Phoenix Tears | ❝Grindeldore❞

▪Part VI - In Memory▪

14 Mart 1909

Kızıl Ev, Hogsmeade

Aberforth, onunla evinde buluşmak için ısrar etti. Albus ondan Godric's Hollow'da bıraktığı bazı eski simya notlarını istediğinde, senin aptal ofisine yürüyerek zamanımı boşa harcamayacağım , diyerek ona yazmıştı.

Albus evine döndüğüne göre, onun yerine Aberforth'la yeni inşa edilmiş Üç Süpürge'de buluşmak konusunda ısrar etmediğine pişman olmuştu. Hogwarts artık onun daimi ikametgahıydı. Gellert gittiğinden beri, bir yandan kaç kez geri döndüğünü sayabilirdi. Artık ev gibi gelmiyordu. Gellert, kişisel eşyalarını son karşılaşmalarından neredeyse hemen sonra çıkarmış olsa da, hâlâ taşıyamayacağı çok fazla anısı vardı. Hayatının en mutlu anlarından bazıları bu evde geçmişti ve şimdi bunlar ona sadece kaybettiklerini hatırlatmaya hizmet ediyordu. Hâlâ Gellert'in eski asasını taşıyordu, diğer adam asla almak icin geri dönmedi ('Mürver Asa ondayken neden yapsın ki?' diye düşündü Albus acı bir şekilde); Ayrılmalarının ilk günlerinde ne kadar öfkeli olursa olsun, asayı yok etmeye cesaret edemiyordu.

Eleştirel bir gözle etrafına baktı. Her yüzey ince bir toz tabakasıyla kaplanmış gibiydi. Gellert'in muhtemelen aceleyle bırakılmış bir yığın kitabını fark etti. Yadigarlar hakkında ipuçları arayarak metinleri gözden geçirmek için saatler harcarlardı. Bu, Gellert'in muhtemelen yıllar önce ona güvenmeyi bıraktığını, asayı bulduğunu söyleme zahmetine bile girmediğini sert bir şekilde hatırladığı için ruh halinin daha da kararmasına neden oldu.

Düzgünce yığılmış kağıt yığınları oturma odasının zeminini kaplıyordu. Yıllar boyunca, çok sayıda mektup topladılar: önde gelen sihir teorisyenlerinden Çoğunluğun İyiliği hareketinin destekçilerine ve eleştirmenlerine kadar yazışmalar da bulunuyordu.

Daha iyi kararına rağmen, yaklaşık iki hafta önce Çoğunluğun İyiliği kalabalığının bir toplantısına katıldı, yarı yarıya Gellert'le karşılaşacağını umarken aynı anda ondan kaçınmak istedi; yetişkin yaşamının çoğunu bir kişiyle bu kadar yakın bir sekilde geçirdikten sonra, diğer adam bir partnerden daha fazlası olmuştu - sanki kendi uzuvlarından birini kaybetmiş gibiydi. Gellert'in Seherbaz meslektaşlarının çoğu, Albus'un en sevgili arkadaşları Elphias ve Minerva gibi Scamander da dahil olmak üzere bircok kisi toplantıda hazır bulundu. İdeolojilerinin çekiciliğinin bir kanıtı olarak, sahip oldukları en büyük ve en etkileşimli kalabalıklardan biriydi; birkaç üst düzey Bakanlık yetkilisi bile oradaydı, ancak Albus grubun siyasi isteklerini gergin bir şekilde izlemek için katıldıklarından şüpheleniyordu. Gellert, gelmeye zahmet etseydi çok heyecanlanırdı.

Albus gururunu yuttu ve Theseus'a Gellert'in yokluğunu sordu. (Kendi kendine Seherbazların sık sık tehlikeli durumlara düştüklerini söyledi ve sadece arkadaşının yaralanmadığından emin olmak istedi.) Gellert'in haftalar önce izinli olarak ayrıldığını ve hiçbir adres bırakmadığını öğrendiğinde canı sıkıldı. Scamander, " Kişisel bir inziva ya da başka bir şey " diye tanımlamıştı. Haftalardır kimse onu görmemiş, duymamış ve geri dönüş tarihi de vermemişti.

Gellert uzun bir tatile çıkacak biri gibi görünmüyordu, ancak Albus'un Scamander'ın olaylarla ilgili versiyonunu kabul etmekten başka seçeneği yoktu; Gellert'in nerede olduğunun artık onu ilgilendirmediğini kendine sert bir şekilde hatırlattı. Ancak bu, Gellert'in yurtdışında yaşıyor olabileceğine dair işaretler için yabancı bağlantılarından aldığı mektupları endişeyle taramaktan alıkoymadı.

Daha da kötüsü, hain aklının eski sevgilisine geri dönmesini engelleyemedi. Rüyaları sık sık çarpıcı heterokromiye sahip etkileyici gözlerin, çapkın bir gülümsemenin kıvrımının ve güneşin öptüğü saçların parıltısının görüntüleriyle kuşatıldı.