Canlarım yeni bölüm ile karşınızdayım.Lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.Sizin yorumlarınıza yazmak için desteklerinize ihtiyacım var.İyi ki varsınız.
Aynı anda iki kitap yürütmeye çalıştığım için bölümler geç geliyor ama bu düzene girecek ,emin olabilirsiniz.
İyi okumalar dilerim...
BÖLÜM ŞARKILARI;#Ahmet Kaya -Penceresiz Kaldım Anne
#Ahmet Kaya-Kendine İyi Bak.....................
Şirin sesiyle "Anneeeciimm , bir kerecik bakar mısın ?" Sanki annesi görebilecekmiş gibi tatlıca gülümsedi.
Annesiyle bugün de pudingli pasta yapmayı öğrenmişti ama annesine kızgındı çünkü kızına, tencerenin dibinde kalan pudingi parmakla yemesine izin vermemişti.Annesi, Alaca'ya kaseye koyabileceğini söylemişti ama küçük kızın dediğine göre onun tadı parmakla çıkıyormuş.Annesine kızgındı ama eğer babası kızına akşam işten gelirken ekler getirirse tüm kızgınlığı geçebilirdi.
Yemek yemeyi çok seviyordu.Özellikle de tatlıya bayılırdı.
Firuze hanım ise çamaşırları asmış kızının yanına gidiyordu.Çok çabuk büyüyordu.Gittikçe daha da fena olmaya başlamıştı.Firuze hanım kafasını iki yana sallayarak güldü.Alaca,ileride anne ve babasına kök söktürecekti.
Mutfağın kapısından, boyu yetmediği için tabureyi dolaplara dayamış ve üzerinde, tezgahtaki tencerenin içinde olan makarnayı kaşıklayarak yiyen bir adet minik Alaca ile karşılaştı.
Kadın bu sefer seslice güldü.Alaca ise ani gelen sesle çatalını yere düşürdü ve kapıya doğru baktı.Bir yandan ağzı tıka basa dolu konuşmaya çalışıyor bir yandan da gözlerini büyütmüş kendini daha da sevimli yaparak annesinin kızmasını istemiyordu.
Firuze hanım ise kızına her türlü edep ve adabı , nerede nasıl davranması gerektiğini daha küçük yaşlarda öğretmeliydi.Terbiye ve saygı ailede başlardı.
Kızmıyordu aslında ama kızının tencere takıntısı vardı resmen.Tencere de yemek yemeğe bayılırdı.Bazenleri akşam yemeğini tıka basa yediği halde gider yatmadan da bir fasıl tencereden yerdi.Bazen Firuze hanım bile şaşıyordu.Alaca bu kadar yemek yemeğe nasıl kilo almaz diyordu ama çok hareketli bir çocuktu.Buyuk ihtimalle yediklerini bu şekilde yakıyordu ama her türlü gece yemek yiyip yatmak sağlıksızdı.İleride pişman olacağı için şimdiden kendince önlem almaya çalışıyordu.
Sıkıntılı bir nefes verip.Alaca'yı baştan sona süzdü.Altında taburesi , ayaklarında geyikli ev terliği üzerinde kendisine rahat iki yaş büyük olan ama Alaca'nın o tulum için kendini parçaladığı tavşanlı tulumu ve son olarak nedenini bilmediği halde sürekli ya kafasında ya da gözünde yer alan siyah güneş gözlüğü ile dudaklarında kalan makarnanın salçasıyla annesine bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZERZENİŞ
Teen FictionGeleceğin umutları , zehir olmuştu bugünlerine ... Vaad edilen hayaller ,hayatlarda yer edinmişti acıya. "Hiç anlaşamadık şu Dünya ile ben senin sırtına yük sen benim yüreğime dert oldun." Bugün iki yüz on ikinci gün ve ben yine yazıyorum , senin y...