MAYIS, 2005
Roxy bir mezar kazıyordu. 9 ay önce sorsanız yanında bir ceset dururken mezar kazacağını asla hayal edemezdi. Ancak işte buradaydı. Elinde kürek, parmaklarının arasında toprakla, sabaha karşı bir çukur kazıyordu.
Bu mezar isimsiz kalacaktı.
Başını çevirip yerdeki ölü bedenin kan çekilmiş yüzüne baktı, dişlerini sıktı. Öfkeden ziyade çaresizlik hissi baskın geldi. Tüm gücüyle küreği salladı ve kazmaya devam etti. Gözleri doldu ve sıcak yaşlar yanaklarından süzülüp toprağa karıştı.
Eğer elleri çalışmazsa zihni onu boğacaktı. Zihni onu boğarsa...
Bir başkası da Roxy için çukur kazardı.
* * * * * * * * * * * * * * * * *
9 AY ÖNCE, EYLÜL 2004
Roxanne Steel, o sabah uyandığında hayatında yeni bir dönemin başlamasını dilemişti. Geçmişi geride bırakıp tertemiz bir sayfa açmayı ummuştu. Herkes gelecekten bir şey beklerdi. Bazıları para, bazıları başarı, bazıları aşk... Fakat Roxy iddiaya girebilirdi ki onun beklentisi bir tık daha sıra dışıydı.
Mutfak masasında otururken süngere dönmüş mısır gevreğinin içerisinde bir gezdirdi kaşığını. Gerginlikten iştahı kaçmıştı. Kaşığı bırakıp geriye yaslandı.
Günün kısa tanımı, 2004 eylülün ilk pazartesisi olmasıydı. Uzun bir yaz tatili sonrası okula gitmeden önce hissettiğiniz o mide kramplarının kaynağı olan gün. Şimdi de öyle bir karın ağrısının ortasındaydı. Tanımadığı insanlarla samimiyetsiz merhabalar Roxy'yi gererdi. Ancak sorun bu değildi. Daha ziyade problem, Roxy'nin "eksik" olmasıydı. Ve bu eksiklik yavaş yavaş ruhunu kemiriyordu. Çünkü şimdi başlayacağı lise, "Ayrıcalıklı" olarak nitelendirilen öğrencileri kabul eden türden bir okuldu. Süper güçleri olan ergenlerin insanları kurtarmayı öğrenmek için davet edildiği bir yer.
Uzun uzun esnedikten sonra okul otobüsü gelmeden çıkmak üzere ayağa kalktı. Aynı anda da annesi işe gitmek için hazırlanmış, aynanın karşısında pelerininin tokalarını kostümüne takıyordu. Roxy sütü geri koymak için buzdolabını sertçe açtığında annesi biçimindeki buzdolabı magnetleri yere saçıldı. Homurdanarak eğildi ve yerdeki şeyleri toplamaya başladı. Annesine ait ne yoktu ki zaten? Buzdolabı magnetleri, küçük çocuklar için beslenme çantaları, tişörtler hatta gerçek savaşlarından esinlenilmiş romanlar... Gerçi annesi artık emekli olmaya yaklaştığı için sahada pek çalışmıyordu. Bunun yerine Konsey'de süper kahraman atamaları ve hükümet ilişkileri için danışmanlık yapmaya başlamıştı.
Annesi son on yılın önemli süper kahramanlarından biriyken ve yeni okulunda onlarca değişik güce sahip insanla eğlenebileceği yüzlerce olasılık varken onun küçük bir çocuk gibi okula gitmek istememesinin tek bir nedeni vardı. Eksik hissetmesinin tek bir nedeni:
Roxy'nin süper gücü yoktu.
En azından henüz ortaya çıkmadığını ve... Yakında çıkacağını umuyordu.
Çünkü bu yıl başlayacağı lise "Ayrıcalıklı" diye tabir edilen öğrencileri kabul eden bir akademiydi. Süper güçleri olan yeniyetmelerin insanları kurtarmayı öğrenmek için dirsek çürüttüğü bir okul.
Süper insanların soyundan gelenler doğrudan Konsey'in gözetimindeki Kahramanlar Akademisi'ne kaydedilirler. Çocuklar güçlerini ergenliğe dek göstermeye başlar. Bu olaya Parlayış denir ve 16 yaşına dek sürer. Ama çok az bir kesimin güçleri ise -Roxy gibilerin- liseye başladıkları ilk sene içerisinde çıkardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/316165675-288-k595921.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahraman Olmak İçin Bir Sebep
Science FictionRoxy'nin derdi büyük. Süper kahraman çocuklarının gittiği okula gidiyor ama süper güçleri yok. Şayet güçleri sene sonuna kadar ortaya çıkmazsa okuldan atılacak. Yine de oturup beklemektense zorbalarla mücadele etmeye ve başını dik tutmaya kararlı. F...