RUDE BOY | YARI TEXTING | TAEGİ

kamp

Tae'nin ağzından...

Okuldaki herkes kıytırık kamp hakkında konuşurken kendimi onlardan iyice soyutlamıştım. Ne vardı bunda abartılacak?

Yanımda duran arkadaşlarımdan biri içimi okuyormuşçasına konuşmaya başladı. "Sınırsız yiyecek içecek, sınırsız alkol, gece hep birlikte vakit geçirebiliriz, 2 gün kalmalı, birçok etkinliği var." Gözlerimi devirip elimdeki sodadan bir yudum aldım.

Yuna bakışlarını bana çevirdi, masum bir ifade takınmaya çalışıp konuşmaya başladı. "Geliyorsun değil mi Taehyung oppa?" Yüzünü garip şekillere sokuyordu. Tatlı olduğunu falan mı düşünüyor bu yalaka?

"Tabi ki de hayır." Cevabım onu üzmüş olsa gerek dudağını daha çok büzdü.

"Yapma Tae." diyerek garip bakışlarını benim üzerime saldı Chan.

Chan'ın yanı sıra ortamdaki herkesin garip bakışlarına maruz kalmış durumdaydım.

"Bakarız." Umursamaz bir ses tonu kullanmıştım. Çünkü gerçekten de bu aptal kamp sikimde değildi.

^^^^^^^^^^

"Abi, valizini hazırladın mı?" Jungkook kapının aralığından kafasını uzatmış sorusunun cevabını bekliyordu.

"Neden bahsediyorsun?"

"Kamp için."

"Gitmeyeceğimi söylemiştim."

"Senin de adını yazdırdım, ben değil babam yazdırdı daha doğrusu."

"İmza gerekmiyor mu onay için?"

"Babam halletti onu da."

"Harika, bu evde benim adıma da kararlar veriliyor."

"Abi, babam yalnızca biraz daha pozitif olup kendine gelmeni ist-"

"Ah, biliyorum biliyorum. Yine anlatmış sana saçma düşüncelerini. Hey, boşversene. Babamın emirlerini yerine getirmeye devam et sen."

"Valizini bir an önce hazırlasan iyi edersin. Kamp araçlarının kalkışına 2 saat kaldı."

"Ne yani kendi arabamızla gitmeyecek miyiz?" Jungkook dediğim şeye gülüp odadan çıktı.

Harika! Hazırlamam gereken bir valiz ve gitmem gereken bir kamp var.

^^^^^^^^^^

"Evet çocuklar. Her sınıf için bir otobüs ayırdık. Kendi şubeniz haricinde bir sınıfın otobüsüne binmeniz yasak. Otobüste herkes okuldaki sıra arkadaşıyla oturuyor. Sıra arkadaşı kampa gelmeyecek olanlar karışık oturabilirler."

Ne tür bir saçmalık bu? Karşılarında çoluk çocuk yok bunların.

Kendi kendime söylenirken Yoongi hafifçe parmak ucuna kalkıp dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. "Cam kenarı benim." Lanet! Siktir git, nereye oturursan otur. Sadece kampın bitmesi ve eve bir an önce geri dönmek için sabırsızlanıyorum.

Valizleri bagajlara yerleştirdikten sonra herkes otobüse geçti.

Yanımda oturan Yoongi'ye bakıp gözümü devirdim. Daha otobüse yeni binmiştik ve o kafasını cama yaslayıp uyuyor muydu? Derslerde de hep uyuyordu gerçi.