-11-... "--Tebrikler!"

32.6K 961 26
                                    

İyi Okumalar..

Asla ona karışamazdım. Sonuçta Cemre'den de çocuğu vardı.. Belki de kızına bir şey olmuştu.. Gerçi böyle deyince bir tuhaf oluyor insan.. "Cemre arıyor" diyerek telefonu ona uzattım. Kaşlarını çatıp aldı telefonu elimden.. Herkes binmişti arabalarına.. Pelin ısrar edince Masal da onlarla gitmişti. Biz daha arabaya bile oturmamışken onlar çoktan yol almışlardı.. "Efendim?.......Ne?!" İfadesi değişirken sesi endişeli çıkıyordu. "Ne, nasıl olur Cemre?! Nasıl sahip çıkamazsın bir aylık bebeğe!.... Ne demek benim suçum!.....Allah kahretsin!" diyerek kapadı telefonu! "Acilen İstanbul'a dönmem gerek!" "Ben?" Şuan tek düşündüğüm buydu ne yazık ki! "Bade rakip şirketin adamları... Of emin değiliz ama onlar belki de kızıma zarar verdiler! Allah kahretsin!" diyerek ellerini saçlarına geçirdi. "Tamam bak sakin ol, gideriz İstanbul'a" "Hayır hayır sen gelme sakın! Sen burda kalıyorsun seni, sizi öğrenirlerse size de zarar verirler siz burda kalıyorsunuz!" "Altay saçmalama! Sen yokken ben nasıl kalayım burda?!" "Bade lütfen şuan karşı gelme.. Bak gerçekten sinirliyim.. Endişeliyim! korkuyorum! Kızım daha çok küçük!" diyerek arabanın kapısına yaslandı. "Altay saçmalama gözünü seveyim! Ben nasıl kalayım burda?! Tanımadığım bir yerde!" "Bade bin arabaya seni konağa bırakayım gece giderim bende!" "Altay" sesim titremişti ama o bunu umursamayıp arabaya bindi.. Sinirle arkaya oturup oğluma sarıldım.. O bizi sırf aşiret için kullandı. Onun umursadığı kızıydı. Cemre ve kızı! Gözlerim doldu biranda Bizi burda bırakacaktı. Oğluma burda bir şey olacaktı. O yalancıydı.. Gözlerimi silip oğlumu kokladım.

Bahçeye girince arabayı rastgele park etti. Bende hızla inip eve girdim. Odaya çıkıp oğlumu yatırdım ve lavaboya girdim.. Derin derin nefes almakta işe yaramıyordu.. İçimden ona kadar saydım.. Yok olmadı.. Sinirle odaya girdim ve gördüğüm şey Altay'ın küçük bir valiz hazırlamasıydı. Sinir kat sayım artarken bende valizime Asrın'ın eşyalarını sıkıştırıp kapadım. "Bade! Sana burda kalacaksın dedim! Bir kere sözümü dinle be kadın ne diye inatlaşıyorsun!" Asrın ağlayınca "Bağırma!" diye bağırdım.. Oğlumun gözünden yaş akınca içim gitti. Normalde ağlamaları sadece viyaklamak olurdu.. Ama bu gerçekten üzdü beni! Gözlerim kıpkırmızı olurken o beni umursamadan Asrın'ın yanına gidip öptü onu! Sonra bana yaklaştı. "Bade anla beni Asrın oğlumsa o da kızım!" "Uçkuruna sahip çıksaydın o zaman!" diye bağırıp arkamı döndüm. "Bade?!" "Ne var?!" "İşimi halledir halletmez gelecem!" "İstiyorsan gelme Altay!" Sinirle gülüp kolumu tuttu. "Bana bak kadın! Sen kime trip atıyorsun! Ayağını denk al! Sende dedin ben senin çakma kocanım! Zorunlu olmasak evlenmeyecektik bile ama onunla evlenecektim ben! Kendine gel!" Gözümden yaş akınca hızla sildim. "Özür dilerim. Haklısın.. Ama izin ver bizde dönelim İstanbul'a.. Korkuyorum ben Altay! Dünkü olay gerçekten korkmama sebep oldu.. Kızma lütfen!" diyerek ondan uzaklaştım. Kolum kesin morardı! Bir şey demeyip kapıya ilerledi. "Sakın gitmeyi düşünme erken gelmeye çalışacağım!" diyerek çıktı.. Biraz sonra araba sesi gelince yaşlarım istemsizce akmaya başladı.. Sanırım bu gece uyuyamayacaktım.. Resmen bizi tanımadığım, bilmediğim bir yerde bıraktı. Kimsesiz gibi kaldım ortada! O yokken neler olurdu bilmiyorum! Ve bu gerçekten koymuştu.. Kalbim sıkışıyordu. Niye? Onsuz olduğum için mi? Yoksa korktuğum için mi? Burda tek başıma oğlumla! Demek evlenecekti ben olmasam onunla! O zaman ne yapıyoruz dönünce hemen boşanıyoruz! Mutlu olsun karıcığıyla....

Gece erken yatıp sabah geç kalkmıştım. Çok merak ettiğim bir şey daha vardı ki, Oğuzhan ağa niye laf etmemişti? Tabii kim bilir ne demişti? Üzülmemem gerekiyordu. Banane ondan! Ama benim üzüldüğüm o değildi. Beni satmasıydı! Beni daha bir hafta olmadan, dördüncü günde bırakıp gitmesiydi! Ama aptallık bende! Ne diye güvenmiştim ki elin adamına! Bak ilk güvendiğimde de çocuğum oldu! Gerçi bundan hiç pişman değilim.. Paşam iyi ki olmuş... Bunları düşünürken bir yandan da yatağı topluyordum. Bari bugün bir işe yarayayım!

Ağa'nın Torunu!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin