Hastanede işimiz bittiğinde ifade vermek için karakola geçmiştik. İfademiz yazılı olarak alınıp Kübra kanıtlarını sunmuştu. Beni şikayet eden Kaan şerefsizinin ailesini ben de şikayet etmiştim. Olayları en başından anlatıp ifademi vermiştim ve ardından da imza atmıştım. En son ben ifade verdiğim için odadan dışarı çıktığımda annemi babamın göğsünde ağlarken gördüm. Beynimden vurulmuşa dönerken beni bekleyenler üzerinde gözlerimi gezdirdim. Babam yumruk yaptığı elini bacağının üstüne koymuş ve kızaran gözlerini tavana dikmişti. Kübra da annesinin göğsünde sessizce ağlıyordu. Yorulmuştu o da. Yıpranmıştı. Annem ve babama her şeyi ben içerdeyken anlatmış olmalılardı.
Gülümsemeye çalışıp çıktığımı belli etmek adına boğazımı temizledim.
'' Hadi, işimiz bitti burada. Açlıktan ölüyorum! Güzel bir kahvaltı yapalım. '' Barış beni fark eden ve konuşmamla ayaklanıp yanıma gelen ilk kişi olmuştu. Bana gülümseyerek bakıp ardından koluma yavaşça girdi.
'' Nehir acıkınca maymunluktan gorilliğe terfi ediyor benden söylemesi. Acele etmeliyiz ve onu beslemeliyiz. '' Barış'ın dedikleri ile annem ve Kübra hızla gözlerini silmiş ve herkes ayaklanmıştı. Mehmet, Umut ve Ömer Abi yoktu. Barış'a sokulup fısıldadım.
'' Nerede diğerleri? ''
'' Umut sen ifade vermeye girince hava almak için dışarı çıktı. Ömer Abi'ye telefon geldi. Mehmet de Ömer Abi'nin talimatıyla onunla gitti. Dışarıda bekliyorlardır büyük ihtimalle. '' Barış soruma cevap verdiğinde kafamı yavaşça salladım.
'' Hadi, gidelim. '' Babam annemin beline elini koyup yürümeden önce konuşmuştu. Babam ve annemin peşinden dışarı çıktığımızda Ömer Abi hararetli bir şekilde telefonla konuşuyordu. Umut ve Mehmet arkalarındaki arabaya yaslanmış Ömer Abi'yi izliyordu.
'' Ne oldu Ömer? '' Perihan Abla, Ömer Abi telefonu kapatınca sormuştu. Ömer Abi sıkıntılı bir şekilde Kübra ve eşi üzerinde gözlerini gezdirip baş ve işaret parmağıyla burun kemerini sıktı.
'' Yurt dışında görev var. Hemen gitmem lazım. Uçak iki saate kalkacakmış. '' Ömer Abi'nin dedikleri ile gözlerim irileşti. Ama Kübra, Perihan Abla ne olacaktı?
'' O zaman biz eve geçelim hemen Ömer. Hadi Kübra, Oflum sonra - ''
'' Özür dilerim Perihan Abla, lafını bölüyorum. Şimdi Ömer Abi yurt dışına çıkınca siz ikiniz tek kalacaksınız evde. Bence eski düzenimize devam edelim, Kübra'nın eşyaları zaten bizde. Siz de eşyalarınızı alıp en azından Ömer Abi geri dönene kadar bizde kalın. '' Mehmet'in Perihan Abla'nın sözünü kesip konuşmasıyla herkes sessizliğe gömülmüştü. Heyecanla öne atıldım. Bu harika bir fikirdi!
'' Perihan Abla, Mehmet haklı. Hem Ömer Abi'nin de aklı sizde kalmamış olur. Kübra ile yaşamaya da çok alıştım ve birbirimize şu an yaşadığımız süreçte de çok yardımımız dokunur. Dersler olsun, üniversite olsun. Mehmet'lerin evi dört beş aileye yetecek kadar büyük maşallah. Mülteci kampını içine rahat alır yani. '' Hızlı hızlı konuşurken Kübra'nın sırıtarak bir bana bir de Mehmet'e baktığı gözümden kaçmamıştı. Mülteci kampı mı demiştim ben? Elimle anlıma vurmak istedim ama canımı daha fazla yakamazdım.
'' Olur mu öyle şey kızım? Senin de dediğin gibi. Ev üstüne ev olur mu? Hem Oflum ve Halil Abi de olacak. Biz kalabalık yapmayalım. ''
'' Aşk olsun Perihan Sultan. Biz bir evin insanlarıyız. Kalabalık lafı hiç olmadı, kızıma katılıyorum ama şu ev olayını anlamadım ben. Kızım kuzeninin evinde kalıyor, Kübra da bizimkilerle mi kalıyor? Biri ne olup bittiğini açıklayabilir mi artık bana? '' Annemin ben ve Barış üzerinde gözlerini gezdirerek dedikleri ile nefesimi tutarken Barış'a korkuyla baktım. Dudakları ip gibi gerilmişti ve gözleri kocaman açılmıştı. Karnına dirseğimi geçirdiğimde bana bakmıştı şaşkınlıkla. Sonra derin bir nefes alıp kafasına vurdu. Benden önce davranmıştı. Ben vuracaktım yoksa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARLA RİTİM 2 / SONSUZLUK
Teen FictionNehir ve Umut'un hikayesi devam ediyor... Her şey hiç olmadığı kadar kötü bir hal alıyor. Geçmişin Karabasanları uyanıyor. Hayalet intikam peşinde. Tüm bu kötülüklerin arasında çiçek açabilecekler mi? Yoksa filizleri çürüyüp gidecek mi? Gelin, ber...