HASTANEDEN ŞİMDİLİK KURTULUYORUZ :)
BİR DAHAK SEFERE BU KADAR ŞANSLI OLAMAYABİLİRİZ ;/
Hastaneden çıktığımızda gece yarısını çoktan geride bırakmıştık. Kübra ve Perihan Abla onlarda kalmamız için ısrar ettiğinde zor da olsa onları ikna edip sürekli onları bilgilendireceğimiz sözünü aldıklarında Mehmet ile birlikte gitmişlerdi. Kübra gitmeden önce benim ile uzun uzun konuşacağını yarın okuldan sonra bize geleceğini söylemişti tabi. Aba altından çomak gösteriyordu aslında. Şu an sessizlik içinde yaptığımız yolculuk ise beni geriyordu. Bakışlarımı arabanın içinde gezdirdim. Barış ve ben arka koltukta otururken Umut ise arabayı kullanıyordu. Üç gün önce de bu haldeydik. Yine ben ve Barış arkada oturmuştuk çünkü annemleri yolcu ettikten sonra ağlama krizine girmiştim ve Barış beni sakinleştirmeye çalışmıştı.
Barış camdan dışarıya bakarken sıkkın gözüküyordu. Arabaya bindiğimizden beri ağzını açıp tek kelime etmemişti. Koltukta ona doğru kayıp koluna sarılıp kafamı omzuna koyup alttan yukarıya ona baktım. Kafasını bana çevirip gülümsemiş ve ardından anlımdan öpmüştü beni. Gülümsedim ona.
'' Bir şeyler yemek ister misiniz? Bu saatte açık olan çok iyi bir köfteci biliyorum yakınlarda. Gidelim mi? '' Umut'un önerisi ile gözlerim parlarken hızla ona döndüm. Dikiz aynasından göz göze geldiğimizde gülümseyerek bana baktığını gördüm. Tam onaylamak üzereydim ki yanımda gerilen Barış'ı hissetmem ile derin bir nefes aldım. Bir şey demeden önce tekrar Barış'a baktım. Yüzüme kuşku ile bakarken kafamı yana eğip ona yalvaran yavru köpek bakışlarımdan attığımda gülümseyerek kafasını iki yana sallamıştı.
'' Olur Umut, gidelim. Hem senin ile konuşacaklarım vardı. İyi olur. '' Barış'ın dedikleri ile bu sefer ben gerilirken Umut'a baktım. Kafasını olumlu anlamda sallayıp gözlerini yoldan ayırmadan konuşmaya başladı.
'' Olur kardeşim. Konuşalım. Konuşalım tabi. Ne de olsa insanlar konuşa konuşa anlaşırlarmış değil mi? '' Umut'un imalı bir şekilde dedikleri ile gözlerimi kıstım. Ortamı daha fazla germeye mi çalışıyordu bu çocuk?
'' Değil mi ama? Bence de öyle. Mesela neden küstüğünüz hakkında konuşalım. Nehir bana bir şey anlatmadı ama eminim ki büyük bir aptallık yapmışsındır. Sonuçta Nehir durduk yere birine sırtını dönecek biri değildir. '' Barış'ın dedikleri ile kolundaki ellerimi sıktım konu uzamasın diye. Bana kısa bir bakış atıp tekrar Umut'a dönmüştü. Ben de bakışlarımı Umut'a çevirip bir şey dememesi ve konunun uzamaması için gözlerimi kısarak baktım. Dikiz aynasında bana bakmış ve ardından derin bir nefes alıp omuzlarını çökertmişti.
'' Bunu konuşup Mira'yı tekrar üzmenin bir anlamı yok. Bir ara ikimiz konuşuruz Barış. '' Umut'un konuyu kapatmaya çalışması ile dudaklarıma minik bir tebessüm yayıldı.
'' Şimdi konuşalım Umut. Neden kaçıyorsun ki? Neden Nehir o kadar üzüldü? Yemekten içmekten kesildi ha? Ne oldu da hayata küstü bu kız? Gülen gözlerinden ne oldu da her gece yaşlar aktı? Bunları açıklamak zorundasın Umut. '' Barış'ın öfkeli bir şekilde dedikleri ile gözlerimi yumdum. Biz bunları Umut ile konuşmuştuk ama Barış da haklı olarak hesap soruyordu. Benim ile üç gün boyunca o uğraşmak zorunda kalmıştı. Hiçbir şey de dememiştim ona. Derin bir nefes alıp gözlerimi araladığımda Umut acil durum lambalarını yakıp sağa çekiyordu. Arabayı durdurup emniyet kemerini çözdü ve olabildiğince arkaya döndü.
'' Hepsinin farkındayım Barış. Nehir'in kilo verdiğini, ağlamaktan gözlerinin altının karardığını, yüzünün çöktüğünü çok net bir şekilde görebiliyorum. Hepsi benim suçum. Kahretsin ki öyle ama değiştirebileceğim bir şey olsaydı inan bana yapardım. Üç gün boyunca size ulaşmaya çalıştım. Kübra engel oldu abim engel oldu. Gelemedim yanınıza. Nehir telefonu kapattığı için defalarca seni aradım ama sürekli meşgule attın. Ahh özür dilerim. Bir kere açtın. Bana ' Nehir senin yüzünden şu an ağlıyor şerefsiz. Kardeşime yaptıklarının hesabını sana bir gün soracağım. ' demiştin. Pardon bunu unutmuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARLA RİTİM 2 / SONSUZLUK
Dla nastolatkówNehir ve Umut'un hikayesi devam ediyor... Her şey hiç olmadığı kadar kötü bir hal alıyor. Geçmişin Karabasanları uyanıyor. Hayalet intikam peşinde. Tüm bu kötülüklerin arasında çiçek açabilecekler mi? Yoksa filizleri çürüyüp gidecek mi? Gelin, ber...