BAYAN SIÇTIM AKILLI

"Uyarı; Bu bölüm yüksek dozda öküz içerir."

MULTIMEDIA: RÜZGAR.

"Biliyor musun Doruk, bu küçükken böyle altını falan fena ıslatıyordu. Hatta buna belediye iş bile teklif etti sen düşün yani. Sokaklarda işe de çiçekler de bayram etsin diye. Hem gübre, hem su. Adamlar da haklı tabii bi yerde."

Yapmacık bi şekilde gülümsedim. "Çok komiksin abicim. İstersen senin de kirli çamaşırlarını dökmeyelim bence eheh."

Gözlerimden ateş fışkırtarak Rüzgara bakıyordum. Tahmin ettiğiniz üzere, Rüzgar embesili, bizi görünce dayanamadı ve -Abi-kardeş- ayağına Doruğu benden soğutmaya çalışıyor. Dur bakem benimkinin tepkisine. Kesin tiksinmiştir, ben olsam ülkeyi terk etmiştim çünkü. Allam sen büyüksün, bi istisna geçiver şu kuluna. Hadi bismil- Enaa, bu sırıtıyo. Bayağı bayağı beğenmiş. O değil de, sen de midesizmişin yani olum. Bu ilerde çocuğumuzun falan çişini ağzıyla temizler, o tipi gördüm bunda. Iykk. Allam iyice midesizleştim ben ya. Hem ne çocuğu? Töbü töbüü. 45 yaşında çük görmüş teyzeler gibi davranmayı kesmem lazım hemen. 

Fok Balinası bi kahkaha attı. Hayır atmadı, inletti bildiğin ortalığı. Sürtük smile mod:on yaptı la.

"Ahah, hadi canım! Anlatsana Deniz."

Oyy bak şu an seni çok sevdim bacım. Tabii saliselik, lütfen vanası açılmış, yer çekimine meydan okuyan götleri kapatalım. Piç sımayl yaparak Rüzgara döndüm. İhihih, yaktım çıranı.

"Tabii. Bu gördüğünüz doğa hatası, insan magandası bildiğiniz üzere benim lanet olasıca hayatımın başından beri var. Böyle gözlerimi açtığımda ilk çepil çepil bakan iki göz gördüm. Aman Tanrım didim! Her neyse, bunun bi numaralı iğrençliğini anlatayım; bu salak bi ara erkeklere merak salmıştı. Öyle böyle değil a-"

O sırada Rüzgar milkşeykini masaya doğru püskürttü  ve bana ters ters bakmaya başladı. Çaktı tabii çakal. Ama sen dur oğlum! Ehe ehe. Sen öyle yaparsın ya bak sana neler yapacam, bu fragman! Nihahahaha! (Kötü kadın efekti)

Rüzgara piç sımayl yapmaya devam ederek bayağı önemli bi şey anlatacakmışım gibi masaya doğru eğildim ve bacak bacak üstüne attım.

"Devam ediyorum... Nerde kalmıştık? Heh. Öyle böyle değil ama. Ben One Direction'a feci aşıktım bi aralar. Bi baktım bu da Harry'e halleniyo. Odasına giriyodum arada her taraf poster. Kavga ediyoduk, dergilerden çıkan posteri kim alacak diye. Bunun sayesinde ergenliğimi yaşayamadım ben! Bi keresinde twitter hesabına bakayım demiştim, bi baktım Harry'e "Aşkımsın, seni çok seviyorum. Pleaseeeğğ Followw Meeğğ" diye tweetler atmış. Sırf Harry de değil ha, bizim yan komşu Can'a bile halleniyodu sizin anlayacağınız."

Durup bi tepkilere baktım. Rüzgar bana "sikcem ebeni" temalı bakışlarını atıyordu. Geç o ayıyı! Ben size geym on dememiş miydim? O oyunu bozarım dememiş miydim? Yaptım oldu! Fok Balinası gözlerini belertmiş her an ağlayacakmış gibi bana bakıyordu, arada da Rüzgara kaçamak şüpheci bakışlar atıyordu. Doruk da kendini Rüzgardan korumak ister gibi iyice dibime girmişti. Abuu, abartmamıştım ki daha ben? 

Dur ben durumu toparlayayım, yoksa buradan cenazem çıkacak arkadaşlar. Gördüm ben o tepkiyi Rüzgarda. Beyninde dönen çarklara, boynunda atan damarlara, aklından geçen suikast planlarına kadar gördüm. Öhöm öhöm.

"İşte sonra babam bi kıllandı bundan psikiyatriste falan götürdü. Psikiyatrist de çevresinde oluşan şeylerden etkilenmiş, gaylikle alakası yok falan demiş işte. Zaten sadece bi seans gittikten sonra bu düzeldi. Eheheh."

Saçmaladığımın farkındayım ama bu boku sıvamadan çıkarmanın da yolu yoktu yani. Neyse tekrar tepkileri kontrol ettiğimde Rüzgar da benimle beraber korku dolu gözlerle Dorukla Alevin yüzünü inceliyordu.