Bölüm 13 ''Karabasanlar Bölüm:2''

16 5 24
                                    


SONUNDA NEHİR'İN GEÇMİŞİNİ ÖĞRENİYORUZ :D

HEYECANLI MIYIZ?

YORUMLARDA BULUŞALIM :D

BÖLÜMLER BUNDAN SONRA ÇOK HIZLI GELECEK :)

Sol kolumda hissettiğim sızı ile gözlerimi yavaşça araladığımda bir süre net olmayan görüşümü düzeltmek için gözlerimi kırpıştırdım. Derin bir nefes alıp halsiz vücudumu kıpırdatmaya çalıştım.

'' Nehir? Güzelim, uyandın sonunda. '' Barış'ın boğuk sesini duyarken kafamı sağıma çevirdiğimde onu ağlarken görmeyi beklemiyordum. Yerimden hızla doğrulduğumda başımın dönmesi ile bir süre gözlerimi yumup her şeyin sabitlenmesini bekledim bir yandan konuşurken.

'' Barış, ne oldu? Neden ağlıyorsun? '' Gözlerimi yavaşça araladığımda zemin ile tavanın yer değiştirmediğini görüp bakışlarımı tekrar Barış'a odakladım. Elleri ile yüzünü kapatıp hüngür hüngür ağlamaya başladığında kalbim korku ile göğsümü dövmeye başlamıştı.

'' Ben çok özür dilerim. Çok özür dilerim. '' Ne olduğunu anlamazken Barış'ın birden oturduğu koltuktan kalkıp bana sıkıca sarılması ile sağ kolumu hızla ona doladım. Neden benden özür diliyordu ki? Ne olmuştu? Hiçbir şey hatırlamıyordum.

'' Barış ne oldu Allah aşkına! Korkutuyorsun beni. Hadi, abim. Söyle. Benden neden özür diliyorsun? '' Sorduğum sorular ile Barış'ın ağlaması şiddetlenirken kafasını boynuma gömmesi ile benim de gözlerim dolmuştu. Neler oluyordu hiçbir şey anlamıyordum. Ağlamak üzereydim. Barış'ı bu kadar üzen şey neydi ve benden niye özür diliyordu hiçbir mantıklı açıklama bulamıyordum.

'' Çok korktum. Sana bir şey olacak diye çok korktum birtanem. '' Barış'ın boynumda dedikleri ile sağ elimi sırtından çekip omzuna koydum ve bedenini zorlukla ittim. Benden istemeyerek ayrıldığında duyduğum çarpma sesi ile çığlık atıp yerimde sıçradım ve hızla kapıya doğru döndüm.

Umut içeriye peşinden Kübra, Perihan Abla ve Mehmet ile birlikte girerken korkudan ağlamaya başladım. Bedenim zangır zangır titrerken Barış tekrar bana sıkıca sarılmış ve başımı göğsüme yaslamıştı.

'' Korkma birtanem. Korkma. Bir şey yok. Ben yanındayım. Kimse sana zarar veremez tamam mı? Hiç kimse! Buna izin vermem. '' Barış'ın sırtımı okşarken dedikleri ile sakinleşmeye ve ağlamamı durdurmaya çalıştım. Ağlamam kendini titrek nefeslere bırakana kadar Barış benimle konuşmaya ve sırtımı okşamaya devam etmişti.

'' İyi misin güzelim, su ister misin? '' Barış'ın saçımı okşayıp sorduğu soru ile burnumu çektim ve göğsüne yasladığım kafamı geri çektim yavaşça. Bakışlarımı endişe ve hüzünle bana bakanlar üzerinde gezdirip buruk bir şekilde gülümsedim. Omuz silktim ve yatağımda biraz geriye gidip yatak başlığına sırtımı yasladım.

'' İyiyim, sadece birden korktum ve kendime hakim olamadım. Özür dilerim. '' Mırıldanarak dediklerim ile Barış yatağımdan kalkıp bana yaklaştı ve kazağının kolunu eline çekip yanaklarımı, gözaltlarımı, çenemi ve en son da gülümseyerek burnumu silmişti. Bu hareketine gülümseyip sağ elim ile göğsüne vurdum. Yatağımın yanındaki komodinin üzerindeki sürahiden bardağa su doldurdu ve bana uzattı. Gülümseyerek elinden aldım ve hala daha titreyen sağ elimi sabit tutmaya çalışarak bardaktaki suyu bir dikişte bitirdim. Barış boş bardağı elimden aldığında Umut'u günler sonra gördüğümün gerçeğini yeni idrak ederken titrek bir nefes aldım. Kalbimin atışları hızlanırken sağ yumruğumu sıktım. Ona bakmak, gülümsemek ve kolları arasında huzuru bulmak için içimde çok büyük bir istek peyda olmuştu ama yapamazdım. Daha değil. Biraz daha zamana ihtiyacım vardı.

YILDIZLARLA RİTİM 2 / SONSUZLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin