbim hastaymış gibi Hissettim Mine . Yıllardır kalbimde bir ur var gibi . İnsanın kalbinde ur olur mu ? "  kelimelere döktüğü tüm his ve düşüncelerinin aksine sesi korkaktı . Titriyordu korkudan yahut ayazda kalmış üşümekten olsa gerek . " Dean" dedim oturduğum yerden  kalkarak . Gözleri gecenin siyahından ayrılıp benim siyah ruhumu buldu. 

" böylesine bir ayrılığın bedenlerimizi ve ruhlarımızı bu kadar derinden yaralamasına rağmen her şeyin bir o kadar da güzel gelmesinin sebebini anladım ben . Eftelya Hanım 'ın söylediklerine çıkıyor tüm yollar. " Yattığı yerden kalktı Dean , doğruldu tıpkı benim gibi. Kaşları ne söylediğimi anlamakta güçlük çektiğini gösterir gibi çatıktı . Sormasını beklemek yerine devam ettim konuşmama . " Bu hayatta kaçılması mümkün olmayan iki şey var . " gerçekler ve sevda". o gün öyle söylediğinde kaçmaya çalıştığım bu kavram  sonuç olarak Eftelya Hanım'ı doğruladı ." 

Elleri dizlerimin üzerindeki ellerini sarınca ruhumun tüm sınır kapıları , onun ruhu için sonuna kadar açılmış gibi bir titreme hissettim bedenimde. Ey yüce aşk ! Ne olurdu tüm arzular gibi anlık ve heveslik , gelip geçici bir tesirle uğrasan bedenlere . Bu kadar acı vermek senin huyun mudur ? o sırada zihnimde bir sayfa çevrildi ve yıllar önce kendi kendime yazdığım bir metnin cümlesi belirdi . " Aşk ya da aşk . bir şekilde ikisi de  ölüm ve hayat gibi kesin net iki kelime " Bu hayat ya aşktır ya aşk felsefemden yola çıkarak yazmıştım , daha on yedimde . şimdi de aynı kapıya çıkan benzer bir sürü cümle vardı ruhumun vadilerinde yankılanan . 

"Bizi ayıracak olan sizin kararınızdır Mine . Kalmak ya da gitmek sizin iki dudağınızın arasından çıkıp hava tabakasına çarpacak olan  sözleriniz ile gerçekleşecek . " Birbirimizi en iyi anladığımız anlarda bile  bir aksilik çıkıyordu mutlaka . şu altı aya yakın süreçte en çokta bu  ufak pürüzler bağlıyordu birbirimize bizi. Ama şimdi bir çocuk inadıyla bana seçenekler sunuyor olması , benim tanıdığım Dean'ın aksine aciz ve çaresiz bir Dean tarafından eyleme dökülüyor gibi gelmişti.  " Kendim için vereceğim en ufak kararın onlar ve gelecekte beni bekleyen sevdiklerim için de hayatlarında köklü değişiklere sebep olacak . Kaderden kaçamayız Dean ."

İRİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin