RUDE BOY | YARI TEXTING | TAEGİ

takılmaca

Tae
Geliyor musun akşam bize?

Yoongi
Gelirken cips almalı mıyım?

Tae
Doritos al

Yoongi
Ah
Ne
Jimin'in açtığı grubu gördün değil mi?

Tae
Şimdi geldi bildirimi

                ~damlaya damlaya göl olur~

Jimin
kaynasalim diye actim grubu
kardeslerin de arasi biraz duzelir belki

Jungkook
Aramızı düzeltmek isteyen birinin olduğunu sanmıyorum
Ayrıca neyine güvenip grup açıyorsun
Hizmetçi parçasının tekisin!?

Jimin
ayni zamanda okul arkadasin
is ayri arkadaslik ayri
degil mi jeon :)

Jungkook
Pardon?

Yoongi
Hey kesin şu aptal diyalogu

Tae
Boşversene güzelim
Birbirlerini yesinler

Jungkook
Güzelim?
İşleri ilerletmişsiniz baya

Tae
Kudurma Jeon
Elbet bir gün senin de olur

Jimin
sanmam HQLSHWPMBXHW

Jungkook
İşine bak hizmetçi

Jimin
GQVZFQZWCZUMQVSYW

Jungkook
Şimdi gülüyorsun ama
Aşağı inip seni ağlatmasını da bilirim

Jimin
napmayi dusunuyosun
gercekten cok merak ediyorum

Tae
Fazla merak göte

Yoongi
HEY HEY HAYIR
Devamını getirmene gerek yok

Jungkook
Çok sıkıcısınız
(Görüldü 3x)

Telefonumu cebime koyup anahtaları aldım. Ayakkabılarımı giydikten sonra hızla aşağı inip motoruma atladım. Yol boyunca kafamda tek bir şarkı çalıp durdu...

Tae'nin evine vardığımda kapıda beni karşılayan isim Jimin oldu. Üzerindeki hizmetçi kıyafetine bakınca gülüşümü tutamadım.

"Ne diye gülüyorsun?" Kızgın görünüyordu ama yanakları da kızarık olduğu için kızgınlığı tatlı görüntüsünün önüne geçemiyordu.

"Yakışmış, değil mi?" Sesin geldiği yöne döndüğümde yavaşça bize doğru gelen Jungkook'u gördüm, o da gülüyordu. Jimin'in kızgınlığı, Jungkook'un gülme sesleriyle ikiye katlandı.

"Kes sesini Jungkook!" Tiz ama keskin sesiyle Jungkook'un gülüşünü kesmeyi başarmıştı Jimin.

"Zorla giydirdi. Aptal, kovarmış beni."

Merdivenden aşağı inen Tae'yle gözlerimiz buluştuğunda konuşmaya başladı. "Ne bu tantana? Kahkahalarınız üst kattan duyuluyor."

Gülüşümü gizlemek için elimi birbirine sıkıca bastırdığım dudaklarımın etrafında gezdirirken gözümle Jimin'i işaret ettiğimde Tae bakışlarını Jimin'e çevirdi. Yüzünü buruşturup "Ne?" dedi ve merdivenden inip yanıma geldi.

Jimin telaşla durumu açıklamaya çalışıyordu. "Hepsi Jungkook yüzünden, o giymemi istedi. Bir de dalga geçiyor çok yakıştı diye."

"Yakışmış ama." Deyip güldü Tae kolunu omzuma atarken. Bakışlarını yüzüme kitledi ve konuşmasına devam etti. "Sana da mı alsak bir tane?"

"Ben hizmetçi miyim Tae?"

"Bilmem, yakışabileceğini düşündüm. Ayrıca, benim hizmetçim olmak istemez misin?"

"Kalsın."

"Hmm, hizmetçi sevgilimle gizli aşk yaşamak... Kulağa heyecan verici geliyor, değil mi bebeğim?"

"Değil."

"Üzüyorsun beni Yoon. Yeni şeylere açık olmalısın. İlişkimize ara ara heyecan katabiliriz bence."

Kafamı yan yana duran Jungkook ve Jimin'e çevirdiğimde bize dikkatle bakan korkunç bir ifade takınmış yüzleriyle karşı karşıya kaldım.

"Kes sesini. Şunları mutfağa bırakmam gerek." Dedim elimdeki poşetlere bakıp. Hareketlendiğim an Jimin de hareketlenip elimden poşetleri aldı.

Jimin geri döndüğünde Tae o muhteşem fikrini sundu. "Bu akşam birlikte mi takılsak? Ben, Yoongi, sen ve Jimin."

"O hizmetçi de mi?"

"Abartma bu kadar Jungkook. Birkaç genç birlikte takılacağız işte."

"Hadi ama Jeon!" Dedim en masum bakışlarımı ona sunarken. Bu tarz şeyler pek benlik değil ama Jimin ve Jungkook'un arasının düzelmesi benim de işime gelirdi. Didişip duruyorlar ve bu benim de sinirimi bozuyor. Belki beraber takılırsak bir şeyler ufak da olsa değişebilir.

Gözlerini devirip salona geçti ve en geniş koltuğun tam ortasına oturdu.

Jungkook, Jimin'in sehpaya atıştırmalıkları koymasını izlerken konuşmaya başladı. "Ee, ne izliyoruz?"

Tae, Netflix'e girip birkaç film seçeneği gösterdi. "Bu bu! Bu film çok güzel, daha önce izlemiştim." Dedi Jimin sehpanın üzerine son atıştırmalık tabağını bırakıp yerinde doğrularak.

"Daha önce izlediğin bir şeyi izlemesek daha iyi. Senin için söylüyorum, sıkılırsın." Ağzıma bir cips atarak koltuğa yaslandım.

"Yok yok, ben için sorun olmaz. Tekrar izlemeye değer bir şey."

Tae, filmi başlattığında Jimin de Jungkook'un yanında oturdu.

Filmin ilerleyen dakikalarında filmin ne kadar sıkıcı olduğu hakkında düşünüyordum ki Jungkook zihnimden geçeni konuşmaya döktü. "Bu ne böyle? Aşırı sıkıcı. Mıy mıy izle izle bitmiyor. Aşk filmleri zaten sıkıcı, bu sıkıcının da sıkıcısı."

Jeon'un cümleleriyle yüzü düşen Jimin başını öne eğip konuştu. "Değiştirin o zaman."

"Bence de değiştirelim." Jungkook'un sözleriyle bacağına çimdik atmam bir oldu. "A-ah yani şey. İzlesek de olur. Katlanılamayacak kadar kötü değil."

Filmin sonlarına doğru Tae'nin eli bacağımı buldu. Bence Tae de cidden sıkılmıştı. Şu ana kadar nasıl dayandığını düşünüyordum hatta. Loş ortamın güzelliğini bozmak istemediğim için bacağımda gezinen elini tuttum ve kavradım. Yüzümü ona çevirdiğimde dikkatle beni izlediğini fark ettim. Tüm film boyunca beni mi izlemişti!? Hayır imkansız. Utançla kafamı aşağı eğdim. Parkelerin desenini izlerken yükselen vücut sıcaklığımın farkındaydım. Tae de farkındaydı.

Elini bacağımdan çekip kolunu omzuma attı ve eliyle başımı omzuna yaslamamı sağladı. Filmin jenerik müziği çalmaya başlamıştı. Sessizce boynuna sokuldum ve gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim. Tae, boştaki eliyle saçlarımla oynuyordu.

"Bu akşam burada kalmak ister misin Yoon?"

Evet anlamında başımı salladım şarabımı yudumlarken. Neden bir anda uslu bir pisiciğe dönüşmüştüm? Hayır Yoongi, kendine gel!

"Birlikte uyumak." Duraksadı. "İster misin?"

Çekingen tavırları gülümsememi sağlamıştı. "Çok uykum geldi ya benim." Dedim esnerken. Yüzüne yerleşen gülümsemeyle beni kucağına aldı ve üst kata taşıdı. Jungkook ve Jimin'e ne oldu diye soracak olursanız, onu biz de bilmiyoruz. Filmin sonunda ikisi de mutfağa gitti.