Ağa'nın Torunu!

-6-...Macera Başlasın!!

İyi okumalar....

Candan kahvesini masaya bırakıp sinirle bana baktı. "Resmen evlendin ya!" "Ya abi öyle değil! Yani sadece kağıt üzerinde!" "Olabilir sonuçta nikah kıyıldı!" "Of on beş dakika!" "Tamam onu anladım. Peki yarın gidiyor olman!" "O konu çok uzun ya!" "Dinliyorum!" Hah! Hadi al en baştan! Kaç kişiye anlattım şimdiye kadar? Dur bakayım.. Annem, abim, Candan, Güneş, Feyza.. Beş ve daha fazlası.. "Oldu o zaman! Ben kalkayım" "Ya Candan yapma gözünü seveyim" Bir şey demeden ayaklandı ve Asrın'ın elini öptü. Sonrada çıkıp gitti.. 

Elimdeki iç çamaşırını bavula koyarken kapı çaldı. Asrın'ın valizini bitirmiştim. Nerdeyse her şeyini almıştım. Nerdeyse bütün dolabı aldım. KApı tekrar çalınca kendime geldim ve içeri geçtim. "Selam" "Hoş geldin" diyerek kapadım kapıyı "Hazır mısınız?" "Evet, son birkaç şey kaldı." "Peki yardım edebilirim" diyerek Asrın'ın odasına girdi. Ama anında geri çıktı. "Asrın nerde?" "Telaşlanma, benim odamda" Hızla oraya girdi ve biraz sonra kahkahasını duydum. İçeri girdiğimde Asrın'a şaklabanlık yapıyordu ve Asrın'ın aldığı yüz şekline gülüyordu. O sırada gözüm valizime kaydı. İç çamaşırlarımı öylece bırakmıştım. Kahkaha sesi kesilince Altay'a baktım. O da çamaşırlarıma bakıyordu. "Özür dilerim" diyerek hemen bavulun kapağını kapattım.  Asrın'ı kucağına alıp salona geçti. "Önemli değil benim hatam. Öylece girdim" Hafif gülümseyip kafamı salladım. "Yarın saat akşam beş gibi gelip alırım sizi.. İlk önce benim evime geçip bavulumu alırız zaten sonra bi arkadaşım bizi havaalanına bırakacak" "Tamam, ama şey... Korkuyorum" "Ah hayır! Korkma ailemi seveceksin. Aşiret olduklarına bakma.. Annem İzmir'lidir." "Güzel kadın yani" Gülümseyip konuşmasına devam etti. "Babam annemi çok sever. Bizi okutması için dedemden zor izin almış. Mardin'i terk etmekle falan tehdit etmiş. Dedemde zorla kabul etmiş. Babamı çok seviyor tek oğlu.. Bİr kız kardeşim var. Adı Masal.." "Masal?" "Evet.. Annem.. Özellikle onu çok seveceksin. Senle yaşıt.. O da okuyor, Kentsel mimari.. İzmir'de.." "Ailende sevmeyeceğim biri var mı?" "Aaa.. Evet.. Halam ve kızı..Kızı üvey.. Olmayınca çocuğu eniştemle karar vermiş yetimhaneden almışlar" "Kıyamam.." "Senden büyük.. Benle yaşıt o da...Mm başka bir şey yok" "Peki.. Ama bu durum aileni sinirlendirmesin" "Yok ya.." "Bi saniye ama evlilik cüzdanında bugünün tarihi var." "Önemli değil babam sadece çantadan çıkarıp gösterdin mi bir şey demez.. Açmaz içini" "Ya açarlarsa" "Güven bana.. Olmayacak" "Peki.." Asrın ağlamaya başlayınca alıp emzirmeye gittim. Aslında emzirmemem lazım... Doktora gitmem lazım! "Bade?" "Efendim" "Ben şimdi gidiyorum.. Yarın görüşürüz" "Tamam" kapının sesini duyunca derin bir nefes aldım. Odaya dalacak diye ödüm çıktı.. 

Ertesi gün oldukça heyecanlı başlamıştım. Saat sabah sekizde kalkmış eksik ne varsa valize koymuştum.  Saat öğlen birde evi temizlemiş. Üçte yemek yemiştim ve hala dört saatim vardı. Candan'ı arayıp bana verdiği dosyaları almasını söylemiştim. Nasılsa bakamayacaktım orada onlara...  Saat beşte o gelmişti dosyaları alıp bize veda etmişti. Evin yedek anahtarını ona vermiştim ne olur ne olmaz.. Saat beş buçukta Altay geldi. Erken gelmesine şaşırdım doğrusu.. "Hayırdır?" "İşim erken bitti geleyim dedim. Kötü mü ettim!" "Yok canım ben meraktan... Peki Cemre" "Sanırım beni terk etti!" "Kızın?" Ani bir telaşla sormuştum. Niyeyse!? "Dönünce konuşurum. Hem zaten dayanamaz  döner geri" Ukalağa dümbeleği.. Alayla ona bakıp televizyonun başına oturdum. "Asrın nerede?" " Uyuyor, yeni emzirdim... Aaa bu arada abimin eşi doktor onunla konuştum. Çok değil ama yine de tehlikeli bir durummuş süt konusu.. Bir hafta emzirme dedi" "Ya sonra sütün olmazsa" "Bişey olmaz dedi bakacaz artık" "Peki" diyerek kumandayı alıp kanal değiştirdi. Haber kanalında durunca ofladım ama haber Ekspertiz bir şirketle ilgiliydi. Kendi alanı yani.. O yüzden ses çıkarmadan mutfağa geçtim. Açtır belki.. Soğuk sandeviç yapıp sallama çay yaptım. Salona gidip yanına koydum. Gülümseyerek teşekkür etti ve yemeye başladı.. Saat altı buçuk gibi hazırlanıp çıktık evden.. Asrın benim kucağımda pusetiyle duruyordu. O da valizleri taşıyordu. Sonra bir arkadaşı bizi havaalanına bıraktı. Adı Derya'ymış. Erkek ama adı Derya.. Değişik geldi nedense..