Burada kısa bir uyarı geçmem gerekiyor. Chan polis. Ben ilk bölümlerde Chan'ın yazılım mühendisi olmak istediğini söylemiştim.(keşke yazmasaydım öyle bişi.😑) Ama Chan polis oldu. Hani hacker polisler olur ya ondan. (Ne olduğunu pek bilmiyorum. Cahilliğime bakmayın. KDHSOSHSKGSJS)
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
Gözlerini açtığında simsiyah bir odadaydın. Ellerin,ayakların ve ağzın bağlıydı ve sandalyede oturuyordun. Ne olduğunu anlaman biraz zaman almıştı. Birden kapı sesi geldi. Kapının açılmasıyla içeri ışık doldu. Kimin geldiğini bilmiyordun sadece kapıda bir gölge vardı. Ama tahmin edebiliyordun. Gölge içeri girip kapıyı kapattı. Oda tekrardan karanlığa boğulmuştu. Gölgenin ne yaptığını bilmiyordun. Kendini kasmıştın. Aklından sadece "Lütfen bir şey yapma. Lütfen bir şey yapma." diye dualar ediyordun. Gözlerini sıkıca yummuştun. Sonra birden lambanın dügmesinin sesi gelmişti. Gözlerini anında açmıştın. Ama karanlığa alıştığın için gözlerin geri kapanmıştı. Işığa alışman gerekiyordu. Görebildiğin kadar gölge Ayaz'dı. Sana doğru gelen ayak esleriyle tekrardan gözlerini açtın. Sana yaklaşıp yere çömeldi Ayaz. Ağzında ki bezi aşağı doğru indirdi.
- İyi misin?
Yüzünde üzgün bir ifade vardı.
- N-nerdeyim?
- Güvendesin merak etme.
Titrediğini fark etmişti Ayaz.
- Sakinleş. Bir sey yok gerçekten.
Hiç bir şey dememiştin. Çünkü diyecek bir şeyin yoktu. Sadece bakıştınız.
- Nasılsın?
- İ-iyi d-değilim.
- Biliyorum Y/N. Biliyorum. Bende böyle yapmak istemezdim. Ama sana hiçbir şekilde zarar vermiyeceğim. Zaten yapamam ki sana. Daha sana dokunamıyorum.
- Böyle yapmak istemeseydin beni anlayıp,beni zorlamazdın.
- Ama anlamıyorsun Y/N. Sana verdiğim değeri bir türlü anlamıyorsun. Seni ne zorlamak istedim, ne de seni kaçırmak. Bunların hepsi bir anda oldu. Bende ne yaptığımı bilmiyorum. O anki sinirle,hırsım yüzünden.
- Seninle adam akıllı konuşmak istiyorum. Ama sadece konuşmak aramızdaki şu sıkıntıları çözmek için. İtiraz etmek yok,kendi isteğin olmayınca sinirlenip kızmak falan yok.
- Tamam ama şimdi olmaz. Biraz zaman istiyorum.
- Tamam.
Ağzını geri kapattı ve lambayı kapatıp odadan çıktı. Şimdi düzgün bir şekilde düşünmen gerekiyordu. Ne diyeceklerini kafanda düzenlemen gerekiyordu. Ama şuan kafandaki tek şey Chan'ın ne yaptığıydı. Tahmin ettiğin kadarıyla 1 gün neredeyse olmuştu. Yada onun istediği saatte eve gidememiştin. Endişelendiğini hissedebiliyordun.
--------------------------------------------------------------
Chan bilgisayarda yine telefonundan gelen sesleri dinliyor ve kayıt ediyordu. Telefonun Ayaz'ın cebindeydi ve konuştuklarını Chan rahatlıkla duyabiliyordu. Bu da onu 1/0 öne geçiriyordu. Yaptıklarını ve yapacaklarını önceden bilmiş oluyordu. O da biliyordu Ayaz'ın ona hiç bir sey yapmayacağını. Şuanlık Chan'ın tüm planları kusursuzlukla ilerliyordu. Kafasındaki planları birleştirip harika bir plan kurmaya çalışıyordu. Ayaz istemeden de olsa ona zaman tanıyordu bunlar için. Chan'da bu fırsatı kaçırmıyordu. Ailesininden kalan tek kişiyide kaybetmek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bang Chan ile hayal et: Ağabey
JugendliteraturYeni bir hayat sana kucağını açıyor. Sen de ona doğru koşuyorsun. Bu yolda yeni insanlarla tanışıyorsun. Onlardan bir tanesi ise üvey ağabeyin Bang Chan. Onun sayesinde tüm geçmişini unutuyorsun. Ama başına gelenler sayesinde o güzel günlerden eser...