0.5&Alef

43 7 1
                                    

Bitmesini hiç istemediğim kitap gibisin.
Ne elimden bırakabiliyorum ne aklımdan...


"Evet gençler bu ay ki konumuz kişilik bozuklukları.Herkes bu bozukluklardan birini araştırıp,minimum 100 sayfa olacak bir slayt halinde 3 ay içinde bana sunacak.Aynı hastalığı da seçebilirsiniz,bir sorun olmaz.Ama tabi nadir bilinen hastalıkları kendinize konu edinmeniz lehinize olur.Nadir oldukları için fazla veriye ulaşmakta güçlük yaşayabilirsiniz.Aklınızda bulunsun."

Herkes kendi arasında konuşup hangi hastalığı seçeceklerini konuşurken ben çoktan biliyordum kiminle birlikte bu slaytı hazırlayacağımı..

Üniversitenin Psikoloji Bölümü yazılı koca tabelasını arkama alarak kampüs çıkışına yürüdüm.Attığım her adımda biraz endişe biraz korku ve fazlaca merak vardı.Ya kızarsa ya kaybedersem ya onay verirse...

Beyaz sporlarım, Osmanlı tarzıyla dizayn edilmiş otantik bir kafenin önünde duraksadığında içimde son derece hızlı akan bir sabırsızlık şelalesi vardı.Şelale ne kadar hızlı akıyorsa artık kapılıvermiştim büyüsüne..

"Hoşgeldin Alef oğlum,niye dikiliyorsun kapının önünde geçsene içeriye."

"Dalmışım abla,sen seslenmesen sabaha kadar durabilirdim öylece."

"Orası belli canım"

Dudağındaki tebessümle, artık bir gelenek haline gelen cam kenarındaki masaya kadar eşlik etti bana Nilüfer abla.

Karşımdaki sandalyeyi,müşterilere bir göz attıktan sonra oturabileceği kadar geri çekmesinden anlamıştım sorguya çekileceğimi.

Aramızda klasik kafe sahibi-müşteri ilişkisinden çok daha fazlası vardı.Üniversiteye başladığım yıldan bu yana yani yaklaşık dört yıldır tanırız birbirimizi.Zamanla neler neler anlatmışızdır birbirimize.Gerçi Nilüfer ablanın karşısında susmak pek elinde olan bir şey değil ya insanın orası da ayrı.Konuştukça konuşasınız geliyor susmak, sevdiğiniz biriyle durakta otobüs beklerken ettiğiniz dua gibi uzak geliyor.

"Anlat bakalım neymiş benim paşamı harikalar diyarına götüren"

"Abla ya alemsin cidden." gülümsememe engel olamamıştım.

"Eh zamanında terminatör Nilüfer derlerdi bana."

Öyleydi işte bir anda bütün stresinizi attırabilirdi bu kadın size.

Ama unutturmayı henüz gerçekleştiremiyordu maalesef..

Birden eski mimiğine bürünen yüzümle , düşünceli bir şekilde anlatmaya karar verdim.

"Anlayacağın hem o kızı tanımam için bir fırsat bu bana hem de ödev için harika bir olay.Ama tabiki ödev ikinci hatta üçüncü planda benim için ben bu kızı tanımak, yanında olmak istiyorum abla."

"Doğru anladım değil mi,bu kızla bir uygulama üzerinden yazdığı yazıları çok fazla beğendiğin için tanıştın.Biraz konuştunuz,yaklaşık 1 aydır ve bu kız hasta.Psikolojik hasta ama hastalığının ne olduğunu söylemiyor.Sadece nadir, toplumda %1 %1,5 oranında bulunduğunu,çok acı çektiğini ve çok zorlandığını biliyorsun."

"Evet abla."

"Emin misin peki ya gerçekten hasta değilse?Sanal ortam sonuçta. "

"Doktorun koyduğu teşhisin fotoğrafı var abla.Atmana gerek yok dememe rağmen atmıştı.Altında doktorun kendi mührü var."

"Alef,aşık olmadığına emin misin oğlum?Aksi takdirde kimse babasının hayrına iyilik etmez bu devirde."

"Daha kaç kere söyleyeyim abla,değilim aşık.Aşık olmak gibi bir niyetim de yok.Ayrıca kötüler var olduğu sürece iyiler de var olmaya mecburdur. "

"Tamam dediğin gibi olsun.Ama o işler senin elinde değildir haberin olsun.Yani eğer kaçmaya çalışıyorsan bil ki yakalanman an meselesidir."

"Abla,kapatsak mı konuyu?"

"İyi tamam kızma hemen.İsmi ne demiştin?"

"Elfida"

"İsmi gibi değildir umarım hayatı.."

Derin bir ah çektikten sonra oturduğu yerde dikleşti ve kalkmadan önce son kez dudaklarını araladı:

"Hayatta olacak ve öleceğin önüne geçemeyiz.Bunu bil ona göre hareket et oğlum.Hadi işin rastgele."

Son cümlesiyle eşdeğer zamanda hafif kırışmış parmaklarıyla omzuma vurdu yavaşça.Tam arkasını dönüp gidiyorduki unuttuğu bir şeyi hatırlamış gibi aniden arkasını dönüp bana baktı.
Ve son cümlesini tekrar söyledi.

"Aşık olmadan önce o kızı bana getir."

Cevap vermeme izin vermeden yeni gelen müşterilerle ilgilenmeye başlamıştı bile.

Aşık olmadan o kızı sana getireceğim abla ama önce onun da haberi olması gerekiyor.

alefsayılgan:Elfida

alefsayılgan:Müsait misin?(14.39)

elfidamsıbirhayat:Evet(14.45)

alefsayılgan:Sana bir şey sormam gerekiyor.(14.45)

elfidamsıbirhayat:Hm?(14.45)

alefsayılgan:Benimle yaşar mısın?(14.50)

Özür dilerim sevgilim,kaktüs değil laviniayım ben..

~Mert ve Alef iki farklı insan.
Mert:Kızın eski sevgilisi
Alef:Uygulamadan 1 ay önce tanıştığı çocuk ~

Gitme Diyemedim/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin