2.

8.1K 467 52
                                    

Haki yeşili gömleğinin altına krem keten pantolon giymişti.
Krem tonlarındaki günlük ayakkabısı ile uyumlu olduğu kadar rahat ve şık görünüyordu.
Kaslı kollarını belli eden gömleğinin kollarını geriye kıvırmıştı.
Üstten iki düğmesi açıktı.
Açıkta olan göğsündeki siyah seyrek tüylere, esmer tenine ve beni gördüğünde hareket eden adem elmasına baktım.

Neden mi oraya baktım, sapık mı sandınız?

Görüş alanıma ilk orası girdi de ondan. Adamın omzuna ancak geliyorum napıyım?

Bakışlarımı yukarıya yani gözlerine çıkardığımda çatık kaşları ile bana baktığını gördüm.

Anında bi adım geri gittim ama ne yazık ki kapıyı kapattığımdan gidecek bi adımım daha yoktu. Sırtım kapıya yaslandı,  gözlerine bakarken kocaman yutkundum ki o da hareket eden boğazıma baktı anlık olarak.

Az önce akşama beni isteyeceğini öğrendiğim Ömer abi karşımdaydı ve ne yapacağımı bilemedim ve bilmezden gelmek en iyisi diye gülümseyerek maviş gözlerimi kömür karası sert bakışlara odakladım.

Adamı bikaç saniyede incelediğim yeterince belliydi zira.

" Günaydın Ömer abi."

Abi ne be, hay ağzıma, günaydın de geç dimi ama yok mallık var bende.

Kaşları daha da çatıldı, aramızdaki bi adımlık mesafeyi sıfıra indirdi.

Kokusu burnuma doldu, ağır odunsu bi kokusu var ama ona yakışıyor.
Ne diyorum ben be, adam şimdi beni dövmese iyi.

Kulağıma doğru eğilip fısıldadı, nefesi gıdıklamıştı, hemen boynumu omzuma doğru bastırmak istemiştim elimde olmayarak, böyle olunca yüzüne daha çok yaklaşmış oldum.

Biri görse şu halimizi sokak ortasında öpüşüyorlar derdi kesin.

" Abin değilim, seni hiç kardeşim olarak görmedim Deniz."

Ne diyordu şimdi off ne diyeceğim ki şimdi, azıcık yana kayıp uzaklaşmak istedim ki elini kapıya doğru uzattı. Diğer tarafa yanaşacaktım ki iki elinin arasında sıkıştım kaldım işte.

Bu yakınlık fazlaydı ve ben kimseye daha önce böyle yaklaşmamıştım.

Niyetini açık ettiğine göre ben de geri durmayacaktım, bilmezden gelmek şu an işe yaramazdı.
Mavilerimi kömür karası gözlerinin sertliğine boyun eğdiremezdim. Kendimden emin olarak konuştum.

" Ben küçüğüm daha ama."

" Büyütürüm."

Yutkundum yine, sesi çok otoriterdi.
Nefesindeki sigara ve nane kokusunu alabiliyordum şimdi.

" Okula gideceğim ben daha..."

Sözümü kesti.

" Okuturum."

Ne bu böyle?
Büyütürüm, okuturum; başka ne yaparsın? Tövbe ya...

Elimi sert göğsüne koydum geri çekilmesi için hafifçe ittim ama milim kıpırdamadı.

Elimi tutup bileğimin iç kısmını öptü.

Bıyıklarını ve dudaklarını tenimde hissetmek çok değişikti.

Bu durumdan kurtulmak istedim, çok heyecanlanmıştım, noluyordu bana böyle?

Elimi çektim, yapabildiğim kadar kaşlarımı çattım ama sevimli suratımda ne kadar etkili olabildi bilmiyorum.

" Annem, babam büyütür de okutur da başkasına gerek yok. Hem sen beni sevmiyorsun ki olmaz o iş."

Sevgi önemliydi, sevgi olmadan yuva kurulmazdı.

Babam annemi severdi, ben de sevgi dolu bi yuvam olsun isterdim tıpkı onlar gibi.

Böyle aceleyle karar veremezdim.

" Sevmediğimi nereden çıkardın deniz gözlüm."

Bi adım geri gitti, tuttuğum nefesimi bıraktım yavaşça.

Heyecandan kalbim başımda atıyordu sanki, kalbimin sesini duyuyordum.

Hala kaşları çatıktı.

Seviyorum mu demek istedi yani.

Beni seviyor mu?

Çok mu seviyor acaba?

Aşık mı ki?

Hiç belli etmedi ki bu zamana kadar.

Ya da ben anlamadım.
Bu konularda biraz şeyim, körüm galiba.

Deniz gözlüm dedi bi de.

Oha bana dedi dimi?

Şaşkınca suratına bakmaya devam ediyordum.

Konuyu değiştirdi hemen.
Aramızdaki sessizlik gereksiz uzamıştı zaten. Bi cevap da vereceğim yoktu.

Kulakları hafif kızarmıştı, utandı mı ki acaba?

" Nereye gidiyorsun, seninle geleyim?"

"Ma-markete gidiyorum."

Kekelemesem iyiydi ama napıyım kim sabah sabah mahallenin ağır abisinden bu sözleri duyar da normal davranır ki?

Kim derken benden başkası olamaz zaten, yani bi tek benimle böyle konuştu dimi?

Off kendi kendime tribe giriyorum, iki dakikada adamı sahiplendim, kıskandım.

Noluyor bana yaaaa?

" Sen ver listeyi bana, alırım ne lazımsa. Hadi eve git iyi görünmüyorsun? "

Hiç itiraz etmeden listeyi verdim, markete onunla gitmek istediğim son şey bile değildi şuan.

Hızla arkamı döndüm. Kolaylık olsun diye anahtar yerine kullandığımız ipi çekip demir kapıyı açıp içeri girdim. Birkaç basamak çıkınca evin verandasına ulaştım.

Annem karşıladı ne hikmetse, kapı önünde beni bekliyor gibiydi.

Kıpkırmızı suratıma bakıp şen bir kahkaha attı.
Hain kadın nolacak?
Koşup odama girdim, elimi kalbime koydum.

Bu kadar heyecan bana fazlaydı be...







Ağır Romantik (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin