BAYAN SIÇTIM AKILLI

"Game Of The RÜZGAR"

MERHABA, SİZDEN GİRİŞTE BİR RİCADA BULUNACAĞIM. LÜTFEN SancakHastasiii'nin KİTABI ELİN OĞLU'nu okur musunuz? Ben çok beğendim. 2 ay için özür dilerim. Şimdi sizlerleyim. Buyrun, okumaya! :)
MULTIMEDIADAKİ FOTOĞRAFI SONLARA DOĞRU BKNZ YAZDIĞIM YERE DÜŞÜNÜN PLZ

"Allaah, gitti çocuk."

"Sus bi kızım, allam ya. Kırk yılın başı iki çocuk benim adıma kavga ediyo. Bi daha nah bana böyle sahne."

Zehra baygın bakışlarını üzerime zimmetledi. "Sen psikopatsın, bak diyorum sana."

"Hayır, egoistim, şimdi suscan mı?"

"Yok psikopatsın. Bu ne lan?," elimdeki çiğdem poşetini çekti. "Bari, ayırmaya falan çalış, sen kalkmış çiğdem çitleyip yere tükürüyorsun."

Allaah hep böyleydi bu. Deniz İşlerinden Sorumlu İç İşleri Bakanı. Her bi bokuma karışır. Küçükken alt tarafı gidip bunu saçından tutup kumdan kaleme sokmaya çalışmıştım. Ne bileyim olum girmeyeceğini. Saçma demeyin bakın, o çizgi filmlerdeki götten bacaklı prensesler her bi halta girip de çıkıyordu. Hem ben buna küçültme iksiri diye gidip deniz suyuna kafasını sokmuş olabilirim. Alice yapıyorsa onun neyi eksik değil mi? Bırak kendisini, poposu bile giremedi, poposu. Heh işte, o zamandan beri beraber denize hayatta giremeyiz, neymiş, üstüne bile otururmuşum. Hah! Sanki hiç yapmadığım şey ya.

"Ne var kızım, niye ayırayım? Tabii kavga edecekler yani. Burda benim gibi ultra zeki ürünü, rahat, güzel, sempatik, mükemmeliyetin vücut bulmuş hali varken kime kavga etsinler? Sinir etme beni."

Zehra dudaklarını ısırırken ağzından tükürükler saçarak kahkaha atmaya başladı.

"Mükemmeliyetin vücut bulmuş hali?"

"Zehraya katılıyorum bacım," Zehranın elinden çiğdem poşetini alırken ona gözlerimi kıstım. Vay çüksüz vay. "Yüzün mayın tarlası gibi oluyo bak diyem ben sana."

"Sen nerden çıktın çakma Ash."

Evet bu günlerde Berke'ye çakma Ash diyorum. Çünkü Ciguliye özenip tak tak gidip kendine Pokemon gibi siyah çizgili bi kedi aldı. Hayır ama hayvan hayvan değil bildiğin alien. Tabii gel de bunu Berke'ye anlat. Bazen uyuyorum tam böyle popomu rahat bi pozisyona getireyim derken, "Meooowwww" diye bir ciyaklama geliyor. Hem Ciguli de sevmiyor olum Pokemon kılıklıyı. Kaç tane mamasını indiregandi etti de dayak yedi Ciguli'den. Heeeh, tabii söylemeyi unuttum, kedisinin ismi "Pokiş". Hayvancağıza "Popiş" diyecekti zor döndürdük kurtardık kediyi. Evet ne var?

"Ya bah bacım-"

"KARGAA TULUMBAAAĞĞ"

"YEAA RÜZGAR BASTIR RÜZGAR HADİ GOÇUM VE GOOOOL!"

"Rüzgar hayatın boyunca yiyeceğin her dondurma kabından dolma çıkar inşallah Rüzgar! %90 indirim diye gittiğin mağaza tam istediğin ürüne tükendi der inşallah Rüzgar! Rüzgaaar, getti çocuğum Rüzgaaar!"

Asıl olaya gelirsek, Çınarla Rüzgar şu an deve güreşi diyerekten iki tane 9.sınıf gençlerinden toplayarak tepelerine bindiler ve akıllarınca çarpışıyorlar. Akıllarınca çünkü...ALLAH AŞKINA KİM DEVE GÜREŞİ DEYİP DE ÇOCUKLARIN TEPESİNDE TAŞ KAĞIT MAKAS OYNAR?! Tek şiddet içeriği yenilen taraf diğerine tekme atıyor ama o zaman da gariplerim altta kalanın canı çıksın şenliklerine geçiş yapıyorlar. Yok ya, valla işte benim savaşım anca böyle olur. Ben ilk bisiklete binmeye kalktım mı da böyle oldu. Mahallede hoşlandığım çocuğu bisikletle ezip 1 hafta alçıda hastanede bırakmış insanım. Böylesi tabii reva bana.

"Taş, kağıt, taş!" Gerizekalı yemin ediyom salak bu çocuk. Nereden yarim yaptım ki seni? Hayır bu Çınar, asıl x2 dangalak. İki de bi bu hataya düşüp sonra yeniliyor. Alıcıları tıkalı yavrucağızımın.