🥂 Final 🥂

976 52 10
                                    


Kına duvağımı açmak için eğilen Ayaz'ın akrabalarını görünce gülen yüzüm aniden somurtkan hale gelmişti. Ağlamam için direten herkese rağmen ağlayamıyordum. Tam ağlayacakken Asya'nın sürekli kulağıma eğilip eski komik anılarımızdan herhangi birisini anlatınca direkt istemsizce gülüyordum. Duvağımı açan hilal ablaya baktım hafif gülümser şekilde. Arkasında tuttuğu elini aniden bana uzattığında hafif gerileyerek eline baktım.

"Son çare bu. Ağla artık kız" dedi soğanı gözüme yaklaştırarak. Gözlerim sulandığında istediği oluyormuş gibi gülümsedi, soğanı biraz daha yaklaştırdı.

"Hilal abla yetmez mi? kokucaz ikimizde" dedim soğanı elimle iterken. Gözümü kapatınca sulanan gözümden yaş akınca aniden geri çekildi.

"Ağladı!" diye bağırdı gayet yüksek sesle. Bağırmasına anlam veremezken çevremdekilerden sonunda gibi konuşmalarını işittim. Elinde kına tepsisiyle Asya durduğunda yanına tekrar Hilal abla gelmişti.

"Uzat elini gelin hanım" dedi Hilal abla gülümseyerek. Uzatıp açtığımda anında elimi geri kapattı.

"Gelin elini açmıyor kaynana!" diye bağırdı. Bunlara gerek yoktu aslında ama sonuçta hayatımda bir kere  evleneceğime emin olduğum için her şeyi usulünce yapmak istemiştik. Hilal ablaya uyup elimi sıkıca kapattım. Salon girişinden Polina annemin geldiğini görünce gülümsedim. Hilal abla tekrar bağırdığında Polina annem daha da hızlanmıștı. Önüme geldiğinde elinde taşıdığı kırmızı keseyi açtı. İki altın altın çıkarttığında Hilal ablanın bakışları altınlarda kalmıştı.

"Aç bakalım elini güzel gelinim" dedi Polina annem. İkisini de açtığımda altınların üzerinde ki küçük şeffaf poşeti açmak üzereyken Hilal abla eliyle durdurdu.

"Öyle koy altınlar kınadan dolayı zarar görmesin" dedi samimi tavrı ile. Polina annem dediğini yaptı fakat koymadı. Önce kınayı ellerime sürdüler ardından altınları üzerine yerleştirip elimi sardıktan sonra açılan müzik ile beni kaldırıp oynamaya başlamışlardı.

"Kaptın cumhuriyet altınını. Darısı meslek sahibi olduktan sonra bana inşallah" dedi Asya gülerek.

"Aşk olsun evlenmene gerek yok cumhuriyet altınını almak için. Bunları veremem sana ama yarın sabah ilk işimiz seninle takı almak olsun. Hem daha güzellerini görmüş olursun" dedim göz kırparak.

"Saçmalama. Değeri yüksek olan şeyleri ben hediye almam biliyorsun"  dedi Asya. Ayaz ve diğer erkekler gelmemişlerdi. Sebebi önceden haber verilmemiş olmasıydı. Burada bulunan kadınlar küçük çocuklarını kocalarına emanet ettiği için ve onlarda tekrar hazırlanamayacakları için iptal edilmişti.

"Rusya'ya gidiyorum. Tamam yine görüşmeye devam edicez ama gitmeden önce ilk, son ve tek arkadaşıma hediyelerim olsun. Hayır demeni kabul etmiyorum. Hem sana almıyacağım da kime alıcam. Demi" dedim ona dönerek. Gözlerinin yaşadığını görünce kaşlarımı çattım.

"Sakın ağlama" dedim uyarır şekilde. Eliyle gözlerinin altını silip kafasını salladı. Hızla ayağa kalktığında eliyle oynayanları gösterdi.

"Eee hadi oturmaya mı geldik kalk herkes bi gelin görsün"

🥂🥂

"Ayaklarımı hissetmiyorum"  Asya beni kaldırdıktan sonra neredeyse oturmama hiç izin vermemişlerdi. Asya ve ben sürekli ortada oynarken diğerleri Çoğunlukla bize katılsalarda arada çember oluşturup etrafımızda oynamışlardı. Üzerimde ki bindallı mı çıkartıp uzun bi duș almış ardından kendimi yatağıma atmıştım. Tam uyumak üzereyken telefonuma arama düşmesiyle gözlerimi aralayıp yan tarafımda duran telefonun ekranına baktım. Ayaz arıyordu. Yorgun olduğum için açmayı düşünmüyordum ama bir kaç dakika konuşabilirdik. Aramayı yanıtlayıp telefonu hoparlöre aldım.

Meslektaş | Texting     -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin