Bölüm-8

565 28 8
                                    

   İlk 2 hafta akrabalarınız sizinle çok ilgilenmişti. Sonra hepsi evlerine geri dönmüşlerdi. Hepside farklı farklı şehirlerde yaşıyorlardı. Tek başınıza kalmıştınız. Chan'la,abiden fazla arkadaş olmuştunuz. Birbirinizle yakından ilgilenmeye başlamıştınız. Çok üzülseniz bile artık kabullenmeye başlamıştınız gerçeği.

   16 yaşına girmiştin. Annen ve babanı kayıbedeli 1 yıl olmuştu. Chan okulu bitirmişti. Chan evde çalışıyordu. Tüm gününüzü beraber geçiriyordunuz.

   Hafta sonuydu. Chan'la oyun oynamaya karar verdiniz. Chan'la böyle beraber oyun oynamak için tüm ödevlerini bitip ,ekstra ders de çalışman da gerekiyordu. Ancak bu şekilde bir şeyler yapabilirdiniz. Her seferinde farklı şeyler yapardınız. Bazen dışarı çıkıp geziyordunuz,bazen de evde kalıp başka şeyler yapıyordunuz.

   Oyun oynarken bir anda Chan'ın telefonu çaldı. Masadan kalkıp telefonunun şarja takılı olduğu yere doğru gitti. Yengeniz aramıştı. Yengeniz biraz değişik bir tipti. Tam tersinizdi. Her şeyi çok abartırdı. Sen bu eve geldiğinde "Çocuk ailesini özler. Neden evlatlık edindiniz ki

    10.sınıftın ve matemmatikte zorlanıyordun. Chan'da tam sayısal adamıydı. Sana yardım etmeye çalışırdı. Sadece matemmatiktede değil,tüm derslerde.

   Babanızdan kalan bir dükkan,2 ev,10 milyon dolar ve 1 tane arsa kalmıştı. Bunların olduğunu daha yeni öğrenmiştin. Chan'a kalmıştı hepsi.

   Hafta sonuydu. Chan'la beraber oyun oynamaya karar vermiştiniz. Beraber böyle seyler yapmak için tüm ödevlerini bitirip,ekstra ders de çalışman gerekiyordu. Ancak öyle izin veriyordu. Her seferinde bambaşka şeyler yapıyordunuz. Bir gün dışarıda geziniyordunuz,diğer günler farklı şeyler yapıyordunuz.

   Oyun oynarken bir anda Chan'ın telefonu çaldı. Masadan kalkıp telefonun sarja takılı olduğu sehpanın yanına gitti. Yengeniz aramıştı. Yengeniz biraz değişikti. Sizin tam tersinizdi. Her şeyi çok abartırdı. Sen bu eve geldiğinde " Çocuk ailesini özler. Neden evlatlık edindiniz? 1 tane çocuk neyinize yetmedi?" Bunun gibi bir sürü şeyler derdi.

   Chan telefonla konuşurken biraz sinirli gözüküyordu. "Yengem yine saçma sapan şeylere söyleniyordur." Diye düşünüp oyun oynamaya devam ettin. Ama konuşma biraz ileri gitmeye başlamıştı. Chan kelimelerine dikkat etmeye çalışıyordu. Zorlandığı çok belli oluyordu. Merak etmiştin ne olduğunu ama Chan bu haldeyken soramazdın. Sessizce olanları izliyordun.

   Ortam daha çok gerginleşmişti. Chan sesini yükseltmeye başlıyordu. Duyduklarına göre miras ile alakalıydı.

   Chan sonunda dayanamayarak telefonu kapattı. Yanına geldiği de hiç bir şey şöylememiştin. Baya merak etmiştin olup bitenleri.

- Abi ne oldu?

- Off klasik yengem işte. Miras için o kadar laf söyledi. Onlara da pay vermezsem dava falan açıcakmış. Ama kesin olarak miras benim. Ne yaparlarsa yapsınlar vermeyi planlamıyorum.

   Hiç bir şey dememiştin. Bu konulara pek hakimde değildin.

- Oynamaya devam edelim mi? Kafayı takmicam onları. Değmez.

- Olur.

   Oynamaya tekrar başladınız. 1 saat kadar oyun oynamıştınız. Karnınızda baya acıkmıştı.

- Y/N bir şeyler mi sipariş versek? Acıktım. Umarım sende acıkmışsındır.

- Bende acıktım. Peki ya beraber yemek yapmaya ne dersin?

- Aa olabilir.

   Chan bu fikrini beğenmişti.

- Ama ilk önce markete gitmemiz gerekiyor. Beraber gidelim. Orada kara veririz ne yapacağımızı.

- Tamam o zaman ben hazırlanayım.

   Hazırlanıp dışarı çıktınız. Konuşa konuşa markete vardınız. 20 dakika da hem alışverişinizi yaptınız hem de neler yapacağınıza karar vermiştiniz. Eve gittiğinizde hemen ellerini yıkayıp sebzeleri doğramaya başladın. Chan da gelip bir taraftan tarife bakıp diger taraftan talimatları etin üzerinde uygulamaya çalışıyordu.

   Her şey hazırdı. Salona getirdiniz tüm yemekleri. Televizyon karşısında kocaman bir sehpa vardı. Sehpanın arkasındada büyük bir koltuk vardı. Güzel bir film seçip izlemeye başladınız.

   Yemeğiniz bitse bile hala film izlemeye devam ediyordunuz. Film güzem gelmişti. Yemek sırasında Chan'ın telefonu çok kez çalmıştı. Arayan amcan,yengen ve onların çocuklarıydı. Ama Chan hiç birisine cevap vermemişti. Biliyordu neden aradıklarını. Chan telefonlara cevap vermeyince çareyi mesaj atmakta bulmuşlardı. Bir taraftan mesaj atıyorlar bir taraftan da arıyorlardı. Chan hala bakmıyordu. Bir ara telefonunu eline alıp bildirim çubuğundan neler yazdıklarına bakmıştı. Gerçektende çok ağır şeyler yazmışlardı.

- Bu kadar da olmaz.
   Diye mırıldandı Chan.

   Tüm mesajlara görüldü atıpbhepsini teker teker engelledi. İkinizinde tadı kaçmıştı. Bu güzel akşamı batırıp gitmişlerdi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Uzun süreden sonra herkese tekrardan merhabaaa!!!
Bugünlerde aktif olmayı planlıyorum. Bu arada geçmiş bayramınız mübarek olsunnn.
Eğer bu bölümde bir yanlışlığım olduysa şimdiden özür dilerim. Yorum yazmayı ve oylamayı unutmayın aşklarr

Bang Chan ile hayal et: AğabeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin