-18-... Senden kızım olsun istiyorum.. Sana benzesin...

35.2K 900 42
                                    

İyi Okumalar....



Şimdi ben bu adamla aynı yatakta mı yatıyorum. Allah'ım o söz verdi de ben kendimden şüpheliyim hani.. Nasıl dayanayım bu adamın çekimine.. Şu sertliğe bak.. Şu kaslara bak... Tövbe Yarabbim.. Derin bir nefes alıp uyu Bade.. Çokta zorlanmazsın! "Bir sorun mu var?" "Yok ga-gayet iyiyim ben.." Kekelemesem daha iyi olabilirdi tabii. Biraz sonra Asrın ağlayınca şükredip kalktım yanından.. "İstersen ben bakayım?" "Yok uyutamazsın.." "Emin misin?" diyerek göz kırptı ve kalktı. Ya kalkma Altay! Farkında değil misin halimin.. "Bekle burada" diyerek Asrın'ın odasına geçti. Peki uyutmasın da seni bu gece görelim.. Gerçi Asrın'ın sesi de kesildi. Neyse ben birazdan görürüm onu..

Yatağa geçip bekledim. Ama ses falan gelmedi. Hatta Altay'da gelmedi. Merak ettim ama gitmiycem yanına.. Bakalım ne kadar sabredebilir.. Yanıma o helde gelmesinde zaten.. Ne o öyle taş gibi vücut.. Ben alışık değilim öyle şeylere.. Ben abimi bile şu yaşıma kadar tişörtsüz yakalamadım. Çünkü neden? Abim hep yurt dışındaydı. Ama sonuç olarak bir tek Altay'ı öyle gördüm ben.. Bir tek ona teslim oldum, ona güvendim. İçimde anlam veremediğim duygular var.. Ve öyle anlamsız kalmalarını istiyorum.. Ben o olmadan baktım oğluma. Yine yapabilirim.. O olmadan kalbime dayanabilir miyim? İşte onu hiç bilmiyorum..

Neredeyse iki saatin sonunda dayanamayıp yataktan kalktım. Napıyor bunlar iki saattir! Hızla odaya girdiğimde her zamanki baba oğul pozisyonunda yakaladım onları dersem yalan olurdu. Altay resmen Asrın'a masaj yapıyordu. Ayaklarını ileri geri yaptırıyordu. Bu benim şok olmama sebep olmuştu tabii o ayrı.. "Altay?" Altay bana bakıp tekrar Asrın'a döndü.

"Ne yapayım? Karnından gur gur sesler geliyor ama koku yok, bende böyle yapayım dedim. Yani Cemre böyle yapıyordu da"

"Anladım.. Bırak ben hallederim"

"Olmaz" diyerek elini bana uzattı.

"Git sen ben hallediyorum.."

"Peki" diyerek ayrıldım yanından.. Biraz daha uğraşsın bana ne!

Odama geçip yatağa uzandım. Güzeldiler aslında.. Onları öyle görmekte güzeldi. Altay'ın oğluyla böyle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu açıkçası.. Ona değer veriyordu. Bunu hissedebiliyordum. Öyle olması iyiye işaretti dimi? İlerde bıkar mıydı ki bizden acaba? 'Yeter' deyip gider miydi? Gitmezdi herhalde..

Yine iki saat sonunda gitmiştim yanlarına.. Uykusuzluktan gözlerim kapanıyordu artık.. Asrın'ın odasına girdiğimde yerde bir kirli bez ve bir temiz bez torbası gördüm. Torba işkence görmüş gibiydi sanki.. Kafamı beşiğe çevirdiğimde Asrın ve Altay'ı gördüm. Hayır Altay küçücük beşiğe girmemişti. Korumasını çıkarmış kafasını yatağa koymuştu. Asrın'da babasının parmağını sıkıca kavramıştı. Sanırım bu kareyi ölümsüzleştirmeliydim! Hızla odaya geçip telefonumu aldım. Asrın'ın odasına geçip fotoğraflarını çektim. İlerde oğluma gösterirdim artık.. Altay'ı uyandırsamıydım acaba? Gerçi uyandırırsam Asrın uyanırdı. Ve ikimizde bunu istemiyoruz.. Tamam böyle kalsınlar bende uyuyayım.

**

Sabah saat sekize doğru birkaç öpücükle uyandırılmıştım. Bunlar Altay beyin dudaklarıydı tabii ki.. Birde göğsümde oğlum vardı. Tam bir aile sabahı! Gözlerimi açıp "Günaydın" dedim. Altay dudağımın kenarına öpücük bırakıp "Günaydın karıcığım" dedi. Bu rüya değildi dimi? Çünkü Altay düne göre gayet mutluydu.

"Hadi hazırlan dışarı çıkıyoruz"

"Neden?"

"Dışarıda kahvaltı edelim istiyorum"

Ağa'nın Torunu!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin