8.

4.6K 295 28
                                    

Odamdan nihayet çıktım, annemle konuşan Ömer beni gördüğünde hafif tebessüm etti.

Bu adamı gülümserken görmek bi ayrıcalık çünkü acayip karizma oluyor.

Gözlerimiz buluştuğunda sabahki mesaj geldi hemen aklıma.

Hemen kaçırdım gözlerimi.

Utanıyordum napıyım?

Annemciğimi öpüp dışarı fırladım hemen, yoksa Türkan Sultan beni utandıracak şeyler söyleyebilirdi, malum bayılır kendisi beni zor duruma düşürmeye.

Tabi beni öperken popomu mıncırmasından kaçamadım.

Ömer mi,  ona hiç bakamadım tabi ki.

Anamın bu hallerini bildiğini biliyorum ama artık daha utançverici.

Zaten az önce de rezil oldum.

Beni tam bi velet olarak görüyordur eminim.

Halbuki seksi, baştançıkarıcı falan olmak isterdim onun gözünde.

Bana da noluyorsa hemen moda girdim dimi?

Daha dün abi diyordum, evlenmem diyordum.

Ama parmağımdaki yüzüğe bakıp bakıp iç çekiyorum şimdi naber?

Ömer'i ayakkabısını giyerken beklemeyip arabasının yanında beklemeye başladım.

Adam inşaatçı olunca arabası da canavar kamyonet tipindeydi.

Daha önce hiç binmemiştim arabasına. Gerçi hep uzaktım ki ona.

Ailelerimiz yakın olsa da ondan çekindiğim için pek yaklaşmazdım yanına.

Beni sevdiğini de hiç anlamamıştım haliyle.

Gerçi ben pek etrafımda olan bitene ilgi duymazdım ki.

Sinem sağ olsun mahalle dedikodularını anlatırdı,  güler geçerdik.

Ömer'e ise o zamanlar hayran olduğum doğrudur. Ama hiç kendimle yan yana düşünmemiştim.

Hatta kankimle bitlikte Ömer'i başkalarına shiplediğimiz bile olmuştu. Off kendime çok sinir oldum şimdi. 

Tüm karizmasıyla bana doğru yaklaşan nişanlıma alıcı gözüyle baktım.

Bildiğin kitlendim daha  doğrusu.

Hey maşallah, analar neler doğurmuş, hem de benim için doğurmuş.

Boy desen 1.90 üzerinde,  yapılı, kaslı bedeni, koyu kahve gözler,  esmer ten, kirli sakal,  simsiyah sık saçlar, şık giyim tarzı... Oha gamzesi de varmış şimdi fark ettim. Dişleri de bembeyaz,  diş önemli bence tabi.

Yanında minicik kalıyorum ama yakışıyoruz bence. 

Ayy iyi ki beni sevmiş yaa..

Yanıma gelip elimi tutana kadar ona ne kadar süredir baktığımı anlayamamıştım,  utanıp gözlerimi kaçırdığımda yanağımdan öpüverdi.

Elim istemsiz öptüğü yanağıma gitti,  hemen ardından gözlerim önce ona sonra bize bakan var mı diye pencerelere dönmüştü.

Neyse ki kimseyi görmedim. Yani utanırım ki ben.

Benim de içim başka tavırlarım başka.

Öptüğünde içi giden ben değilim, bi daha öpsün isteyen hele, zinhar ben değilim.

Kapımı açıp belimden tutup yönlendirdi.

Bunu hep isterim ki ben aslan parçası.

Keyfim yerinde kuruldum canavara.

Vakit kaybetmeden şoför tarafına oturdu. Aracı çalıştırıp elime uzandı. Vites değiştirmesi gerektiği için elimi bacağına koyup tekrar bitleştirdi ellerimizi.

Ben ne kadar çabuk teslim olmuştum.

El ele hep dururmuşuz gibi, o ne kadar doğal ve rahattı.

Ciddi bi şekilde sürerken hiç konuşmamış olmamız da enteresandı.

Kaçamak bakışlarım ellerimize ve bazen de ciddi yüzüne değiyordu.

Yakalanmak istemiyordum nedense,  doya doya baksam nolurdu ki?

Derince bi nefes aldığımda bana yandan bakıp dudakları hafif kıvrıldı, sonra elimin içini öpüverdi.

Tekrar bana baktığında ilk konuşan olmak istemediğim halde utangaçlığımı bastırmak için konuşuverdim.

" Araban da kocaman,  keyifliymiş böyle yolculuk, tepeden bakıyoruz bütün araçlara ne güzel dimi?"

Yine ciddi suratıyla konuştu.

"Evet bu büyük,  inşaat için ideal oluyor,  yük de taşıyoruz arkada.
Ama sana küçük bi araç alırız, şehir içinde rahat rahat kullanırsın,  park yeri sıkıntısı çekmezsin.
İstersen bunu da sürersin tabii."

"Ha şey, yok ben öylesine demiştim ki ehliyetim de yok ki zaten,  yani bana almana gerek yok, teşekkür ederim düşündüğün için  ama kendini yükümlü hissetme,  yani zorlanmanı istemem,  ben mezun olunca ihtiyaç olursa alırım belki. Yani yanlış anlama."

Araba alması için dememiştim ki yanlış anlamasını istemem beni. 

"Yavrum, benim olan her şey artık senin,  ben senden yükümlüyüm artık,  sen de benden.
Ayrı gayrımız yok.
Bi daha böyle konuşmanı da benden çekinmeni de istemiyorum.
Ehliyetini de hemen alırsın,  yardım edeceğim sana.
Tamam mı güzelim?"

Hipnoz etmişti beni yine,  kafamı aşağı yukarı sallamıştım gülümseyerek. Yine elimin içini öpüp dizine koymuştu.

Haklı tabi dediklerinde. Yanlış anlaşılmamak için açıklayıp durdum ama kocam olacak kendisi,  tabi ki ayrı gayrı olmayacak. Ben adaptasyon sıkıntısı yaşıyorum hala, ne bilsin?

Kalbimin atışını duyuyor mudur acaba?

Bana vaad ettiği şeylerin bi önemi yoktu ki benim için. 

Güzel düşünceleri, bakışı, öpüşü, duruşu, birbirimizden sorumlu olduğumuzu söylemesi çok güzeldi.

Ben yapabilirdim sanırım,  bu adamı severdim ki,  hem de öyle bi severdim, evet seviyorum bee...

Mrb. Değerli okurlarım,  Deniz'in kapılması çabuk oldu diyebilirsiniz ancak içsel düşüncelerini Ömer'e yansıtmış değil. Elini tutmasına izin vermesi de doğal,  yabani davranmak da istemiyor zaten aralarındaki çekimi de banyoda yansıtmıştım isteme gecesinde. Tabi tecrübesiz ve telaşlı hali Ömer için yakıcı oluyor ama daha farkında değil yavrucuğum. Soft ilerleyecek, kaos yok bu hikayede haberiniz olsun:)
Keyifli okumalar, yorumlarınızı bekliyorum ve yıldıza basmayı unutmayın🥰😘

Ağır Romantik (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin