Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
17~ Ayak izlerimizuyuşmasa bile bu yolu seninle birlikte yürümek istiyorum.
♡︎♡︎♡︎♡︎
Duyduğum cümle ile yerimde kaskatı kesilirken geriye doğru adımlayıp gri gözlerine baktım.
"Ne dedin sen?"
"Jungkook uzun zamandır beklediğim kişi sensin. Sen benim ruh eşimsin" O an kürküme bakmayı yeni akıl etmiştim. Eğer Taehyung doğruyu söylüyorsa şuan bembeyaz kürke sahiptim. Patimi göz hizama getirip tüylerime baktım. Gördüğüm kadarı ile beyazdı. Öğrendiğim şey ile gözlerim domuştu.
Ruh eşimi diğer parçamı bulmuştum.
"Kurdunun aşık olduğu kişi ben miydim?" Cevabı biliyor olsam da sormak istedim.
"Ormanda dönüşüm geçirip boynunu ısıracağım sırada kokunu hissettim. Çünkü ruh eşleri birbirlerini kokularından tanır. Zaten beni durduran ve kendime getiren şey bu oldu. İşte o günden sonra otomatik olarak sana çekilmeye başladım. Kurdum senin yanındayken bile seni düşünürken sana aşık olmamak imkansız Jungkook"
"Peki ya Jimin" Aklımdan çıkmayan diğer bir soru da hala Jimin'i seviyor muydu?
"Jungkook ben küçüklükten beri onu tanırım ve ne kadar güzel ve yetenekli bir omega olduğunu yıllar içinde şahitlik ettim. Ben senin yanındayken hissettiğim şeyleri hiç onunla birlikte iken hissetmedim. Ona karşı hayranlık duyuyordum belki de bunu aşk sandım. Zaten şu saatten sonra bunun bir önemi yok. Daha biz dünyaya gelmemişken bile kaderimiz bir yazılmış" Ağlamam şiddetlenirken içim ona sarılma ihtiyacı ile dolup taşıyordu.
Hayatım boyunca ruh eşi efsanelerine inanmış biriydim ve kütüphanede okuduğum, hayatının bir evresinde karşılaşan ruh eşlerine açıkçası imrenmiştim.
Şimdi Taehyung onlardan biri olduğumu söylüyordu. Bu benim için tarif edilemez bir duyguydu. Öyle ki Taehyung'a her fırsatta yanaşmaya çalışan kurdumdan ses çıkmıyordu.
Olduğum yerden hareketlenip ona doğru bir adım attım. Bu gerçeği öğrendikten sonra ondan bir adım bile uzak kalmak istemiyordum. Burnumun ucunu boynuna sürtüp iyce ona sokuldum.
"Kokun...başımı döndürüyor" Açık iltifatı ile utandığımı hissetmiştim. Geri çekilip gözlerine baktım ve olabileceğim en açık halim ile konuştum.
"Dönüşüp sana sarılmak istiyorum. Başımı güzel boynuna koyup kokunu içime çekmek istiyorum"
"Ben de aynılarını istiyorum Jungkook..belki de daha fazlasını. Ama öncelikle aramızdaki şu sorunu halledelim." Demiş ve olduğu yerde arka bacakları üzerine oturmuştu. Ben de onu taklit edip arka bacaklarım üstüne oturdum.
