-21-... Hisler..

28.1K 811 22
                                    

İyi Okumalar....




Elimi tutan bebeğe baktım uzun süre.. Ne kadar da güzeldi. Altay'ın annesi Esra hanımın demesine göre bana da benziyormuş. Bence babasının kopyası.. Ancak bu kadar benzerdi yani.. Bebek bazen elimi ağzına götürüp emiyordu. Ben ne olduğunu anlamasam da Esra hanım acıkmış olabileceğini söyledi. İyi de ben ne yapabilirim ki?! Nasıl emziririm onu bile bilmiyorum! Kafam o kadar boş ki.. Tamamen karanlık. Kapkaranlık... Bomboş! Gözlerimi kapadığımda hayal edebileceğim, bebeğim ve kocamla anım yok! Bunun bu kadar acıtacağını düşünmemiştim.. Esra hanım anlamış olacak ki ayağa kalkıp yanıma yaklaştı. O sırada kapıdan "Kızım!" diye feryat eden annem girdi. Anında gözlerim doldu. Beni görünce durdu ilk, sonra hızla gelip dikkatle sarıldı bana.. Onun kokusunu içime çekip hıçkıra hıçkıra ağladım. Aynı şekilde o da ağlıyordu. Sonra kahramanlarım içeri girdi. Babam ve ağabeyim.. İki kahramanımın da gözleri kızarıktı. Annemden ayrılıp onlara açtım kollarımı. Babam beni sararken ağabeyim elimi tutup öptü.

"Bizi çok korkuttun!"

"Aman Sait kızma çocuğa, zaten kötü görünüyor.." sonlara doğru sesi kısılan anneme baktım. Gözlerimden hala yaşlar akarken içeri Altay girdi. Babam ve ağabeyim ona kötü kötü bakarken o herkesi selamladı. Sonra gözlerindeki gülümsemeyle yanıma geldi. Alnımı öpüp tekrar gözlerime baktı.. Çok derin bakıyordu. Ama biraz da pişman gibi.. Daha fazla dayanamayıp çektim gözlerimi.. Ben bu adamla evliydim. Yanda üzerinde çiçek olan konsolun üstünde bir yüzük vardı. Benimdi herhalde? Ama ben düğünümü bile hatırlamıyorum! Hamileliğimi yaşadığımız iyi kötü, hiçbir şeyi hatırlamıyorum..

***

Candan ve Buse iki sonra gelmişti. Tabii ben Buse'yi çok hatırlamıyorum. Fakat çok güzel bir kız olmuş.. Birde sevgilisi varmış.. Elin gavuru deyip deyip duruyor. Espri kabiliyeti gelişmiş bizimkinin.. Onlar gittikten sonra tek kaldık Altay ile.. Kucağındaki oğlumuz bırakıp yanıma geldi. Elimi tutup öptü.

"Sana anlatmam gerekenler var güzelim.."

"Ne gibi?"

"Hatırlamadığın şeyler... Gerçekler.."

"Sonunda. Altay ben hiçbir şey bilmiyorum. Boşlukta sürükleniyorum. Yardım et bana.. Anlat her şeyi.."

"Tamam bak iyi dinle ama hiç kesmeden..?"

"Ta-tamam"

"Duyacakların belki hoşuna gitmeyebilir?"

"Neden?" Biranda tedirgin olmuştum.. Ne anlatacaktı ki bana.. Yoksa sandığım gibi bir ilişkimiz yok muydu?!

"Dinle bir anlayacaksın.."

"Tamam anlat" diyerek derin bir nefes aldım. Anlattıklarını atlatabilirdim sanırım?

"Bak.. Biz seninle barda tanıştık. Güzel bir gece geçirdik.. Yani sanırım bunları hatırlıyorsun?" Heyecanla kafamı salladım.

"Sonra hiç görüşmedik.. Kızma ama hata sende.. Hamile kalmışsın.. Çocuk doğana kadar bana bir şey demedin. Farklı bir isimle şirkete geldin. Belki seni tanırım diye herhalde? Yani görüşmek istemem sandın? Bilemiyorum.. Sonra o gün doğum yaptın.. Seni aradım senden randevu aldım. Çünkü.. Şey benim Mardin'e ailemin yanına gitmem gerekiyordu. Evli olduğumu daha doğrusu çocuğum olduğunu duymuşlar birinden.. Bende fırsat bu fırsat dedim. Biliyorum şerefsizlik yaptım, özür dilerim..." Ben şaşkınlıkla ona bakarken o derin bir nefes alıp devam etti.

"Bir Cemre var! Ben yani onunla evlenecektim. Kızımız vardı. Niyetim ciddiydi. Neyse işte biz senle Mardin'e gittik. Nikah falan kıydık... Orada birkaç gün kaldık. Sonra bir telefon geldi. Kızım, Gizem kaçırıldı diye.. Bende apar topar geldim İstanbul'a.. Seni orada yalnız bırakmam berbattı ama sen Ceyda ile anlaşıyordun.. Bende sorun olmaz sandım. Fakat iki gün sonra döndüğümde fark ettim ki sen bana çok kızmışsın.. Sonra sen Sezgin, yani benim en yakın arkadaşımla konuşmuşsun.. Sezgin konağın kahyasıdır aynı zamanda.. Karısı Zeynep burada kemoterapi görüyor. Kanser... Sen ona yardım etmek için ayrılmadın benden.. Normalde Trabzon'a dönecektin.."

Benim gözlerimden yavaş yavaş yaşlar akarken, Altay biraz dinlendi. Yüzüme bakmıyordu. Gerçi şuan bakmaması daha iyiydi.

"Sonra ben Gizem'in benim kızım olmadığını öğrendim. Senle kahvaltı ediyorduk o sırada.. Neyse işte sonra sen buraya geldin, yani ertesi gün.. Zeynep'i odasına girdiğinde Cemre'yi gördün. O ara Sezgin ve ben de gelmiştik. Ben Cemre'yi dışarı çıkarıp konuşurken sen odadan çıktın. Bizi öyle görünce sinirlendin.. Dışarı bahçeye çıktın.. Sonra olaylar karıştı. Vuruldun sen.. Sana yemin ederim aklım çıktı o an.. Sana bir şey olacak diye çok korktum.. Dalağından vurulmuşsun.. Yedi saat ameliyatta kaldın.. Beş gün uyudun.. Çok korktum bir daha uyanmayacaksın diye.. Seni kaybetmekten çok korktum.. Ve bu zaman zarfında fark ettim de..... Benim kaybetme fobim varmış...."

Hafif bir gülümseme belirdi yüzünde.. Ama ben hala şaşkındım.. Ben hamileyken hiç yanımda olmamış.. Ben sırf onun için Mardin'e gitmiş oyun oynamıştım. Sırf onun için oğlumu ve kendimi küçük düşürmüştüm. Gözlerimdeki yaşlar durmak bilmezken Altay elimi tuttu.

"Söz veriyorum kendimi affettireceğim.. Seni asla bir daha bırakmayacağım.. Söz veriyorum.."

Elimi elinden çekip gözlerimi sildim.

"Altay ben..."

"Sus taam biliyorum hatalıyım.. Ama yemin ederim unutturacağım hepsini.. Yani doktor geçici hafıza kaybı dedi. Sen bunları zaten hatırlayacaksın.. Ama her hatırladığını tekrar sileceğim kafandan.. Söz bak.."

Dediklerine bir türlü anlam veremiyordum ki... Ben gözlerimi açar açmaz onu aramıştım.. Hatırlamadığım halde ona bir yakınlık hissetmiştim.. Oysaki biz neler atlatmışız..

"Altay bebeği de alıp çıkar mısın?"

"Tamam sen dinlen.. Ama şey var bir de.. Terapiye ihtiyacın olabilirmiş.. .onu da konuşuruz tamam mı?"

Kafamı sallayarak onayladım onu.. Bu adam beni hiç sevmemiş galiba.. Başkasını hamile bırakmış.. Yani üvey ama onun hamile olduğuna inanmış.. Demek ki onunla yatmış... Hamileliği boyunca onun yanında olmuş sevmiş onu.. Onun koynuna girmiş.. Onun kokusunu içine çekmiş.. Evlenecek kadar değer vermiş ona.. Hamileliğinde aş ermiş, Altay da gitmiş almıştı. Her gece kızını sevmişti.. Hadi ama içimdeki bu duygu da neydi? Neden kalbim sıkışıyordu ki.. Bana ne! Ben onun formaliteden karısıyım.. Asıl karısı olacak olan Cemre.. Sevmiş onu... Benimle evliyken bile sevmiş.. Allah kahretmesin! Niye nefes alamıyorum.. Niye yaşlarım dinmek yerine artıyorlar! Neden ondan nefret etmek istediğim halde olmuyor!? Bana yaptıkları neden canımı yakıyor!? Beni, bizi kullandığı halde neden ona kızamıyorum... Neden?!

Anlattıklarının doğruluğuna bile inanamıyorum.. Hiçbir şey hatırlamazken olmuyor.. Dediği gibi terapi alabilirdim. O zaman hatırlardım belki neler olduğunu? Belki o olmadığı zaman neden doğuma kadar ona gitmediğimi hatırlardım? İşte o zaman kabul ederdim belki de her şeyi.. Belki de ilk uyandığımda hissettiğim şeyleri hissederdim ona karşı tekrar... Belki yeniden severdim onu. Uyandığımda olduğu gibi....

Berbattı belki de kısaydı biraz da.. Affedin lütfen.. Böyle olmak zorundaydı. Evimizde tadilat var yazamıyordum. İnternet gerekliydi.. Hemen yazdım ve attım.. Umarım beğenirsiniz canlarım.. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın.. Bu arada yorumuna cevap vermediğim biri var sanırım.. Ondan ayrıca özür dilerim...

Ağa'nın Torunu!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin