MULTIMEDIA'DA SÜRPRİZ VAR!
Multimedia: Doruk! Doruk karşınızda!
"Ölmek istiyosun sen. Cigulye akşam yemeği niyetine vereceğim seni. Bittin sen. Heç oturma bak buralarda git mezarını kaz."
Eheheh, o pohu küreklen yedik kısmını kamyonlan yedik olarak değiştiriyorum. Bu sakin ama şiddetli konuşma? Evet doğru tahmin. Rüzgar. Ama napayım olum? Ben hafızamı kaybetmişim, çocuk gelmiş sevgilinim diyo. He ben de bok varmış gibi, "seni hatırlıyorum" diyorum. Şimdi "Hadi be ordan amele" desem, çocuk bi kıllancak. Ben Doruğa başımı sallayınca, Rüzgar da anında beni dart tahtasındaki 12 gibi görmeye başladı. Böyle Ali Kaptanı görmüş Mete durumlarına geçti. Az sonra çakmağı çıkarıp, "Ölümle buluşacağzz Deniz Gaptaaağğn" diye anıracak diye çok korktum. Ben de tabii çaktım mesajı, madem yanacaz çocuğa bi şey olmasın diye Doruğu kantine gönderdim. Ya o değil de, bu beyinsiz Doruk da, ne piç çıktı arkadaş. Vay Öküzler Birliğinin CEO'su vayy. Neyse tek yırttığım konu, benim şu an hafızam kayıp? Acaba cidden kendimi şu yataktan atıp hafızamı mı kaybettirsem? Dur bakeyn ne kadar ihtimalim var? Yok, sıfır. Buraya düşersem tek olan seksi kıçıma olcek. O zaman vazoyu yere koyayım, onun üstüne başımı isabet ettireyim, hem vazo kırılır, daha ekşınlı gözükür.
Aha vazo yok! Ya ama olum, siz bi insanı da huzurla intihar ettiremeyecek misiniz? Belki hayattan sıkıldım, siz beni kurtardınız ama ben illa eks olmakta kararlıyım? Belki ölcem! Ne karışıyonuz la Allahın işine?! Pis kafirler.
"Bak o hafızan yerine gelsin, bi tur da jetskiyle üstünden geçmeyenin adı Rüzgar değil. Böyle su yutturcam sana, isminde boğulacan. İroni yaşatacam sana!"
Gözlerimi kocaman açtım. Anaaa, valla suikast planları kuruyo la bana. Git beni Roller Coasterla ez Rüzgar. Hiç mi tanımadın Rüzgar? Hiç mi bi şey kapmadın benden Rüzgar?
"Polisi arayacağım ama. Düpedüz tehdit ediyorsunuz beni."
"Ediyom lan ediyom! Sen sus, ben içinde yatan o Deniz'e sesleniyom. Bittin kızım sen. Aklın varsa çıkma ordan."
Eheheh, cidden çıkmıyım en iyisi ben burdan. Şu an bilinçaltım, karanlık cezasına çarptırılmış velet gibi duvara yaslanmış, bi ileri bi geri sallanıyo. Ama çıkmazsam da, bu Doruk piçi benimle evlenir bile. Yapar bak, o potansiyel var onda. Oyy, Rüzgar da kalkar nikah şahidi olur? Arka plana da Ümit Besen-Nikah Masası şarkısını yapıştırdık mı ohh oldu mu sana en hasından Türk filmi. No dostum no! Buna müsaade edemem. Benim tek yarim, Rüzgardır goçum. Yoh öyle yağma.
"Gerçekten polisi arayacağım şimdi. Lütfen gider misiniz başımdan?"
Rüzgar sinirle ellerini saçından geçirdi.
"Kızım senin hafıza giderken, karakteri de mi götürdü? Sınav mı la bu? E sıçayım o zaman böyle hafıza kaybına! Kendine gel artık!"
Ona sırtımı döndüm ve somurttum. Bak bak hasta insana neler neler yapıyo. He tabii KDV olarak hafızam kayıp. Bu çocukta sinir hastalığı varmış la. Bu beni ilerde döver de, tabii ben de ona girişirim. Ohooo. Uzun iş lan. Üşenirim ben, gelemem öyle işlere.
"Sevgilim?"
Arkam onlara dönükken yüzümü buruşturdum. Ava giderken avlanmak değil, bu bildiğin ava giderken boklanmak arkadaş. Niye benim bi işim de düzgün gitmiyo? öhö, bi sn. Dudak kontrol? Geril bakeyn. Heh, gülümsüyom. Şimdi de şunlara kıç şov yapmayı kesmem lazım.
"Efendim hayatım?"
Evet, bunu ben dedim. Ben. Hayatım dedim.
"Hay allam ya!" Rüzgar tıslarken ona yine ters ters baktım. Ama çocuk da haklı bi yerde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN SIÇTIM AKILLI
HumorMerhaba. Adım Deniz. Üşengeç. Deli dolu. Başkalarına göre orjinal fikirleri olan, ama kendine göre pratik zeka ürünleri bulunan bir kızım. Lakabım, "sıçtım akıllı." Bunu ailem, hangi mantık çerçevesine sığdırarak bana takma ad olarak verdi bilemesem...