Eğer kendi dünyamı kuracak ve orada yaşayacak olsaydım. Ölümün olmadığı bir dünya inşa ederdim. İnsanların acı çekmediği, yalanın olmadığı, kırılmadığımız bir dünya... Ama bu dünyanın bir çivisi varsa çoktan çıkmıştı. İnsanlar yorulmuştu, üzülmüştü, incinmiş hatta belki de çoktan vazgeçmişti. Annem küçükken kolu kopmuş oyuncağımı bana " Bazı insanların görünüş olmasa da tıpkı bu oyuncak bebek gibi hissettiği dönemleri olur. Bazen görünmek hissetmekten daha az acı verir.. " diye ifade ederdi. O zamanlar altı yaşındaki bir çocuk için güç bir anlamı olan cümlenin şimdiki yeri bende çok doluydu. Ben oyuncak bebeğim gibiydim zaman zaman. Hissetmek görünenin aksine çok zordu. Kafamda cinayet ihbarı almış gibi sinyaller çalarken, gözümün önünün karardığını fark ettim. Yaşanan şeyleri sindirmek kolay değildi. Bizim evin penceresinden nerede olduğumuzu bilmediğimiz bir yere gelmiştik. Üstelik bahçemizde olmamız gerekirken karanlık bir yerdeydik.
"Neredeyiz biz? Güneşe ne oldu?"
Esra sorularını sık sık yeniliyordu. Ali telefonunun fenerini açıp görüş alanı yaratmaya çalıştı. Yollara ne olmuştu ki ? Burası tam olarak neresiydi? etrafı kolaçan ettim. Kömür kokusunun yoğun hissedildiği soğuk bir mart havasının hakim sürdüğü bir yerdeydik. Sanki kar ile karışık bir yağmurun ardından geriye kalan ürpertici bir soğuk vardı. Diğerlerine çok hissettirmesem de çok korkuyordum çünkü burası rüyamdaki yere çok benziyordu." elindeki kutuda ne var?"
O sırada elimdeki kutuda bir ışık yanıp söndü. Sarı ışık sabit bir şekilde yanıyorken kutuyu araladım. İnanılmaz bir yoğunlukta olan Sarı ışık bir küreden geliyordu. elime alıp onlarında görmesi için havaya kaldırdım. Büyülü bir masal kitabına ait gibiydi. Ayrıca yoğunluğu gözümüzü acıtıyordu. "Bu- bu da ne? " Esra'nın titreyen sesinin ardından kesik bir nefes aldığını işittim. Ali Küreye büyülenmiş gibi bakarken, ben bu durumun bir açıklamasını yapıyordum zihnimde? birkaç saniye sürdü bu durum çünkü bir hareketlenme oldu kürede ve birden açıldı ardından bir harita gibi yön belirlemeye başladı. Navigasyon muydu? Bizi nereye götürecekti? Belki de eve dönüş yolunu bulmamıza yardımcı olacaktı. "Bu gitmemiz gereken yeri gösteriyor gibi? Belki de sizin evin adresidir. " Ali 'nin sözleri kulaklarımda doğruluk payı için bir köşe ararken Esra sıkıntılı bir şekilde yere çöktü? " Ya Marsa ışınlandıysak? " Söylediklerini aklı almadığı için delirmiş gibi güldü. Henüz konuşmak nasip olmamıştı bana. Ah dede! Keşke her şeyi detaylı bir şekilde anlatsaydın bana. O zaman tüm bunların anlamını bilirdim. Eve geri dönmenin bir yolunu bulmak daha kolay olurdu. Yorum yapmak bir çözüm yolu aramak istesem bile bunu yapmam mümkün değildi. zaman kayması yaşamış gibi hissediyordum.
"Sen bir şey söylemeyecek misin Min! Biz senin yüzünden buradayız!" Esra anlam veremediği bu durum karşısında kolay olanı yapmıştı. Tıpkı benim dedeme attığım pas gibi o da bana pas atmıştı. suçlayacak birini bulmak bu durumu ifade etmekten daha kolaydı. "ESRA!" araya giren Ali olmuştu. Çünkü benim de tüm bu olanlar hakkında fikrimin olmadığını iyi biliyordu. Ali bu durumun karşısında Esra'ya sesini yükseltince araya girip onların daha fazla gerilmesini engellemem gerektiğine karar verdim.
"Gençler lütfen!" "Tüm bunların ne demek olduğunu inanın bilmiyorum. Ama dedemin son anda söylediği şeyden anladığım kadarıyla kendi dönemimizden çok uzaktayız. "Göz bebeklerinin büyüdüğünü fark ettim. " Ve Ali'nin dediği çok mantıklı. bu yönü takip etmemiz gerekiyor gibi " Gece 2021 yılının martına göre çok daha karanlıktı. Telefon olarak bir tek Ali'nin telefonu vardı ve pili bitmek üzereydi. Karanlıkta yönümüzü bulmamız çok zordu. Sığınıp geceyi geçirecek bir yer bulmalıydık. Sabah gün ışır ışımaz da yola koyulur kürenin bizi götürdüğü yere gider ve eve dönmenin yollarını bulmaya çalışırdık. sessizlik içinde bana baktıklarını görünce "Bu gece kalacak bir yer bulalım. Sabah yola koyuluruz. “Eğer yapacak başka bir şeyiniz yoksa, ortaya atılan fikir dünyanın en mantıksız fikri bile olsa makuldür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İRİS
Fantasía" siz geçmişi ne zannediyorsunuz ? dönebilme şansınız olsaydı ilk işiniz ne olurdu ? Hatalarınızı telafi etmek mi ? kendinize çok fazla pay edecek şeyler için uğraşmak mı? Benim ki kendi dönemimde bulamadığım aşkı bulmak oldu. " " Sevgiler Dean . He...