-1-...Başlangıç

78.7K 1.6K 99
                                    

İyi okumalar...

Yine bir baş dönmesi, yine bir bulantı! İki haftadır olan şeyler! Neden olduğunu hala çözememiştim.. Hastaneye gitmekte pek işime gelmiyordu açıkçası. Zaten sevmezdim hastaneleri, kokusu ayrı bulandırırdı midemi.. Umut'u arayıp buluşmka istediğimi söyledim. Fakat hamile olduğu için Ege izin vermedi. Ee haklı neler atlattı kadın... Dışarı tek başıma çıkma kararı alıp üstümü giydim ve mutfağa indim. Gevreği dolaptan çıkarıp cezveye süt koydum. Evet bende böyle seviyorum...

***

Bugünün hafta sonu olmasından yararlanıp gece geç saatlere kadar oturdum. Gerçi son zamanlarda hep böyleydim. Gündüzleri işteyken uykum geliyor, geceleri yarasa misali geziyordum! Bazen kusarken kızlar hamile olup olmadığımı soruyordu. Tabii ki şaka yapıyorlardı! Fakat ben bile kendimden şüpheleniyordum. Tamam ilkim barda tanıştığım bir adamla olmuş olabilir.. O gece birçok kez birlikte olmuş olabiliriz! Fakat hamile kalamayacağımı biliyorum! Gerçi birkaç gün gecikmiştim ama ben zaten düzensiz hasta olurdum! O yüzden kafaya takmaya gerek yok.. Yoktur değil mi?!

-06/Mart/2013-

İş çıkışı can sıkıntısından kızlarla bara gelmiştik... Herkesin dersi ayrıydı. Ezgi'nin heyecanla "Şurda yer var!" demesiyle hepimiziz o taraf yürümeye başladık.. Candan "Kızlar bugün eğlenmeye geldik surat asmak yok kalkın bakalım" dedi. İşte şimdi başlıyoruz..

-İki Saat Sonra-

"İşte bu yüzden zengin insanlardan nefret ederim, kendilerini dünyalar kadar sanırlar fakat onlara kısa bir not tatlım dünya beş para etmiyor, nokta...... Bu arada sen ne iş yapıyorsun?"  Karşımdaki adamı ne zaman bulmuştum, nasıl bulmuştum bilmiyorum ama ela gözleri ve yapılı seksi vücuduyla yunan tanrılarına benziyordu! Ve sıkılmadan, itiraz etmeden, gülümseyerek beni dinliyordu. "Beni gemi sigortasıyla uğraşıyorum, expert kısaca" sesiyle ona baktım. Onun gözlerine baktığımda bile, aşırı güven duyuyordum! Ya ben fazla sarhoş olmuştum ki hemen sarhoş olmam, ya da bu adam fazla çekici..

Tam elimi kaldırmış barmene bir bardak daha vermesini söyleyecektim ki, kaldırdığım elimi tutarak beni kendine çekti. ŞAşkın şaşkın ona bakarken o çoktan beni öpmeye başlamıştı bile... Sarhoşluğun etkisiyle ona karşılık vermeye başladım. Ellerimi boynuna doladığımda bacaklarımdan tutarak beni kucağına aldı. Şu an burda bulunan herkes gibi görünüyorduk.. Iyk tiksinç!

Üç dakika içinde kendimize bir oda bulmuş ve kahkahalar içinde odaya girmiştik. O kapıyı kapattığında bende çekinerek ona döndüm. O açlıkla bana doğru gelince ben başımı dikleştirerek heyecanla onu bekliyordum. Dibimde durduğunda, ayak uçlarımda yükselip dudağına minik bir öpücük bıraktım. Onayımı aldığı anda beni kucağına alarak kendini yatağa attı. Üstteydim, yani hakimiyet bendeydi. Yirmi altı yıldır koruduğum masumiyetim elin adamına gidecekti. Peki şu an bunu düşnecek durumdamıydım? Tabii ki hayır! Saniyeler içinde beni altına alıp kendi tişörtünü çıkardı. Aynı şekilde benimkin de çıkarıp bir köşeye fırlattı. Göğüsümün sütyenimden taşan kısımlarını yalayıp emiyordu. Fakat birkaç saniye sonra sıkılmış olacak ki çıkarıp attı. Sütyenim yeri boylarken o "çok masumsun" dedi. Yüzümdeki kırmızılığa kırmızılık katarken Altay dudaklarıma kapandı. Dudaklarımdan boynuma indiğinde onu daha çok kendime bastırdım. Şu an ki zevki ilk defa tadıyordum, hele altımdaki baskı bunu hat safhaya ulaştırıyordu..

-31/Mart/2013-

Aramızdaki tek anne olan Candan'ın ısrarları üzerine doktora gelmiştik. Ama eminim hamile değilim, çünkü ben daha on beş yaşındayken doktor bana çocuk sahibi olamayacağımı söylemişti. Yani bir ihtimal vardı ama doktor emin değildi. Eminim ben! Ya da kafama öyle kazıdığım içindi bunlar!

Sıram geldiğinde Nurgül hanımın yanına girmiştik. İlk önce idrar ve kan testi yapılmıştı. Bir saat içinde sonuçlar elimize geçti ve Nurgül hanım inceledi. Gülerek "Birde ulturasonda bakalım" dedi. Kabul etmek istemesem de kafamı salladım. 

Hepimiz gözlerimizi siyah beyaz ekrana dikmiştik. Nurgül hanım biraz daha bakınca gülümsedi. Onun gülümsemesiyle Candan heyecanla ellerini çırptı. işte o zaman o salak doktora da o adamada kendime de lanet ettim. Ben yapamazdım bakamazdım el kadar bebeğe! "Sanrım anladın" Nurgül hanımın sesiyle ona baktım ve başımı salladım. Elime tutuşturulan peçeteyle karnımdaki jeli sildim ve ayağa kalktım. Nasıl bakardım ben el kadar bebeğe! Nasıl alırdım böyle bir sorumluluğu! Ya ona bakamazsam ve zarar verirsem! Lanet olsun ben o adamı nasıl bulacaktım...

-Dört Ay Sonra-

Mimar odanın çizimini bitirip elime verdiğinde mutluydum. Altay'ı arıyormuyum? Tabii ki evet! Ben onsuz bu çocuğa zaten bakamazdım. Şimdilik annem duruyordu yanımda! Ailem karşı gelmemişti abim dışında. Abimde bu şekilde meydana gelmiş. Kazara! 

Bir oğlum olacaktı. Nurgül hanım emin ama ben artık doktorlara güvenmiyorum! o yüzden oda mavi-beyaz-uçuk pembe ile tasarlanıcak giyinme odası olarak adlandırılan yer oyun odası olacak, fazlaca geniş yer nasılsa! odada ise sadece yatak dolap ve komodin olacak! Mimar düşünceme saygı duymuş ve kendi de ustalığını katarak bu işi halledecek! Umarım ki güzel olur!

***

Mimar hanım elinde çikolatalı pasta ile içeri girdi. Dün konuşurken duymuş sağolsun getirmiş. Annem ben ve o yani Serap hanım güzelce yedik. Aslında Nurgül hanıma inanmak lazım ee ne demişler ye tatlıyı doğur atlıyı!

Ağa'nın Torunu!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin