1.Bölüm~Derinden Hissedilen Acılar®

296 19 25
                                    

Evet ballarım. Karşınızda çok farklı bir kurgu ile durmaktayım, bu kitap benim ilk kitabım bu yüzden klasik yazım ve noktalama hataları olursa affola.Lütfen kitap hakkındaki yorumlarınızı saygı çerçevesi içinde yapın.

Bundan sonra sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum belkide bu kitap birçok şeyin başlangıcı olacaktır iyi okumalar dilerim.

(Başları biraz cringe olabilir.)

Gelecek güzel günler,peşinde getirecek karanlığa esir düşler.

Bölüm şarkısı ;
Derya Bedavacı-Kalbimi Kırıyorlar Anne

3 saat önce..

Karanlığa çekilmiş bir ruhum vardı o karanlıkta her geçen gün boğulan aydınlığa çıkmak için çırpınan sesimi duyurmaya çalıştıkça daha da dibe batan bir hayatım vardı .

Umutsuzluğa gebe kalmış ruhum Kimsesizler mezarlığıyla doluydu.

"Annem , canım bak ben geldim. Sana hep geldim hala da geliyorum , gelmeye de devam edeceğim . Dayanacak gücüm kalmadı anne senin küçük kızına hiç acımıyorlar seni çok özlüyorum."Yüreğim yanıyordu bu izmarit beni her geçen dakika daha çok yakıyordu.

"Güzel gözlüm artık yüzünü hatırlayamıyorum senden kalan tek parçamı da aldılar benden yaktılar gözümün içine baka baka "durun!" diyemedim beni affet olur mu? annem beni affet tekrar gelicem. Babama söyle onu da çok seviyorum " diyerek yavaşça ayağa kalktım annemin mezarına her zaman gelemezdim ama her geldiğimde mutlaka sular, temizler dualar okur giderdim. Mezarlıktan çıkmıştım yavaş yavaş bu izbe sokaklarda ruhumun çekildiğini hissederek yürüyordum .

Hissettiklerimdi yaşayacaklarımın teminatı.
Akıp giden durmak bilmeyen zaman öldürüyordu saatlerimi , umutsuzluk ateşlenmiş en büyük silahtı ve ben hergün o silahın namlusunu kendime doğrultuyordum.

Dayımların evinin bahçesine girdim. Zaten küçük bir evdi bahçesi de küçüktü ama benim ektiğim tohumlar sayesinde çok güzel çiçekler açmıştı, rengarenk ve göze hoş geliyordu belkide bu evde en sevdiğim yer bu bahçeydi. Karşımdaki kapıyı yavaşça açtım ve içeri girdim gözüme direkt Nazlı çarptı.Nazlı , yengem ve dayımın şansları olarak nitelendirdikleri çocuklarıydı hayata tutunma çabası vermişti ,düşük riskleri olmuştu yengemin bebek doğduktan sonra da başına gelmeyen kalmamıştı bu yüzden şans diyorlardı ama nazlı ilerde bunun şanssızlık olduğunu anlayacaktı. Yine oturmuş çizgi film izliyordu ,seviyordu çizgi film izlemeyi hatta çoğu zaman beraber izlerdik ne kadar dayım bu halimi görüp burun kıvırsada özellikle bir haftadır ses etmiyordu.

"Alaca! Alaca! geldin bak çizgi film var hadi izleyelim beraber. " Nazlı'nın bu dediklerine hafif tebessüm ederek yanına doğru yürümeye başladım o sırada bir ses daha yükseldi beni her kelimesiyle boğan , soluklarımın kesilmesini sağlayan dayıma döndüm.Bana doğru geliyordu ve sinirliydi.

"Ben sana evden çıkma demiyor muyum ? Sen niye dışarıya çıkıyorsun hala anlamadı mı o kıt kafan daha nasıl anlatmam gerek sana? " klasik azarlamalarıydı artık gocunmuyordum bile sadece boş boş yüzüne bakmakla yetiniyordum bu onu daha çok sinirlendirmiş olacak ki..

ZERZENİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin