* * * PARODİ SON * * * BU BÖLÜMÜ BİRÇOK ESKİ OKURUM HATIRLAR :) AZ KÜFÜR YEMEMİŞTİM :D
NEYSE, ANI OLSUN DİYE YENİDEN YAYINLADIM.
YENİ OKURLARIMIZ VAR İSE BİR SONRAKİ BÖLÜME GEÇEBİLİRLER EĞER İSTERLERSE :)
YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN BENDEN :D
SİZİN GÖRÜŞLERİNİZ BENİM İLHAM KAYNAĞIM BİLİYORSUNUZ :)
Nehir'in geçirdiği beyin kanaması sebebi ile acil ameliyata alınması Nehir'i sevenleri şoka uğratmıştı. Beyin kanaması çok ciddi bir şeydi ve Nehir'i kaybetme ihtimalleri vardı. Bu düşünce herkesi derinden sarsarken doktorun verdiği ikinci haber ile Nehir'i sevenler tekrar bozguna uğramıştı. İç kanaması vardı ve hayati tehlikesi ciddi bir boyuttaydı. Doktor Nehir'i sevenlere her şeye karşı hazırlıklı olmalarını söylemişti. Kesin bir dille kurtulacak, Nehir bu ameliyatı atlatacak diyememişti. Neye hazırlıklı olacaklardı ki hem? Nehir'in var olmadığı bir dünyaya mı?
Kübra tekerlekli sandalyesinde hüngür hüngür ağlarken kendini suçlamıştı. Öyle çok suçlamıştı ki tüm hayatının kararmasına sebep olacak bir şey yapmış ardından da intihar etmişti. Nehir'in ölümüne sebep olan Furkan'ı öldürmüştü ve bunun ardından gülümseyerek kendini boğazın sularına bırakmıştı rahatlamış bir şekilde. Nefessiz yaşanmayacağını herkes bilirdi değil mi?
Barış, duvara sırtını dayamış bir şekilde yere çökmüştü ve her ne kadar elleri ile yüzünü kapatsa da ağladığı belliydi. Kardeşini koruyamamıştı, her şeyim dediği kişiyi koruyamamıştı. Bir tanesine, kuzenine, maymununa sahip çıkamamıştı. Ellerinden kayıp gidiyordu ve ağlamaktan başka hiçbir şey gelmiyordu elinden. Ama biliyordu. Kendi sonunu şimdiden hissedebiliyordu. Annesinden sonra Nehir'i de kaybederse dayanamazdı. Ki öyle de olmuştu. Cenazeden bir ay sonra Nehir'in bir zamanlar – çok kısa bir zaman - kaldığı odada kendini asarak intihar etmişti.
Perihan ve Ömer çifti, kızları kendini hırpalarken içeride canı ile uğraşan diğer kızları için çaresizce beklemişlerdi sonlarını. Ardından kızlarının cinayeti ve intiharıyla bir zamanlar mutlu olan yuva dağılmıştı ve iki kızını da kaybetmenin acısıyla Ömer kalp krizi geçirerek Perihan da kendini zehirleyerek hayata veda etmişti.
Mehmet yaşadığı pişmanlık ile bir koltuğa çökmüş elleriyle saçlarını çekiştirmişti. Ona emanet edilen iki canı da koruyamamış, kardeşinin ve kardeşim dediği kişinin ölümünün ardından sevdiği, hayatını birleştirmeyi istediği ve gelecek hayalleri kurduğu kadının da intiharıyla aile yadigarı silahla kendi canına kıymıştı.
Kübra'nın ablası Fatma ise, Barış'ın konuşamayacak halde olduğunu bildiği için Nehir'in ailesini arama görevini üstlenmişti. Bilemezdi ki Nehir son nefesini vermeden Nehir'in ailesi geçirecekleri feci kaza yüzünden Nehir'den önce öleceklerini. Nehir'in ailesini aradıktan on dakika sonra bir aileyi yok edecek bombanın pimini çektiğini bilemezdi. Fatma kendini suçladığından yaşadığı vicdan azabı ve tüm sevdiklerini birer birer kaybetmesi ile birlikte aklını yitirip akıl hastanesine düşeceğini bilemezdi.
Nehir'in ailesi aldığı haber ile korku, telaş ve gözyaşının hakim olduğu yolculuğa çıktıklarında kızlarının soğuk bedenine ulaşamadan yaptıkları kaza yüzünden feci bir şekilde can vereceklerdi. Kızlarının da onları çok bekletmeyeceklerini bilemezlerdi.
Ve Mete'nin, en büyük korkusu olan kanın bileklerinden akarken huzurla güleceğini kimse tahmin edemezdi. Tanımadan sevdiği kızın ölümüyle ölüme sürükleneceğini bilemezdi. Umut'u kıskanacağını hiç düşünemezdi. Umut ondan önce ölmüş ve Nehir'e kavuşmuştu çünkü.
Umut, Nehir'in beyaz bir örtünün altında bedeni ameliyathaneden çıkarıldığında kahkaha atmıştı. Nehir'e beyaz çok yakışmıştı. Gelinlik içinde de çok güzel gözükecekti. Nehir'in yüzünü açtı, üşüdüğü için morarmaya başlamış dudaklarına baktı. Çürüklerin, yaraların süslediği o güzel yüzünü seyretti uzun uzun. Her halükarda güzeldi Nehir. En güzeliydi.
'' Birazdan geleceğim yanına sevgilim, üşümeyeceksin. '' Diye fısıldamıştı sevdiği kadının kulağına ve dediğini de yapmıştı. Hastanenin çatısına çıkıp kollarını sevdiği kadına sarılabilmek istercesine kocaman açmıştı. Nehir en aşağıda, morgda yatarken kendini boşluğa bırakmıştı ona kavuşup sıkıca sarılabilmek için. Kimse bilemezdi bu sevdanın böyle biteceğini. İki sevgilinin fani dünyaya veda edişinin bu kadar acı olacağını kimse bilemezdi...
SEVİLİYORSUNUZ :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARLA RİTİM 2 / SONSUZLUK
Ficção AdolescenteNehir ve Umut'un hikayesi devam ediyor... Her şey hiç olmadığı kadar kötü bir hal alıyor. Geçmişin Karabasanları uyanıyor. Hayalet intikam peşinde. Tüm bu kötülüklerin arasında çiçek açabilecekler mi? Yoksa filizleri çürüyüp gidecek mi? Gelin, ber...