Ağır Romantik (B×B)

10.

Öylece kaldım.

Öpeyim mi dedi?

İzin istedi.

Napayım, ne edeyim, nerelere gideyim?

Bakir dudaklarımın ilk günü bugünmüş demek ki.

Öpsün bari.

Kocam olacak zaten.

Annemcim kızmaz bence.

Anama kesinlikle söyleyemem.

Sinem'e de söylemem.

Kimselere söylemem ki bizim özelimiz.

Biziz yani artık.

Biz...

Öpüşelim tabi ki.

Hızla yanıma geldi, koltuk altımdan tutup kaldırınca bacaklarım beline dolandı.

Kalçamdan ve ensemden tutup dudaklarıma yapıştı.

İki dudağımı da kavrayıp emiyordu.

Dudaklarımı araladığımda dillerimiz buluştu.

Ben böyle bi duygu olduğunu bilmiyordum.

Üst dudağını emdim acemice.

Bıyıkları bile harika hissettiriyordu.

Kendimden geçiren bi histi.

Daha çok istiyordum.

Alt dudağına geçtiğimde daha uzun öptüm kalın dudaklarını.

Hakimiyet ondaydı, ben sadece ona uyum sağlamaya çalıyordum.

Birden durdu. Boynumdan çekip yüzüme baktı. 

Bu bakış aşktan ziyade bi bakıştı. Şehveti gördüm gözlerinde.

Kalçamı eli ile yokladı birazcık,  ardından başımı omzuna yaslayıp bebek gibi taşıyarak yürümeye başladı.

Kucaktan inmek isteyen de yoktu zaten. Öpüşmemizin ardından iyice boynuna sokulup gizledim başımı.

Ondan utanıp ona saklanmam da ayrı bi ironiydi.

Hızlı atan kalbini tek vücut olduğumuzdan hissediyordum,  eminim o da benim titreyişimi,  kalbimin gümbürtüsünü hissediyordur.

Attığı kocaman adımlarla arabaya gelmiştik bile.

"Bebeğim,  bak bana bi."

Yuvalandığım boynundan itiraz ederek kafa salladım.

"Kızdın mı bana?"

Yanlış anlaşılmak istemediğimden hemen yüzüne baktım.

"Kızmadım ama utandım azıcık işte."

"O zaman öpeyim mi bi daha, minicik söz."

"Ya niye izin alıyorsun,  utandırıyorsun insanı işte."

Gülümsedi gamzelim.

"Oy tamam utanma bebeğim, izin almadan öperim bundan sonra.

Her fırsatta öperim.

Dayanamam ki bu tada artık." 

Yine öptü sesli bi şekilde ama kısacıktı bu sefer. Tadına vararak öptü yani.

O değilde az önce yedi beni adam ya. Offf çok iyiydi ya.

"Olur."

Gülümsedi yine çok güzel gülüyordu,  yasaklanmalıydı bence bu gülüş.

Kapıyı açıp koltuğa yerleştirdi beni. Garip bi atmosfer olmasını engelleyen oydu bu sefer.
Arabayı sürmeye başladığında evimizin konumunu tarif ediyordu.
Ofisine ve annemlerin evine yakın olmasının bizim için iyi olduğunu  düşünerek satın almış.
Üniversiteme uzak olmasını dert etmemeliymişim zaten şehrin çıkışında bi yerde olan üniversiteme beni her gün götürüp getirirmiş,  kendisi müsait olmazsa Salih'ten rica edermiş.
Zaten ehliyetimi alınca kendim gidermişim istersem.
Evimiz 4+1 çatı katıymış.
Güzel ve büyük bi terası da varmış. Orayı kış bahçesine çevirebilirmişiz.
Ben de yaptığı yorumlara gülümseyerek katılıyor ve fikirlerimi rahatlıkla söylüyordum artık.
Elimi dizine koymuştu  yine.
Bu bizim yolculuk rutininimiz olacaktı sanırım.

Geldiğimiz sitenin güvenliğine selam verdi Ömer,  meğer projesini çizip inşaatından sorumlu olduğu bi siteymiş burası.
Haliyle daha ucuza gelmiş ona.
İçi tamamen bitmiş ve taşınmaya uygunmuş.

Apartman görevlisi olan adam arabayı park ettiğimizde hemen yanımıza gelip Ömer'in kapısını açtı.

"Hoş geldin abi"  diyince Ömer adamın omzunu pat patlayıp

"Eyvallah Hasan." diyip aceleyle benim tarafıma ilerleyip kapımı açtı.
Belimden tutup canavardan indirdi.

Aslında kendim de inebilirdim ama ben bu kucak işini çok sevmiştim. 

Gülümseyerek teşekkür ettim.

Meraklı adam sordu daha Ömer beni tanıtmadan.

"Arkadaş kim abi,  maşallah pek de güzel."

Kaşlarını çatıp malum siniriyle konuştu Ömer.

"Höst lan! Eşim o benim. Çek gözlerini, oydurma bana."

Oha kıskanıldım resmen.

Ponçik kalbim eridi şu an.

Of erkeğim yaa!!

Aslan parçam benim.

Eşim...

Elimi sımsıkı tutan koluna sardım diğer elimi.
Bana baktığında gülümsedim sakin olması için.
İki gözümü kırpıp bakışımla rahatlattım onu.
Etki etmiş olacak ki parmağımdaki yüzüğün üstünü öpüp o da göz kırptı.

Adama dönüp yine öldürücü bakışını atmayı ihmal etmezken benimle birlikte ilerlemeye başladı evimize doğru.

Bu gece son bölüm artık,  fırsat buldukça yazacağım. Sizi seviyorum. Yorumlarınızı bekliyorum. Yıldızımı parlstın bakıyım ⭐ 🥰