2.4 🥂

870 59 9
                                    

Medya: Zümra'nın elbisesi. Koldaki tül detayını isterseniz görmeyebilirsiniz. Çünkü abartı gibi duruyor.

"Sakin ol ellerin sakın terlemesin. Ayaz'ın kahvesini kimseyle karıştırma. Adımlarına dikkat et özellikle kahve taşırken daha dikkatli ol" Asya art arda sıraladığı kelimeleri bana değil sanki kendisine anlatıyor gibiydi. İkimiz de aşırı heyecanlıydık. Annem, babam, Kenan dede ve Asya'nın ailesi salonda oturuyordu. Salonda aşırı derecede gerginlik vardı. Asya ile ben mutfakta son kontrolleri yapıyorduk. Her şey hazırdı hatta geldiklerinde daha hızlı olsun diye kahveyi su ile karıştırmıș bir tek şekerini atmamıştım. Ayaz'ın fincanını karıştırmam mümkün değildi çünkü onun kahvesi ayrı gidecekti. Asya diğerlerinin kahvelerini dağıtırken ben Ayaz'ın kahvesini ayrı olarak yapıp ayrı tepsi ile götürecektim.

Çekimler için kameraman tutmak istemişti babam. Her ne kadar zorunlu olsada bunu belli etmeden kameralara her daim gülümseyin ki ileride boşanmak istemezseniz, evliliğinize devam etmek isterseniz eğer güzel bir anı olarak kalsın demişti. Açıkçası bunu bende içten içe istemiştim. O yüzden direkt babamı onaylamıştım. Kameramanlar ayağımızın altında dolașmadan çekim yapacaklardı. Bu yüzden özel aparatlarını getirmiş uzaktan çekim yapılacaktı.

Özel isteğim ile mutfağa koyulmuş boy aynasından baktım kendime. Üzerime evde olduğumuzdan dolayı ayağımın altına dolanmaması için bileklerimin biraz üzerinde biten ışıltılı tos pembe elbise giyinmiștim. Saçlarıma kaynak yaptırmak istemeyip kısa saçlarımı dalgalandırarak şekil vermiştim. Yüzüme çabuk silebileceğim hafif bir makyaj yapmıştım. İstemeden hemen sonra yüzükler takılacak gecenin sonuna doğru imam nikahımız kıyılacaktı.

Saat yedi'yi gösterdiğinde heyecanım daha çok arttı. Birazdan geleceklerdi. Hızlı adımlar ile mutfaktan çıkıp misafir salonuna geçtim. Baya kalabalık olacağımızdan dolayı büyük salonu dizayn etmiştik. Kalabalık olacağımızdan dolayı yeni koltuklar getirmiş yemek masasını ve odadaki bütün gereksiz eşyaları kaldırtmıștık. Büyük camın önünde Ayaz ve benim adımızın baş harflerinin bulunduğu masa ayarlanmış dekorasyonu yapılmıştı.

"Zümra abla" Arda'nın seslenmesi ile arkamı dönüp ona baktım.

"Geliyorlarmıș" dedi gülerek.

"Saol canım" dedim ve hızla yanından geçerek kapıya ilerledim. Dışarıdan baya fazla korna sesleri gelirken heyecanla etrafıma bakındım. Babam annem ve diğerleri de gelirken anneme gülümseyerek baktım. Annem sesini çıkartmadan dudaklarıyla sakin olmamı söylemişti

"Bunda da hiç zorla evleniyormuș gibi bir tip yok" diye söylenerek geçti Kenan dedi.

"Her ne kadar küçükte olsak Sevdiğim kişiyle evlenirken yas tutacak halim yok" dedim sinir etmek amacıyla. Bastonunu tehdit amaçlı iki kez yere vurdu.

"Kenan bey tadımız bozulmasın" dedi Fırat abi. Kenan dede hepimize tek tek bakıp büyük salona ilerledi. Korna sesleri sustuğunda durduklarını anlamıştım. Ben kapının direkt yan tarafında durduğunda babam ve annem yanıma Asya annemin yanında diğerleride sırayla yan yana durmuşlardı. Babam eğilip yanağımı öptü hafifçe. Gülümseyip ona baktığım sırada kapı iki kez tıklatıldı. Kapının arkasından yüksek sesler geliyordu. Kameramanlar kameralarını ayarlamış kapıyı açmamı bekliyorlardı. Kapıyı yavaşça açtım. Elinde pembe kurdeleler ile bağlanmış kutularla kapıdan girdi herkes yavaşça. Asya ve Arda kutuları alırken gelen herkese hoş geldiniz diyordum. Zehra abla gelen misafirleri büyük salona yönlendiriyordu. Sonunda tanıdık yüzleri görmem ile genişçe gülümsedim. Ayaz'ın annesi ve babası arka arkaya gelirken Denis ve Ayaz hâlâ gözükmüyordu. Ayaz'ın annesine sıkıca sarıldım. Aynı şekilde fakat biraz mesafeli şekilde babasına sarıldım. Onlar genişçe gülümseyip geçerlerken arkalarından diğerleri de gitti. Bir tek Asya ben ve Arda kaldık. Kafamı kapıya çevirdiğimde Yağız ve Diana'yı gördüm.

Meslektaş | Texting     -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin