⚠️⚠️⚠️⚠️ Wattpad dan kaynaklı bölümler karışmış lütfen kontrol ederek okuyun. Zaten başlarına sıralarını yazdım⚠️⚠️⚠️⚠️
☀︎︎ ☀︎︎ ☀︎︎ ☀︎︎ ☀︎︎ ☀︎︎
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1~ Sanki her şey normal olacak gibiydi.
....
Derince bir nefes çekti içine ve burada ne aradığını düşünmeye başladı. Elindeki buruşmuş kağıdın üstünde yazılı olan adrese doğru geldiğine emindi ancak doğru yerin burası olduğundan şüphelenmeye başlamıştı.
Şüphelenmekte de haklıydı doğrusu. Neden adres diye kocaman bir ormanın ortası verilmişti ki.
Jungkook hayvan seslerinden başka ses duymadığı bu ormanda dizlerinin üstüne çöküp ağlamak istiyordu. Onun şu an annesinin yasını tutması gerekirken buradaydı ve ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Gözlerini kapattı ve o günü hatırladı annesinin öldüğü günü.
İsterseniz biz de o güne yani her şeyin başladığı güne gidelim.
*3 gün önce
"Jungkook 6. masa sende" Jungkook arkadaşının dediği masaya ilerleyerek siparişleri not kağıdına not etmiş ve bunları almak için mutfak bölümüne siparişleri söylemişti.
Diğer masaların da boşunu tepsiye düzerek mutfağa götürmüştü. Restorant bugün diğer günlere nazaran çok yoğundu ancak o kendisini hala enerjik hissediyordu. Şu an getir götür olmadığı için boşta duruyordu ve onun gibi boşta duran arkadaşının yanına ilerleyip kolunu omzuna attı.
"Akşam boş musun?"
"Hayır kook seninle içmeye falan gelemem"
"Hadi ama Lucas fazla abartıyorsun" Lucas bir Amerikalıydı ve değişim öğrencisi olarak Jungkook ile aynı üniversite de Sanat Tarihi bölümünü okuyorlardı. Jungkook, Lucas'a Kore'de çok yardımcı olmuş hatta ona iş bile bulmuştu. Bu yüzden Jungkook onun için en iyi arkadaş konumundaydı.
Jungkook ona büyük gözleri ile dudaklarını büzerek bakıyor ve isteğini kabul etmesini istiyordu. Tabi her ne kadar masum bir surata sahip olsa da bu masum surat ile herkese her istediğini yaptırabilecek bir sinsilikteydi. Lucas önce galaksiyi barındıran gözlerine ardından öne doğru büzülmüş piercigli kırmızı dudaklarına baktı. Jungkook 'u reddetmek her zaman zordu. Bunu bildiği halde ilk başta hep hayır dese de gün sonunda kendini Jungkook 'un isteğini yaparken buluyordu.
"Tamam ama çok içmeyeceğiz"
"Yaşasın" diye şakıyarak Lucas'ı kendine çekip yanağına sulu bir öpücük koymuştu. Lucas ise yanağını ondan zor kurtararak silmiş ve Jungkook'a ters ters bakmıştı.
