Medya: güzeller güzeli Balın
Kurban Bayramı Özel / part 1
Yazar
Göktuğ & Balın"Ya Baba!" avucunda parçalara ayrılmış eteğiyle ağlaya ağlaya inmeye başladı merdivenlerden Balın. Şahin abisi kıskançlıktan eteğini parçalamıştı ve parçalamayada devam ediyordu. Her gün dolabından bir tane etek eksiliyor, parçalanmış halde geri geliyordu. Resmen travma olmuştu artık Balına. Abileri aşırı kıskanç ve korumacı davranıyordu ona karşı. Bu çoğu zaman hoşuna gitsede bazen bunalmasına sebep oluyordu.
14 yaşında olmasına rağmen o kadar güzeldiki kendinden yaşça büyük erkekler bile çıkma teklifi edebiliyor, bakan dönüp bir daha bakıyordu. Koroğlu erkeklerinin damarına basanda buydu işte. Bazen babası Eray bey bile kıskançlıktan kafayı yiyordu. Evde özel eğitim alması için çok dil dönmüştü ama Bade hanım hepsinin hakkından gelmiş, kızını en iyi okullarda okutmak için dişini tırnağına takmıştı.
"Babam?" dedi Eray bey. Kızının ağladığını duyduğu gibi elindeki bıçağı lavaboya fırlatmış üstünde mutfak önlüğüyle koşarak çıkmıştı mutfaktan. Merdivenlerin sonunda hıçkırarak yanına gelen Balın paramparça eteği yere atıp babasına sarıldı. "Ne oldu babasının balı? Neden ağlıyor benim güzelim?" eğilip en çok öpülmeyi sevdiği sarı saçlarından öptü. Eliyle kızını kendinden ayrılıp göz yaşları sildi incitmeden.
"Şahin abim kıyafetlerimi kesiyor bıktım artık!" dedi küçük çocuklar gibi. Babasının kollarında hep küçük bir kız çocuğu olan Balın gibiydi. "Sen merak etme güzelim, akşam eve geldiğinde kırayım kafasını da görsün benim kızımı ağlatmak neymiş."
Balın memnunca gülümseyip nazlı nazlı baktı babasına. Masmavi gözleri ağlamaktan kızarmıştı ama ışıl ışıl bakıyordu. Kesinlikle babasına aşık bir kız çocuğu olarak büyümüştü. "Gel güzelim sana bir sürprizim var." dedi Balını son kez öpüp. Üstündeki önlüğü çıkartarak koltuğun kenarına attı. Giydiği siyah tişört kaslarını fazlasıyla belli ediyordu. Resmen babası yaşlanmak yerine gençleşiyordu. Kaşlarını çattı. "Dışarı çıkmıyoruz değil mi, çıkacaksak gömlek giy baba bu tişörtle olmaz!" Eray bey kahkaha atarak kızının elini tuttu. Damarlarında Koroğlu kanı akmasada, tam bir Koroğluydu. Annesinden daha kıskançtı resmen.
Abilerini şikayet ediyordu ama onlardan geri kalır yanı yoktu. "Gel babam, bahçeye çıkıyoruz sadece sürprizim orada." ikiside yavaşça bahçeye çıkınca, çardakta oturan sırtı dönük bir adamı işaret etti babası. Sigara içiyor, uzaklara bakıyordu adam. Saçları birbirine karışmış iri yarı biriydi. Yüzünü göremediği için kim olduğunu seçemedi tam olarak.
"O kim baba?" dedi Balın sessizce ama çardaktaki kişide duymuştu. Kısıkça gülerek kendisini tanımayan kızı bekledi. Kaç ay olmuştu sahi, yıl bile olabilirdi göreve çıkalı ailesinden kopalı.
Parmaklarının arasındaki sigarayı tablaya basıp ayağa kalktı. Kardeşinin bu kokuyu almasını istemediği için henüz yeni yakmış olduğu sigarayı söndürmüştü. Üstünde yeşil tişört, altında asker pantolonu ve siyah botlarıyla inanılmaz çekici duruyordu adam. sonra birden aklı başına gelmiş gibi hızla kafasını babasına çevirdi. Babası başını aşağı yukarı sallayınca mutlulukla adamın yanına koşmaya başladı.
"Göktuğcuum!" adam duyduğu şeyle kahkaha atarak arkasını döndü. Döner dönmez kucağına atlayan güzel kızıyla doya doya öptü yanağından. Bu kokudan 29 yıl mahrum kalmıştı zaten, bir de vatanı görevi olmasa bırak tek bırakmayı yamacından ayırmazdı güzelini. Son kez öpüp kendisine baharlar getiren gülümsemesiyle bakan kıza döndürdü bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balın
Teen Fiction●abi kurgusudur● Dimòniu ismi ilk olarak bu kitapta kullanılmıştır! İblis anlamına gelir. Senelerce kız çocuk hasreti çeken Bade hanım ve eşi Eray bey, 5 erkek çocuğun ardından umutlarını yitirmiş kendilerini evlatlarına adamış birer anne babaydı...