Gitme Diyemedim/texting

1.3&Balık

Sessizliğinde muhabbet ettiğim,
yüreğimin dilsiz yarası..

"Gece lambasını komidinin üstüne bırak Ali."

Siyah gece lambamı, Elfida için dizayn ettiğim odaya koymaya karar vermiştim.Böyle de bol gönüllü biriydim işte.

Zaten gereksiz elektrik yiyordu.

"Kitaplığı da sen mi dolduracaksın yoksa kız mı halledecek?"

Eğer ben düzenlersem muhtemelen tamamı psikolojik kitaplarla dolu olacaktı lakin ne tür okuduğunu bilmediğim için hiç boş yere vakit ayırmaya gerek yoktu.Nasıl olsa kitap okumayı fazlasıyla seven ve günde beşyüzleri bulan sayfa okuması yapan birisi mutlaka kitaplarını da yanında getirirdi.Asıl endişe etmem gereken getirdiği kitapların sığıp sığmayacağıydı,kitaplarına son derece değer verdiğini biliyordum ve pektabii yetmezse benim kitaplığıma taşıyacağını da..

"Kitaplık boş kalsın gelen kişi bir kitap kurdu."

"O kadar kitap okuduğu belliydi senden bile daha çok dikkat ediyor imlaya."

Aklıma gelen anıyla sırıtışıma engel olamadım.İmlaya son derece dikkat eden kız,ismime gelince sayısalcı kesilmişti.Alet neydi abi..

"Hadi hadi oyalanmayın da kurun şu kitaplığı"

"Ooo işte orada dur birader.Orası sizde benden bu kadar daha kendi eşyalarımı toplayacağım."

"Ben de,malum birisi evden kovdu bizi."

"Ya olum adam akıllı anlattım durumu siz de biz gideriz kardeşim yorma sen kendini dediniz yalansa yalan diyin."

"Yalan."

"Yalan.Olum babana söylemişsin,adamın bize ayarladığı yer evsizler vakfının kampüsü."

"Hayır adam hiç uğraşmasaydı keşke,seni dövüp birkaç gün nezarethanede tatil yapardık mis gibi."

"Ne abarttınız be ne güzel işte yemeğiniz, yatağınız her şeyiniz hazır."

"Aynen kardeşim yengeyi de al gel bir ara ziyaretimize.Muhtaç sevindirmek sünnettir."

"Yenge deme demedi mi olum kız, Madagaskar'a biletini alır gönderir valla seni.Gerçi çok da yabancılık çekmezsin."

"Çen büyüdün de laf mı sokuyorsun çen?"

Koca elleriyle iki yanağımı sıkan Onur'a kaşlarımı çatıp bakmamın ardından gülümseyerek yanağımı bırakıp ciddileşti ve veda konuşmasını yapıyormuş gibi bir havaya büründü.

"Şaka maka kıza iyi davran.Bizim gitmemiz çok da büyük sorun teşkil etmez.İdare ederiz birkaç ay.
Ama bu kız anlattığın kadarıyla gerçekten iyi değil.Normal bir kız varmış gibi hareket etme.Sabırlı ol ve dikkatli ol.Benim neden psikoloji okuduğumu ve annemin hastalığını biliyorsunuz.Nelere katlandığımı da az çok görüyorsunuz.Kısa kesmem gerekirse eğer bu 3 ay senden çok şey götürebilir bunu bil ve ona göre hareket et."

Böyle anlayışlı arkadaşları hayatıma alarak bütün şansımı kullanmamışımdır inşAllah.

Altın sarısı saçlarını sağ elinin parmaklarıyla buluşturan arkadaşım yaptığı konuşmayı bana değil de kendisine yapmış gibiydi.Onur'un annesi şizofrendi ve akıl hastanesinde kalıyordu.

Şizofreni,gen yoluyla aktarılan,nadir görülen,olmayan varlıkları varmış gibi görüp,duyma hastalığıydı.Gerçekten çok tehlikeli ve tedavisi olmayan bir hastalıktı.
Hem hastanın kendisi için hem de çevresindekiler için çok zordu.Gen yoluyla aktarılması ise işin en acılı tarafıydı..