İYİ OKUMALAR DİLERİM
"Aşkın içimde bir rüya , kalbimde duya duya , Yalvarırım tanrıya , bir daha gelsen diye"
Ekinoks, geçit kapısı , iris çiçeği , eski bir yazı dilinden oluşan ipucu metin , bir adet küre ve peşimizde kötü adamlar . Tüm bunlara rağmen kalbimin içinde titreyen o güzel his doğru muydu ? Acı vermez miydi ait olduğum yere döndüğümde ? Hem ne kadar uygun bir vaziyettir ki bu ? İnsanın ve aşkın zamanı olur muydu hiç ? Birden fazla yazar aşkı farklı farklı tanımlarken hep aynı acımasız gerçeğe çıkmıyor muydu ? Aşkın kaçınılmaz olduğu gerçeğine. Belki de kaçılması istenilmeyen duygu oluşuna. Kalbim midir bir kış gününde olan zihnim midir ? Bilmiyorum . Bildiğim tek şey zaman kavramının aslı olmayan bir gerçek olmasını diliyor olduğumdu.
Elimde bulunan çay bardağını sıkı sıkı avuçlarımın içine alıp bir süre boş zeminde birbiriyle kavga ediyor gibi duran sineklere takıldı gözlerim . Bu konuda sayısız yorum yapabilen ben , boşluğa düşmüş bir kuyu kovası gibi bakıyordum sadece . Kalbimin dolduğunu kendime itiraf ettiğimden beri zihnimin boşaldığını söylemem mümkündü. Kalbimin dolu olmasına rağmen bir kuş kadar hafif olması ne garipti. "Gözlerinizin iki sineğin kavgasına dalışı , sizi düşündüren şeyin sinekler olduğunu söylemiyor Mine . Yanılıyor muyum yoksa ?" Sesinin kulaklarıma dolmasıyla kalbimin sesinin onu bastırmak istediğine kanaat verdim .Yoksa bu ses normal miydi ? Yapay bir gülümseme ile gözlerimi boş zeminden içine düşmek istediğim tek çukur olacağına emin olduğum gözlerine çevirdim . "Hayır . Hayvanlar alemine merak sarmayı küçük yaşta bıraktım . Kötü tecrübeler demek daha doğru olacak bunun için . Fakat zihnimde de bir şeyin olmadığına dair sizi temin ederim . " Yanıma oturmak için müsaade istedi. Biraz yana kayıp merdivende ona da yer açtım . Çocukluktan beri koltukta oturmaktan daha çok sevdiğim şey varsa o da merdivende oturmaktı . Dedem her zaman hasta olmamın sebebi olarak bunu söylese bile bu diğer güzel şeylerin en güzeli gelirdi bana .
"Sizi anlıyorum . Eylül ayına çok var. Fakat güzel bir açıdan değerlendirmenizi isterim . Bu zamanda geçmişte biraz yolculuk yapmış olacaksınız ." gülümsedim . Benim geleceğe ait olmam onun geçmişte olması Yine bir zaman kavramının içime bir kütük gibi oturmasına neden oldu . Gözlerimde elinden şekeri alınmış çocuk gözyaşları birikmişti. Sanki ikna olmaz , şekeri verilmezse hemen ağlamak adına göz pınarlarında art arda sıralana gözyaşları . Yutkundum . Aşk acı bir şey miydi ? Bu aşk mıydı ? Bardağı bir alt merdivene bırakıp avuçlarımla yüzümü ovuşturdum . "Güzel bir bakış açısı Dean . Sizde biliyorsunuz ki yalnız değilim" İçimden yalnız gelmiş olsaydım hiç gitmek istemezdim dedim . "Onlar sizden daha az kaygı duyuyor. Esra Lenora ile sıkı arkadaş olmuş ki Lenora onu bahçesine kadar almış . Bu durum çok nadirdir. Ali desen sabah Ferda ile Bahçenin arkasında bulunan kamelya da sohbet ediyordu" Dostlarım geçmişte olmanın ve dönmenin yollarının zaman alacağına dair gerçekleri sindirmişti yani . Bana da sen mi kaldın dememek adına "Bu konuda siz , Lenora ve Ferda son bir aydır oldukça destek verdiniz bize . Çok minnettarım " Yerinden kalktı . Yine uzattı soğuk elini bana "Tutunuz elimi . sizi 1965 İstanbul'unda ağırlamak istiyorum "
Belki de şu kısa sürede ona alışmak bende büyük hasarlara sebep olacaktı ama kendimi şimdiden zehirlemek istemiyordum . Elini tuttum bir daha hiç tutamayacak gibi sıkıca. "Siz şimdi böyle güzel bir dil ile bana gelirseniz tabi hayır demek mümkün değil " Gülmek ile gülmemek arasında bir tebessüm ile yüzüme bakarken kaşlarımın çatıldığını hissettim . Sormak yerine sustum . Şu kısa sürede öğrendiğim bir şey vardı o da Dean 'ın yaptığı her şeyi er ya da geç açıklama huyu . Bunun da sebebini söyleyecekti. "Biz çıkıyoruz " bahçede daha çok çamur dansında gibi duran Lenora ve Esra sesimizi işitince durup bize baktılar. "Akşama en sevdiğin yemeklerden tatmak istersen sevgili Ağabeyim geç kalmamanı öneriyorum . Ayrıca Tamamı Türk Mutfağından " diyip gülümsedi. Bazen Dean gibi birinin bir şeyin olması nasıl bir his diye düşünmüyor değildim . İyi bir ağabey, çalışkan bir genç ve Eminim ki iyi bir yarenlik özelliğine de sahipti. Onları gerimizde bıraktığımızda yine araba tercihinde bulunmadan Üsküdar açıklarına oradan da kadıköy yakınları olarak tahmin ettiğim her yere yürümüştük .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İRİS
Fantasy" siz geçmişi ne zannediyorsunuz ? dönebilme şansınız olsaydı ilk işiniz ne olurdu ? Hatalarınızı telafi etmek mi ? kendinize çok fazla pay edecek şeyler için uğraşmak mı? Benim ki kendi dönemimde bulamadığım aşkı bulmak oldu. " " Sevgiler Dean . He...