Bölüm-12

417 20 23
                                    

Ayaz:
Ee,ne zaman buluşuyoruz?

Sen:
Bilmem.

Ayaz:
Oo sonunda beni kaydetmişsin.

Sen:
  Eğer böyle yaparsan numaranı silmekle kalmam engellerimde.

Ayaz:
Tamam tamam sakin olun prenses. Şimdi ne zaman buluşacağımızı kararlaştıralım.

Sen:
  Tamam o zaman saat 15:30'da okulun yanındaki parkta buluşsak olur mu?

Ayaz:
Olur olur.

Sen:
  O zaman ben gidiyorum. Arama sakın.

Ayaz:
Tamam bebek. Görüşürüz.

Sen:
Görüşürüz.

--------------------------------------------------------------
   Hemen kahvaltını yaptın.  Chan'la buluşma hakkında konuşman gerekiyordu. Ona bir yalan söylemen gerekiyordu. Ama ne söyleyecektin? Bir süre onu düşünmeye başladın. Aklına bir şey gelmişti aslında. Antremandan bir arkadaşla buluşacakmış gibi söyleyebilirdin. Hemde Chan'ın bildiği bir arkadaşınla buluşacakmış gibi gösterebilirdin. Ancak öyle güvenebilirdi sana. Chan, arkadaşının telefonu hacklendiğinde ona yardım etmişti. Oradan biliyordu. Tam olarak kafanda kesinleştirip Chan'ın odasına gittin. Kapıyı tıplatıp içeri girdin. Derin bir nefes alarak;

- Abi,ben bugün bi arkadaşımla buluşabilir miyim? Hani senden telefonu hacklendiğinde yardım istemişti. Sende yardım etmiştin. Hatırladın değil mi?

- Ha evet. Tamam buluşabilirsiniz ama geç gelme. Tamam mı?

- Teşekkürler abiii.

- Ne deme-

Chan'ın konuşmasına izin vermeden yanağına kocaman bir öpücük kondurdun. Chan da bunun üzerine gülmeye başlamıştı. Gülümseyerek kapıyı kapattın. Buluşmayı biraz geçe almıştınız. Bir an önce buluşup bittip gitmesini istiyordun. Ayaz'a mesaj atman gerekiyordu. Telefonunu hemen açıp ona yazmaya başladın.

Sen:
  Ayazzzz

  Acil bak!!!!!!

Ayaz:
Ne olduuuuuu?!!!!

Sen:
Buluşmayı erken bir saate çekelim mi?

Ayaz:
Beni bu kadar hızlı görmek istemen hoşuma gitti açıkcası. Bende seni hemen görmek istiyorummm

Sen:
  Bir an önce bitmesini istememdendi ama neyse istediğin gibi anla. Yapabileceğim bir şey yok.

Neyse bence saat tam 1 de buluşalım.

Ayaz:
İyi tamam. O zaman tekrardan görüşürüzzz bebeğim yada prensesim mi desem?

Sen:
Beni kendinden soğurtma.

Ayaz:
Tamam tamam guzellik sinirlenme
hemen.

*Görüldü*

--------------------------------------------------------------

   Derin bir oh mu çeksen off mü çeksen bilememiştin. Ayaz tam bir baş belasıydı. "Umarım buluşmada bir şey yapmaz." Diye iç geçirdin. Kendini yatağına attın. Hazırlanmaya başlayana kadar telefonda biraz zaman geçirdin. Sonunda hazırlanmak için kurduğun alarm çalınca oflayarak yataktan kalktın. Kıyafet dolabını bir gözden geçirdin. En sevdiğin üst ve bir pantolon seçip giyindin. Senin ayrı bir güzelliğin vardı. Ayrı bir çekicilik....

   Herşey hazırdı. Ayakkabılarınıda giyip evden çıktın. Chan'a da haber vermiştin. Kulaklığını kulağına takıp Spotify'dan bir şarkı seçip açtın. Okula kadar yürüdün. Aslında minibüsü de tercih edebilirdin ama temiz hava almak sana daha cazip gelmişti.

   Sonunda okulun yanındaki parka varmıştın. Etrafa bir göz gezdirdin ve bir bankta oturan Ayaz'ı gördün. Ona doğru ilerledin. O da seni fark edince ayağa kalkıp senin gelmeni bekledi. Yüzünde eksik olmayan gülümsemesi vardı. Yanına geldiğinde:

- Ahh benim prensesimi görmeyeli çok olmuşş.

- Sana ne demiştim? Soğdurtma kendini.

- Off tamam tamam. Gel oturalım,konuşalım.

   Geçip oturdun banka. Yanına oturmuştu Ayaz. Biraz mesafeli oturmaya dikkat etmiştin.

- Ee böyle sessizcene oturacak mıyız?

- Ne yapalım ki?

- Buraya neden geldik. Senin şu sıkıntı olan teklifinin cevabına açıklık getirmek için.

- 1: teklifim sıkıntılı değil.

- 2.ne?

- 2.yok.

- Tamam. Ben konuşmaya başlayayım o zaman. Bak Ayaz. Sen benim sevdiğim bir arkadaşımsın. Ben hiç bir zaman bu arkadaşlığın çok daha ileriye gitmesini düşünmedim. Seni kırmakta istemiyorum. Teklifini 2.kez reddetmek zorundayım. Söz verdiğim gibi hala yakın arkadaş olarak yanında kalacağım. Gerçekten.

- Beni kırmadığını mı düşünüyorsun?

- Hayır. Ama lütfen beni anla.

- Sen bir kere beni anlasan.

Bunu söylerken çok sakindi. İkinci kez onu gülümsemesiz görmüştün. Birincisi onu ilk reddettiğin zamandı.

- Anlıyorum seni ama isteksiz de olmaz ki.

- Anlamıyorsun.

- Arkadaş olarak daha iyi olmaz mıydı?

Ne diyeceğini bilmiyordun. Bir seyler gevelemekten başka çaren yoktu. Onu sinirlendirmemen de gerekiyordu. Bela açabilirdi başınıza.

- Olmazdı.

- Ayaz lütfen.

- Arkadaş olarak hiç iyi olmazdı. Yapma bunu bana. Seni herkesden çok sevebilirim. İnan bana. Lütfen Y/N bana inan. Bana bir kere şans ver. Bak sende göreceksin.

- Ayaz bu konuda hiç şüphem yok ama olmuyor. Yapamıyorum.

- Neyi yapamıyorsun Y/N? Abin falan mı seni zorluyor?

- Hayır. Abim beni hiç zorlamaz bu konularda. Bir türlü evet diyecek isteği kendimde bulamıyorum.

Ayaz her isteğinin hemen olmasına alışkın bir çocuktu. Seni elde edemeyince tabii üzülmüştü.

- Sana bir sey yapmak istemiyorum.

Ayağa kalkmış ve önüne geçmişti. Ona bakmaktan başka hiçbir şey yapamamıştın. Kolundan tutup ayağa kaldırttı. Sonra bir elini beline yerleştirdi. Donup kalmıştın. Etrafa bakındı Ayaz. Kimsecikler yoktu. Boşta kalan eliylede cenenden tutup seni kendine çekti. Dudaklarınız birleşmişti. Gözlerin aniden büyümüştü. Şaşırmıştın ve hiç bir şey yapamıyordun. Birden geriye atıldın. Sana bakıyordu. Tam ağzını açmış ona bağırıcakken seni tekrar kendine çekip sana sarıldı. Kafanı göğsüne bastırdı eliyle. Saçlarına bir öpücük kondurup kulağına bir şeyler söyledi.

- Seni çok seviyorum. Ve senden hiçbir zaman vazgeçmiyeceğim. Öyle bir niyetimde yok.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Herkese merhabaaaaa!!!!
Kafamdaki seneryoyu uzatmaya çalıştım her zamanki gibi.
Bu arada yeni kitabımı yayınladım. Onada göz atmanız beni çok mutlu eder🥲
Eğer bir yanlışım varsa şimdiden özür dilerim.
Kendinize iyi bakınnnnn


Bang Chan ile hayal et: AğabeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin