Medya: Balın <3
Yazar
"Yavaş ye bebeğim! Boğacaksın kendini!" Atakan, her şeyi hızlı hızlı bitirmek için ağzına tıkan kızın ellerinden tuttu. Yanakları kocaman olmuştu ve yutkunmakta zorlanıyordu. "Mena misi molmoz!" (bana bir şey olmaz) dediklerini anlamadan duruma kahkaha atıp kızın lokmasını yutmasını bekledi. Küçücük ağzına onca şeyin nasıl sığdığını anlayamıyordu.
Beş dakika sonra ağzını tamamen boşalttığında, yanlarına gelen Cihan Balının yanındakine sandalyeye çöktü. Balın onu görür görmez kucağına çıkmış, sıkı sıkı gövdesine sarılmıştı. Yemek yerken Cihanın kucağında oturmayı çok seviyordu.
"Aşk olsun güzelim, burada ben duruyorum sen bu keşe mi gittin?" Atakanın isyanını anlamadığı halde güldü Balın. Cihan halinden memnun, kızı kollarıyla sıkı sıkı sararak gülümsedi. "Ağlama abi, Balın en çok beni seviyor." kızın kafasının üstüne öpücük koyarak gülümsedi. "Değil mi güzelim?" Balın kendisine sorulan soruyla ağzına aldığı meyve suyu pipetini geri çekti. "Hayıl."
Geri pipet ağzına koyarak tatlı tatlı içti meyve suyunu. Şüphesiz artık en çok sevdiği ve aşık olma ihtimali yüksek kişi Göktuğydu. Onu görür görmez gözlerinden çıkan yıldızlara herkes şahit olmuştu.
"Ne demek hayır? Bebeğim, sen en çok hani beni seviyordun?" Cihanın şokla ettiği siteme omuz silkti. Hepsine aynı şeyi söylediği için büyük bir batağa düşmüştü ama şuan dünya yansa umurunda değildi.
"Bir dakika! Kız yer cücesi, hani en sevdiğin abin bendim!? Öyle demiştin??" Atakan sahte bir sinirle kızınca, melül melül baktı yüzüne Balın. Aklı hala Göktuğdaydı. Onun yanına gidebilmek için hızlı hızlı yiyordu yemeğini. "Kız sen Leyla mısın ne bu haller? Kendine gel çabuk!" Yanakları kızaran Balın, Leylanın anlamını bildiği için daha da utandı. Annesi anlatmıştı ona, aşık demekti Leyla halk dilinde.
Göktuğa aşık mı olmuştu?
Gözleri dolunca, elindeki meyve suyunu masaya bıraktı. İki adam ne olduğuna anlam veremezken, Cihan yanlış bir şey söyleyip söylemediğini düşünüyordu. "Ben aşkık oymuşum!" dedi dertli dertli. Öyle içli söylemişti ki, kırk yıllık derdi olan tır şoförü gibiydi. Kısa kolunu yettiğince masaya yaslayıp elini alnına koydu. Arada bir, meyve suyunu dertli dertli içiyor sarhoş gibi masaya bırakıyordu.
Atakan, Yiğitin iyice kendine benzettiği kızın artık bir Koroğlu olduğuna emindi. Gülmemek için kendini zor tutarken, Cihanın aşk demesi üzerine kaşları çatık çatık olmuştu. Balın aniden kafasını kaldırdı. "Atii! Yüsük ayalım mıı? Çüktuyla evyenicem de." dedi sevimlice. Cihanın kaşları düzeldi, Atakan kahkaha atarken ayağa kalkıp kızı kucakladı. "Sen aşık mı oldun Göktuğa?" Balın kaslarını Çataran reddetti. "Çüktu o biy kele!" kızınca kızaran tombul yanaklarını tutup çekiştirdi. "Anladın çiçeğim, Çüktu."
Ne ara tanışmıştı da abisine aşık olmuştu çözemedi. "Ne aşkı bee!" beraber kantinden çıkarken arkalarından gelen Cihanın sesi tüm kantini inletmişti. Bir kaç bakış onlara dinlerken umursamadı. "Aşk" kelimesinden sonrasını duymamıştı çünkü kulakları uğulduyordu.
Balının bu ihtimali yaşayacak olması, evlenecek olması, başka bir erkeği sevecek olması bastan aşağı titremesine sebep olmuştu. "İzin vermem yer mantarı! Duydun mu yok aşk falan! O ihtimal uzayın içinde bile yok!" arkalarından bağıra çağıra onlarla beraber asansöre ilerledi. Balın söylediği şeylere sinirlenip Atakanın boynuna koyduğu kafasını kaldırdı. Cihana kötü kötü bakarken dilini çıkarıp Atakanın yüzüne elini koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balın
Teen Fiction●abi kurgusudur● Dimòniu ismi ilk olarak bu kitapta kullanılmıştır! İblis anlamına gelir. Senelerce kız çocuk hasreti çeken Bade hanım ve eşi Eray bey, 5 erkek çocuğun ardından umutlarını yitirmiş kendilerini evlatlarına adamış birer anne babaydı...