Akşam hiç uyuyamamıştım. Neden mi? ODAMDAKİ OROSPU ÇOCUĞU SİNEK YÜZÜNDEN. Tüm gece vızıltı sesleri beynimde yankılandı. Aptal sineğin teki yüzünden en sevdiğim şeylerden birinden mahrum kaldım.
Sanırım okula ilk defa erken gidecektim. Bugün hiçbir şey yiyesim yoktu. Hazırlanıp çıktım sadece.
5. ders bittiğinde bir şeyler yemezsem bayılacağımı fark ettim. Kantine gidip sırada beklemeye başladım. Dünya üzerindeki en sıkıcı ve en aptalca şey. Boyum uzun olsa önlere ilerleyip aradan alabilirdim yemeği. Ama bu boyla pek şansım yok gibi.
Tam sipariş ettiğim yemeği beklerken bir anda bilincimi kaybedip yere düştüm. Bayılmıştım ama tam da bayılmamıştım sanki. Yarı ayık yarı baygındım. Etrafımda neler olduğu hakkında pek bir fikrim yoktu ama şu an birinin kucağında olduğuma emindim.
Gözümü açtığımda okuldaki revirdeydim. Yatakta doğrulmaya çalışırken gözlerimi aralamaya çalıştım.
"Shh, yat bakalım geri." Duyduğum tanıdık sesle irkilip etrafıma bakınmaya başladım.
"Jungkook!?"
Gülümseyip göz kırptı "İyi görünüyorsun. Endişelendirdin beni güzellik."
"Beni revire getiren sen miydin?"
"Öyle oldu diyelim."
Gözlerimi kapatıp uyumayı denedim. Hangi ortamda olursam olayım rahatça uyuyabilirim. Jungkook denen çocuğun burada olması pek bir şey değiştirmez yani.
Kulağımda hissettiğim nefesle irkildim. Kafamı çevirdiğimde dibimdeki Jungkook kıkırdayarak bana bakıyordu. Kulağıma üflemesinin sebebini sorarcasına bakışlar attım.
"Yemek yemeden uyuyamazsın, okuldaki revir görevlisi açlıktan bayılmış olabileceğini söyledi. Senin için ne almamı istersin?"
"Gerek yok cidden." Aptal gibi direttim. Niye bilmiyorum açlıktan ölmek gibi bir düşüncem var herhalde. Neyse ki o da ısrar etti "Gerek var mı diye sormamıştım, sadece ne istediğini söyle."
"Uhmm peki, belki biraz pirinç olabilir."
"Hemen döneceğim, sabırlı ol ve beni bekle."
Birkaç dakika sonra elinde pirinç dolu bir tabakla geri döndü.
"Sadece biraz demiştim Jungkook."
"Cookie. Senin için daha kolay olur."
"Sence de biraz hızlı gelişmiyor mu her şey?"
"Sadece Cookie demenin senin için daha kolay olacağını düşünmüştüm."
"Ah, öyle olsun; Cookie."
"Yarın buluşmaya ne dersin?"
"Ney?" Delirmiş mi bu çocuk? Bugün tanıştık. Hatta tanışmadık bile.
"Kafa dengi birine benziyorsun, iyi bir havan var. Birlikte eğlenebiliriz."
"Nerede?"
"Bilmem, eğlenceli bir yerler. Lunapark falan."
"Daha eğlenceli bir yerler beklemiştim." Deyip gözlerimi devirdiğimde güldü.
"Ne gibi bir yer var aklında?"
"Herhangi bir gece klubü? Bildiğim güzel mekanlar var."
"Beni her geçen saniye daha çok şaşırtmaya devam ediyorsun." Konuşmasının sonuna gülüşünü eklemeyi de unutmadı.
"Bu gidelim demek mi?"
"Numaranı ver. Mekan ve saati mesaj olarak atarım."
Yemeğimi bitirip dinlenmeye geri dönmüştüm ki Jungkook bir anda kendi kendine mırıldanmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUDE BOY | YARI TEXTING | TAEGİ
Fanfictiontae: ikimizin de erkek olduğunun farkındasın değil mi?